Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek yıl en geç mayıs ayında faiz indirimlerine başlayabileceğine yönelik fiyatlamalar ve "yumuşak iniş" ihtimalinin güçlenmeye devam etmesiyle pozitif bir seyir izleniyor.
Abone olGeçen yıldan bu yana devam eden enflasyon probleminin ardından ortaya çıkan dünya ekonomilerinin enflasyon ve resesyon kıskacında kalabileceğine ilişkin endişeler de yavaş yavaş fiyatlamaların dışına çıkıyor.
ABD'de enflasyonda görülen aşağı yönlü trend politika yapıcılar için alan açmaya devam ederken, Fed yetkilileri sözle yönlendirmelerini sürdürüyor.
Buna göre, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, faiz indirimine yönelik acil bir durum olmadığını ancak bunun piyasa beklentilerini pek etkilemediğini belirterek, Fed'in gelecek yılın ikinci yarısında iki kez faiz indirimi yapmasını beklediğini, ancak bu konuda aktif bir tartışma olmadığını dile getirdi.
Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, enflasyondaki son ilerlemenin devam etmesi halinde bankanın faiz oranlarını düşüreceğini öne sürerek, "güvercin" sinyaller verdi.
Hafta başında ise Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve Cleveland Fed'den Loretta Mester faiz indirim beklentileri için henüz erken olduğunu söylemişti.
Analistler, yarın açıklanacak, Fed'in enflasyon göstergesi olarak yakından izlediği, kişisel tüketim harcamaları verilerinin varlık fiyatlarında oynaklığı artırabileceğini ifade ederek, banka yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam etmesinin öngörüldüğünü bildirdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in gelecek yılın ilk toplantısında faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın martta faiz indirimlerine başlama ihtimali yüzde 76'ya çıktı.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD'de, yapımına başlanan yeni konut sayısı kasımda aylık yüzde 14,8 artışla 1 milyon 560 bine yükselerek piyasa beklentilerini geride bıraktı ve 6 ayın en yüksek seviyesine çıktı.
Tahvil piyasalarında ise yön arayışının öne çıktığı görülürken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,91'le temmuzdan bu yana en düşük seviyeye yakın seyrediyor.
Söz konusu gelişmelerin ardından dün yüzde 0,4 azalışla günü 102,2 seviyesinden tamamlayan dolar endeksi, şu sıralarda önceki kapanışının hemen altında bulunurken, altının ons fiyatı yükseliş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşıyarak önceki kapanışının hemen üzerinde 2 bin 41 dolardan işlem görüyor.
Kızıldeniz'de yaşanan aksamalarla yükseliş eğilimini dün üst üste altıncı işlem gününe taşıyan Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,8 artışla günü 79,7 dolardan tamamlarken, şu dakikalarda önceki kapanışına göre yüzde 0,6 azalışla 79,2 dolarda seyrediyor.
New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,66 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,59 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,68 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de pozitif bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında da dün pozitif seyir izlendi.
Analistler, Kızıldeniz'de bölgesel riskler nedeniyle yaşanan uluslararası lojistik aksamalara dair gelişmelerin yakından takip edildiğini anımsatarak, bugün İngiltere'de enflasyon başta olmak üzere yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
İngiltere'de Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) kasımda aylık yüzde 0,2 ve yıllık bazda da yüzde 4,3 artış göstermesi bekleniyor.
Dün açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi'nde TÜFE kasımda aylık bazda yüzde 0,6 düşerken, yıllık bazda yüzde 2,4 artış kaydetti.
Öte yandan, dün yüzde 0,5 artışla günü 1,0980 seviyesinden tamamlayan avro/dolar paritesi, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 1,0970'de bulunuyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri de sözle yönlendirmelerine devam ederken, ECB üyesi Martins Kazaks dünkü açıklamalarında politika faizinin bir süre bu seviyelerde kalması gerektiğini belirtti.
Francois Villeroy de Galhau ise bankanın 2024'te faiz indirimlerine başlayabileceğini ifade etti.
Dün, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,41, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,08, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,56 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,31 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de pozitif bir seyirle başladı.
Asya'da Çin hariç pozitif bir seyir öne çıkarken, dün Japonya Merkez Bankasının (BoJ) ultra gevşek para politikasında değişikliğe gitmemesi risk iştahını destekliyor.
Negatif faiz politikası uygulayan son merkez bankası olmaya devam eden BoJ'un, dün politika faizini eksi yüzde 0,1'de sabit bırakmasının ardından özellikle Japonya'da ihracatçı şirketler öncülüğündeki yükseliş dikkat çekti.
Bugün de Çin Merkez Bankası (PBoC), aralık için bir ve beş yıllık kredi faiz oranlarını sırasıyla, yüzde 3,45 ve yüzde 4,2 seviyesinde sabit bıraktı.
Bugün açıklanana verilere göre, Japonya'nın kasımda ihracatı, son üç ayda ilk kez gerilerken, dış ticaret açığı 776,9 milyar yen ile beklentileri aştı.
Yükseliş eğilimini dün üst üste üçüncü işlem gününe taşıyan dolar/yen paritesi yüzde 0,7 artışla günü 143,9 seviyesinden tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,2 altında 143,6'da bulunuyor.
Kapanışa yakın, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,5, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,6 artış kaydederken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4 değer kaybetti.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi günü yüzde 0,83 değer kaybıyla 7.725,86 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün yükseliş eğiliminde bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının yüzde 0,1 üzerinde 29,0935'ten kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 29,0950 seviyesinden işlem görüyor.
Öte yandan, dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's yayımladığı Türkiye ekonomisine ilişkin "Kredi Görüşü" raporunda, sıkı parasal duruşun sürdürülmesi durumunda Türkiye'nin kredi notu görünümünün pozitife çevrilebileceğini bildirdi.
Mayıs seçimlerinin ardından daha Ortodoks politikalara dönüşün kredi açısından olumlu olduğu belirtilen raporda, önemli makroekonomik dengesizliklerin azaltılmasının zaman alacağı kaydedildi.
Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise İngiltere'de enflasyon ve ABD'de CB tüketici güven endeksi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.700 ve 7.600 puanın destek, 7.800 ve 7.900 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.