BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Kurban Bayramı tatili ne zaman kaç gün?

Kurban Bayramı tatili 4 Ekim Cumartesi günü başlayıp, 7 Ekim Salı günü sona erecek. Kurban Bayramı'nda açıklanan resmi tatil süresi ise 4 gün.

Abone ol

Müslüman dünyasının ikinci bayramı Kurban Bayramı için geri sayım başladı.

Kurban Bayramı Arefe günü 3 Ekim Cuma gününe denk gelirken, Kurban Bayramı'nın ilk günü 4 Ekim Cumartesi günü kutlanacak. 4 günlük Kurban Bayramı tatilinin son günü ise 7 Ekim Salı günü. 

KURBAN BAYRAMI NEDİR?

Kurban Bayramı Müslüman alemi tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günlerine 'Eyyâm-ı nahr' (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arife denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.

Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Kurban Bayramı her sene 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık 33 senede bir bayramı aynı tarihlere tekabül eder.

İslam dini terimi olarak Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur'an'da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah'a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

HAC SURESİ NE DİYOR?

Kur'an 'da Hac Suresinde geçen şu ayet, kurbanın islam inancındaki yerini özetler:

"Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hacc 22/36;37)

KURBAN BAYRAMI NAMAZI

Bayram sabahı, bayram namazı kılınır ve Bayram hutbesi okunur. Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın son ikindi namazı dahil her farz namazdan sonra aşağıdaki teşrik tekbirleri okunur:

Allahü Ekber Allâhü Ekber Lâ ilâhe İllâllahü Vallâhü Ekber, Allâhü Ekber ve Lillâhi'l-Hamd

HZ. İBRAHİM'İN KURBAN SINAVI

Kur'an-ı Kerim'in Saffat suresinin 100-113. ayetleri Hz. İbrahim'in oğlunun kurban etmek istemesiyle ilgili detayları anlatıyor.

Kur'an'daki bilgilere göre olay şöyle gerçekleşiyor:

Hz. İbrahim'in hiç çocuğu olmaz. Yaşı 86'ya ulaşmış bu büyük peygamber davasını ve ailesini devam ettirecek temiz bir evlat arzu eder. Allah'tan ister. Ve o arada da "bana bir evlat verirsen O'nu kurban ederim" der. Yüce Rabbimiz, Hacer validemizden Hz. İbrahim'e bir erkek çocuk nasip eder. Bu çocuğa da İsmail ismi verilir. Nihayet çocuk 7 yaşına gelince Hz. İbrahim bir rüya görür. Rüyada kendisine evladını kurban etmekle ilgili adak hatırlatılır. Peygamberlerin rüyaları da vahyin bir türüdür. Yani rüyaları onları bağlar. Hz. İbrahim çaresiz bir şekilde oturduğu Şam'dan Hz. Hacer ve Hz. İsmail'in yaşadığı Mekke'ye gelir. 

Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail'e bıçak ve ip almasını söyler. Görüntüde odun kesmeye gidiyorlar. Evden uzaklaşırlar. O esnada şeytan Hz. Hacer'e, Hz. İbrahim'e ve Hz. İsmail'e görünür. Hacer'e, "kocan oğlunu kesecek" der. Hz. İbrahim'e "insan oğlunu keser mi" der. Hz. İsmail'e; "baban seni kesmeye götürüyor" der. Her üçü de şeytanı kovalar ve "Allah'ın hükmüne razı olduk" der.

Nihayet Mina-Müzdelife bölgelerine yakın bir yere gelince Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail'i oturtup onunla sohbete başlar.

Şöyle der:

"Oğulcağızım! Ben rüyamda seni kurban ediyor görüyorum. Bak bakalım, ne diyorsun bu işe. Babanla konuş bu işi. Bana teslim olacak mısın?"

Hz. İbrahim bu emri paylaşır. Yüce Rabbin istediğini iletmekte tereddüt etmez. Oğlu Hz. İsmail ise tam bir tevekkül ve teslimiyetle şöyle cevap verir:
"Babacığım! Emrolunduğunu yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın. 
Sana direnmeyeceğim. Senin dediğini tartışmayacağım. Sana neden demeyeceğim. Sen ne ile emredildiysen onu yap. Beni sabreden olarak bulacaksın."

Nihayet Hz. İbrahim ile Hz. İsmail emre uymak için hazırlık yaparlar. Hz. İsmail babasına şöyle der:
"Babacığım. Kollarımı arkadan bağla. Sımsıkı. Gömleğimi soy ki kana bulanmasın. Annem görür dayanamaz."

Hz. İbrahim oğlu İsmail'i alnı üstü yatırır. Hz. İbrahim bıçağı çalacaktır ince et parçasına ama Rabbim bıçaktan kesebilme kudretini kaldırmıştır. Bıçak bir pamuk yumağı gibi boyundan geçer.
Hz. İbrahim kendinden geçer, Hz. İsmail kendinden geçer. Bıçak kendinden geçer.

Kurbanı keserken Hz. Peygamber (s.a.v.) hicretin ikinci yılından itibaren hep böyle buyurdu.

"Bu babanız Hz. İbrahim'in sünneti -adeti-dir." Bu nedenle de Kurban Bayramı'nda kurban vacip veya müekked (güçlü) sünnet kabul edilmiştir. Usulüne uygun hayvanlara eziyet etmeden, Kurbanı kesmek her Müslüman için bir ibadettir.