BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, PKK'nin Şemdinli'de yolunu kestiği BDP grubuyla PKK'lılar arasında yaşananları değerlendirdi.
Abone olPKK ’lıların Şemdinli’de yolunu kestiği grupta yer alan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü , Radikal ’e olayı değerlendirdi.
“Biz oraya yolumuzu kestirmeye gitmedik” diyen Kürkçü, “Bunun planlı olduğunu söylüyorlar. Peki neden benim bu plandan haberim yoktu?” diye sordu.
Kürkçü şunları söyledi:
“Yolumuz kesildikten sonra bir süre bunun kaza olduğunu sandım. Uzun bir konvoydu. 20 dakika oturduktan sonra, ‘Bir ineyim bakayım aşağıya’ dedim. Gidince manzarayı gördüm. Askeri denetim noktasının ötesine geçtiğinizde oranın gerillanın etki alanı olduğunu ordu da biliyor zaten. Planlamadan ziyade ‘kesişme’ meselesi. Gidip halkın derdini dinleyecek misiniz, yoksa gerillalar bana bir şey yapar, başıma bir şey gelir diye kaçacak mısınız? Ben bu insanlarla karşı karşıya kaldığım zaman şunu düşündüm; O çocuklar da bizim evladımız. Onlar da isteriz ki hayata dönsünler, okullarına gitsinler, özgür bir ülkede müreffeh yaşasınlar. Bizim sona ermesini istediğimiz çatışmadan sağ salim çıkartmak, birlikte bir hayat kuracağımızı düşündüğümüz insanlar olduğunu gördük.”
"AYGÜN ANLATINCA İYİ..."
Ertuğrul Kürkçü , BDP’li milletvekillerinin, ‘silahlı PKK ’lılarla sarılma görüntülerinin’ eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
“Silahlar var iken, ‘kahramanların’ gerillalara posta koymalarını, onlara arkalarını dönmelerini görmek isterim. Tabii ki insanlar silah var diye onlarla kucaklaşmış değiller ama silah olduğu zaman, silah sahibinin iradesi sahneye egemen oluyor. Biz yolumuza devam edemediğimize göre orada herkes gerillaları dinlemeye mecbur kaldığına göre, inisiyatif gerillaların elinde. Hüseyin Aygün bu tablonun aynısını anlattı. Fakat Hüseyin Aygün ’ün fotoğrafları yoktu. Hüseyin Aygün ’e gösterilen anlayış, ‘Onlar bizim halkımızın evlatları, bana abi dediler. Ben de onları kucakladım, öptüm’ deyince bunu bir öykü olarak anlattığında iyi, bu bir film haline gelince kötü mü? Aynı hakikatin bir başka tezahürü bu. Bu insanlar bizim seçmenlerimizin çocukları, oğulları, kızları, yeğenleri. Size elini uzatana arkanızı dönmezsiniz ki. Vicdanım rahat, başım dinç. Militanla barışçı bir ilişki kurduğum için suçlanacaksam işte meydan, suçlasınlar görelim.”