Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin, "Türkiye silah yardımı yaptı. henüz ağır silah göndermediler, ama umarım gönderecekler" dedi.
Abone olİNTERNETHABER.COM - Hürriyet gazetesi yazarı Verda Özer, Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin'le yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı.
Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin'in "Türkiye silah yardımı da yaptı" dediğini aktaran Verda Özer, "Peki bunlar ağır silahlar mı?" sorusunua "Hayır, henüz ağır silah göndermediler, ama umarım gönderecekler" yanıtı aldığını yazdı.
Verda Özer'in "Erbil: Türkiye silah yardımı yaptı" başlıklı yazısı şöyle:
KRİTİK TÜRKİYE ZİYARETİ
"Brett, Ankara'da Davutoğlu ile görüşmesinden sonra gece 11.00'de beni aradı. Ve müjdeyi verdi: "Fuad, Türkiye Peşmergelerin geçişini kabul etti!"
Bu sözler, Kürdistan Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin'in ağzından çıkıyor. Bahsettiği kişi, Brett McGurk. Yani ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve aynı zamanda IŞİD stratejisinden sorumlu General John Allen'ın Yardımcısı.
Fuad Hüseyin'in İstanbul'a geldiğini duyar duymaz soluğu yanında alıyorum. Zira ziyaretinin zamanlaması çok kritik. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bağdat-Erbil ziyaretinden cuma günü döndü. Erbil ve Bağdat arasında uzun zamandır beklenen anlaşma geçtiğimiz hafta imzalandı. Peşmerge iki hafta önce Türkiye üzerinden Kobani'ye geçti. Ve diğer yandan Erbil dahil tüm Irak IŞİD'e karşı yaşam mücadelesi veriyor.
PEŞMERGENİN GEÇİŞİNİ TÜRKİYE ÖNERDİ
Sohbete Peşmerge'nin Kobani'ye geçişiyle başlıyoruz. Brett McGurk ve John Allen, 9 Ekim'de Ankara'ya gelip üst düzey yetkililerle görüşmüşlerdi. Hüseyin, yukarıda alıntıladığım gibi McGurk'ün Ankara'nın peşmergenin geçişini kabul ettiğini kendisine nasıl haber verdiğini anlatıyor. Ve ekliyor: "Tabii hemen sordum, 'Önce kim peşmergenin geçişini önerdi' diye. Brett de 'Türkiye' dedi."
Hemen akabinde 13 Ekim'de detayları görüşmek için Ankara'ya geldiğini, bu ziyaretinin gizli tutulduğunu söylüyor. Bunun ardından da, o meşhur 18 Ekim Cumartesi gecesi ABD Başkanı Obama, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aramış. Zaten hemen ertesi gün de peşmergenin geçişi başlamıştı.
"Yani" diyor, "Bu geçişi 3 aşamada planladık. Önce Türkiye-ABD, sonra ABD-Erbil, sonra da Türkiye-Erbil görüştü. En son hepimiz, bu üç odak Duhok'ta buluştuk ve detayları neticelendirdik."
PEŞMERGE SAYISINI PYD DÜŞÜRDÜ
Peki Peşmerge konusunda PYD ile görüşmeler nasıl ilerledi? "PYD ile görüşmeleri Duhok'ta bizzat ben yaptım. Onlar sadece silah istiyordu. Ancak biz silahları kullanmak için savaşçılara ihtiyaçları olduğunu söyledik" diyor. O toplantıda 150-200 peşmergenin gönderilmesine karar verilmiş. PYD'nin bu rakamı sonradan 150'ye düşürdüğünü söylüyor. Erdoğan'ın açıklamalarını doğrular şekilde.
Peki daha fazla peşmerge gidecek mi? "Bu Kobani'deki duruma bağlı. Ve Türkiye'nin PYD ile ilişkilerine" diyor. Şu anda PYD'den böyle bir talep olmadığını da ekliyor. Erdoğan'ın ABD'nin Kobani'ye silah yardımını "Türkiye'ye rağmen" yaptığını söylediğini hatırlatıyorum. "Bu mesele ABD ve Türkiye arasında" diyor gülerek.
TÜRKİYE SİLAH GÖNDERDİ
Peki Türkiye'nin yaptığı yardımdan memnunlar mı? Türk askerinin kuzey Irak'ta peşmergeyi eğitmeye başladığını söylüyor. Ve en çarpıcı açıklamasını yapıyor: "Türkiye silah yardımı da yaptı." Peki, bunlar ağır silahlar mı? "Hayır, henüz ağır silah göndermediler, ama umarım gönderecekler."
PYD'yi terörist olarak görüyor mu? "Kendi hakları için savaşan insanlar terörist değildir" diyor. Peki Erbil-PYD arasındaki sorunlar çözüldü mü? Ortak düşmana (IŞİD) karşı savaştıkları için şu anda ilişkilerin iyi olduğunu söylüyor. Ya düşman yenilince? "Göreceğiz, ama umuyorum yine iyi olur."
ROJAVA KANTONLARINI TANIMADIK
Erbil PYD'nin Rojava'da (kuzey Suriye) ilan ettiği 3 kantondan oluşan özerk yönetimi tanıdı mı, tanımadı mı? Malûm, Kürdistan Parlamentosu 15 Ekim'de Rojava'yı tanıyan bir tasarı geçirmişti. Ne var ki Hüseyin, Rojava kantonlarını tanımadıklarını, tasarıda "kanton" kelimesinin geçmediğini söylüyor. "Sadece Kürt halkının iradesine saygı göstereceğimiz yazılıydı" diyor.
Ve Bağdat'la geçtiğimiz hafta imzaladıkları anlaşma. Hüseyin bunu "ilk adım anlaşması" diye tanımlıyor. "Bu anlaşma bizi müzakere masasına götürecek ilk adımdı. Bir hafta içinde ise müzakareler başlayacak" diyor. Anlaşmaya göre Bağdat'ın Erbil'e yapması gereken 500 milyon dolarlık ödemenin de bu hafta içinde yapılacağını söylüyor.
Son olarak: Anlaşmanın uzun vadeli olmasını bekliyor mu? Yanıtı temkinli: "Maliki döneminde aramızdaki güven sıfırdı. Bugün çok daha yüksek.