BIST 9.469
DOLAR 34,42
EURO 36,42
ALTIN 2.840,16
HABER /  GÜNCEL

Kurban keseceklere müjde var!

Diyanet İşleri Başkanlığı duruma müdahale etti ve kurban ibadeti yapacak vatandaşları şu sözlerle aydınlattı:

Abone ol
İNTERNETHABER / Bir yıl kurban ibadeti için bekleyen vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun açıklamalarıyla şaşkına dönmüştü. "Bir tehlike görürsem 'Bu yıl kurban kesilmeyebilir' derim." diyen Bardakoğlu, rezerv sıkıntısına dikkat çekmişti.

Ancak bugün bir basın toplantısı düzenleyen Bardakoğlu, Türkiye'de hayvan rezervi sıkıntısı olmadığını belirterek, ''Herhangi bir sıkıntı ile karşı karşıya değiliz. Bu itibarla kurban kesimini etkileyecek bir şey söz konusu değil'' dedi.

Kurban kesiminin bir mali ibadet olduğunu belirten Bardakoğlu, "Kurbanı sadece ibadet amaçlı kesin" uyarısında bulundu ve sözlerine şöyle devam etti:
İBADET YAPARKEN YANLIŞ YAPMAYIN

 "Sırf komşulara ayıp olmasın diye kesmek doğru değildir. Dişi ve gebe hayvanların kurban edilmemesi gerekir. Satıcıların açıklamalarını esas almayın o konuda. İbadet yaparken başka yanlışlar yapmamalıyız.

Kurban keserken ne hayvan incinsin, ne çerveye zarar verelim, en küçük bir göz kirliliği dahi olmamalıdır.

Vekaletle kurban modern şehirde yaşayan, zaman sıkıntısı olan, ihtiyaç sahiplerine ulaşmakta zorlanan kardeşlerimiz için çıkar yoldur. Hiç kimsenin evinde kurban kesmesine razı değiliz. Kaçar bir şekilde Avrupa'da kurban kesilmesi mümkün değildir. Bu nedenle biz vekaletle kurban kesimine öncülük yapmaya başladık."

TÜRBAN ÖZGÜRLÜK SORUNUDUR

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu NTV'de türban, imamların kanaat önderi olması ve din dersleri konusundaki soruları da cevapladı.

Bardakoğlu başörtüsünün bir özgürlük sorunu olduğunu belirtti ve pozitivist bir laikliğin kendisine zarar vereceğini savundu.

Bardakoğlu'nun konuşmasında öne çıkan satırbaşları şöyle;

"Başörtüsü sorusunun din ile irtibatını görmemek için dini bilmemek ve Türkiye’de yaşamıyor olmak gerek. 14 asırdır kadınlar dini vecibe gördükleri için başlarını örtmüşlerdir. Kurumumuz da her dönemde 'başörtüsü örtülmeli' demiştir.

Para veya baskı ile başörtüsü takılıyor demek yanlıştır. Bu tür yorumlar bizi üzmektedir. Tüm dünyada milyonlarca kadın başörtüsü takmaktayken bunun baskı ya da para ile yapıldığı söylenmemeli.

BAŞÖRTÜSÜ ÖN ŞART DEĞİLDİR

Başörtüsü dini bir vecibedir, bir kadının başörtüsünü takması Müslümanlığın ön şartı değildir. Bir kadın başını örtse de örtmese de kendisinin Müslüman olduğunu söylüyorsa Müslümandır.

Başörtüsü konusunu ve kadınların başlarını açmasını, Türk kadınlarının modernleşmesi olarak görmemek lazım. Bu görüş son derece yanlıştır.

Başörtüsü laiklikle karşı karşıya getirilmemelidir. Pozitivist bir laiklik Türkiye için yanlıştır. Bunun en büyük zararı laiklik kavramına olmuştur. Sınırlayıcı laiklik ile başörtüsünü engellemeye çalışırsak, laikliğe haksızlık yapmış oluruz.

Başörtüsünün dini konusunu açıklamaya yetkili kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Bu sorun laiklik ve modernite olarak ele almak son derece yanlıştır.

Geçmişte kimse kimsenin dindarlığına karışmazdı. Artık daha iyi bir noktadayız zira sorun özgürlük olarak algılanıyor. Özgürlükten korkmamak ve birbirimizin özgürlüklerine saygı duymamız gerek.