Küresel baronların yeni proje yüzü: Çocuklar
Ahlaksız, dinsiz, milliyetsiz, amaçsız, gayesiz, gayr-i meşru bir yaşam tarzını topluma ve dünyaya yerleştirmek isteyen küresel baronlar yeni proje yüzü olarak çocukları seçtiler.
Özellikle son yıllarda ülkemizde ve dünyada gündemi belirleyen olayların başrolünde çocukları görmeye başladık!
Normal şartlar altında kendi gayret ve çabalarıyla gündemde yer bulamayacak yaştaki çocuklar bir anda boylarını aşan işler yapmaya, sözler söylemeye ve hem dünyanın hem de ülkemizin gündemini belirlemeye başladılar.
Bu bir tesadüf mü yoksa bir projenin ayağı olabilir mi?
Madalyonun her zaman için bir görünen bir de görünmeyen yüzü vardır. Bir de madalyonun içi vardır ki orası tam bir muamma. Madalyonun içi hiçbir zaman konuşulmaz, ne olduğu da bilinmez. Genelde normal vatandaşlar madalyonun görünen yüzüyle ilgilenirler. Sıra dışı düşünen beyinler madalyonun görünmeyen yüzüne odaklanırlar.
Madalyonun içi ise her zaman gizemini korur. Çünkü orada her zaman oyun kurucular vardır ve asla açığa çıkmazlar.
Ülkemizin neredeyse bir haftasını Atakan isimli bir çocuk meşgul ediyor!
Hem de ne meşgul etme…
İşi gücü bıraktık henüz 10 yaşındaki bir çocuğun söylediklerine odaklandık. Tabiri caizse Atakan’la yatıp Atakan’la kalkıyoruz.
Dizi yayınlamaktan başka bir işe yaramayan memleketimizin güzide yayın kuruluşları ne kadar muhabir ne kadar teçhizatları varsa Atakan’ın emrine verdiler adeta.
Aynı olayı bundan yaklaşık 6 ay önce iklim konusunda sıra dışı sözler söyleyen Greta Tungberg olayında da yaşamıştık. Henüz çocuk denecek yaşta olan Greta, önceden hazırlandığı belli olan bir konuşmayla dünya gündemine oturmuş, günlerce hatta aylarca konuşulmuştu.
İlk başta bu mizansene tav olanlar zaman ilerledikçe “hadi ya!” demeye başlamışlardı.
Ülke ve dünya gündemini belirlemede Atakan ve Greta yeni değil aslında.
Ülkemizde daha önce o zamanlar henüz çocuk yaşta olan Aleyna Tilki yine gündemimize bomba gibi düşmüş ve memleket olarak yine bir çocuğun peşine düşmüştük! Eurovision'a Tilki'nin gitmesinden tutun da son klibinin pedofili mesajlar taşımasına, oradan 16 yaşındaki bir çocuğun aşk hayatına varıncaya kadar onlarca dedikodu magazin sayfalarını ve sosyal medyayı gereğinden fazla meşgul etmişti.
Aynı alanda dünya gündeminde Justin Bieber denilen çirkin ve itici bir çocuğu dünya çocuklarının sahnesine bir proje olarak koydular. Yeni kurulacak dünya düzeninde genç adayı çocuklarımızın ve gençlerimizin fikir sahibi olmaksızın her şeyi kabullenmelerini sağlamak ve boyun eğmelerini gerçekleştirmek üzere sahneye atılan ucube bir projeydi.
Ve global başka bir örnek: Kuzey Koreli grup BTS, üzerlerine düşen görevi bi hakkın yerine getiriyorlar.
Daha öncede ifade etmiştim: Gübre böceğinin bile yaptığı bir iş, oynadığı bir rol vardır, çocuklarımız da her biri bir rol için seçilmişlerdir, o rolleri oynayacaklar ve şahsiyet, karakter sahibi olacaklardır. Her yer ama her yer BTS gibi ne idüğü belirsiz gruplarla dolu.
Yukarıda isimlerini zikrettiğim kişilerin tek ortak noktası çocuk olmaları değil. Asıl önemli olan ve ortak nokta ise söylemleri ve eylemlerinde.
Bu kişiler gerek söylemleri gerekse eylemleri ile din, ahlak, gelenek ve görenekleri yok edici tavırlar ve sözler sarf ediyorlar.
Toplum ahlakını ve dini yaşantısını adeta yok etmeye yönelik bütün bu söylem ve eylemler adeta bir noktadan yönlendiriliyormuş intibaını veriyor bana.
Öyle zannediyorum ki ahlaksız, dinsiz, milliyetsiz, amaçsız, gayesiz, gayr-i meşru bir yaşam tarzını topluma ve dünyaya yerleştirmek isteyen küresel baronlar yeni proje yüzü olarak çocukları seçtiler.
Çocuklarımızın mayalanma sürecini ateşe atmayalım! Pişmeden kavrulurlar, köz olurlar.
Daha öncesinde manken, şarkıcı, futbolcu gibi yetişkin bireyleri bu alanda istihdam eden küresel baronlar yeterli verimi alamamış olacaklar ki reklam yüzlerini değiştirdiler.
Toplumun yumuşak karnı olan çocuklar üzerinden yeni yaşam tarzlarını hem ülkemize hem de dünyaya kabul ettirmek ve yerleştirmek istiyorlar.
Çocukların masum yüzlerini kendilerine maske yapan baronlar topluma empoze etmek istedikleri gayr-i meşru, cinsiyetsiz, dinsiz, ahlak yoksunu yaşam tarzını sinsice ve sabırla uygulayacaklar.
Önümüzdeki dönemde çocuklar üzerinden yeni projeler sahaya sürülürse hiç mi ama hiç şaşırmayacağım.
Bize düşen görev ise tehlikenin farkına varıp küresel baronların oyuncağı olmaktan kurtulmak olacaktır.
Küresel baronların bizi çocukların masumiyeti üzerinden avlamalarına izin vermemek için gerek devlet olarak gerekse toplum olarak gerekli hassasiyeti göstermeli ve küresel baronların oyunlarını bozmalıyız.