BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,19
ALTIN 3.010,48
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Kuraklık yaşanan Edirne'nin 5-6 aylık içme suyu kaldı

Demirören Haber Ajansı
Demirören Haber Ajansı

Edirne'nin içme suyunun karşılandığı Kayalıköy Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 2'lere düşünce, kentin içme suyu Süloğlu Barajı ve açılan kuyulardan karşılanmaya başlandı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, kuraklığın tehlike olduğunu belirterek, "Baktığımızda 5-6 aylık, içme suyu kuyuları hariç barajlarımızda su var." dedi.

Abone ol

Türkiye'nin buğday, ayçiçeği, çeltik gibi ürünlerin en önemli merkezlerinden olan Trakya, son 91 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Üreticiler, ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerde kuraklık nedeniyle verim kaybı yaşarken, bölgede içme suyu ve sulama amaçlı kullanılan baraj ve göletlerin bazıları kuruma noktasına geldi, bazılarında su seviyeleri ciddi oranda düştü.

'Trakya'daki 14 barajdaki doluluk oranı yüzde 20'den yüzde 33'e yükseldi'
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) verilerine göre, son yağışlarla birlikte Trakya'daki 14 barajdaki doluluk oranı yüzde 20'den yüzde 33'e yükseldi. Edirne'nin içme suyunu sağlayan Kırklareli'deki Kayalıköy Barajı'ndaki doluluk oranı da yüzde 2'ye düştü. Barajdaki su seviyesinin düşmesi üzerine Edirne Belediyesi, kentin içme suyunu Süloğlu Barajı'ndan sağlamaya başladı. 45 milyon metreküplük hacmi bulunan Süloğlu Barajı'ndaki doluluk oranı ise yüzde 32 olarak ölçüldü.

Edirne'de su kuyuları açılıyor
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, kentin içme suyunu 2017 yılından itibaren Kayalıköy Barajı'ndan sağladıklarını belirterek, "Ancak geçtiğimiz yazın ve bu yılın Trakya'da son 91 yılın en kurak dönemi olması nedeniyle Kayalıköy Barajı'ndaki su rezervinin de ölü hacme yaklaşması nedeniyle biz tekrar daha yüksek kapasiteli, yaklaşık 14 milyon metreküp suyu olan Süloğlu Barajı'na döndük DSİ ile ortak çalışmayla. İçme suyu ihtiyacımızın büyük kısmını 2 - 2,5 aydır Süloğlu Barajı'ndan karşılıyoruz, bir kısmını da yüzde 30'luk kısmını da Paşaçayırı'ndaki içme suyu kuyularından karşılıyoruz. Bu anlamda DSİ Genel Müdürlüğü'ne ve Edirne Bölge Müdürlüğü'ne teşekkür ediyorum. Çok entegre bir çalışmamız var. Paşaçayırı'nda 12 tane içme suyu kuyumuz var ve hepsi faal durumda. Geçen hafta arkadaşlarım teknik çalışma yaptı ve şimdi 3  tane daha ilave kuyu açıyoruz burada. Dolayısıyla kuyu sayımız 15'e çıkacak. Yine Süloğlu Barajı hattı ile Kayalıköy Barajı hattının birleştiği noktada 2 hattı birleştiriyoruz. Çünkü Süloğlu hattı çok eski. Onunla ilgili de proje hazır, yakında DSİ ihaleye çıkacak. Arada kalan 7 kilometrelik asbest hattı çelik hatta çevireceğiz ve bundan sonra çok uzun yıllar Edirne suyun taşınması anlamında bir sıkıntı yaşamayacak" dedi.

'Bizim var olan su kaynaklarını çok daha efektif kullanmamız gerekiyor'
Kuraklığın tehlike olduğunu söyleyen Gürkan, "Bununla ilgili de üzerinde çalıştığımız çeşitli konular var. Suyun daha tasarruflu kullanılması, daha ekonomik kullanılması şeklinde. Onu da önümüzdeki günlerde daha tasarruflu konusunda nasıl davranmamız gerektiği ile ilgili vatandaşımıza açıklayacağız. Yine bu çalışmayı da DSİ ile müştereken yapıp Edirne kamuoyuna açıklayacağız. Bir kampanya tarzında bu. Bu konuda çok senaryo, teori var. Bir çoğu da şunu işaret ediyor: gelecekteki en büyük tehdit su veya en büyük savaş su kaynaklarıyla ilgili olacak savaş. Bunu teorisyenler, bilim insanları söylüyor. Bizim var olan su kaynaklarını çok daha efektif kullanmamız gerekiyor, çok daha yerinde kullanmamız gerekiyor" diye konuştu.

'5 -6 aylık, içme suyu var'
Edirne'nin içme suyunun sağlandığı Süloğlu Barajı'nda 14 milyon, Kayalıköy Barajı'nda ise 8 milyon metreküp su bulunduğunu belirten Gürkan, "Bu su şu anda yeterli mi? Edirne'ye yeterli mi? Şu an için yeterli. Ama çok yakın zamanda, yani 1-2 ay gibi değil. Baktığımızda 5 -6 aylık, içme suyu kuyuları hariç barajlarımızda su var. Bu zaman zarfında mutlaka yağışların olacağını ön görüyoruz. Yağışlarla beraber barajlardaki su seviyesi arttıkça bu sıkıntı azalacak. Ama dediğim gibi bizim var olan suyu da alabildiğine kullanalım demememiz gerekiyor. Arkadaşlarım bir çalışma yapıyor. Musluklar için bir aparat var. Suyun daha tasarruflu kullanılmasını öngören bir takım çalışmaları var. Önümüzdeki günlerde bunu açıklayacağım. Ama şu kesin; kuraklığın nasıl ilerleyeceğini kestiremiyoruz. Yağışların ne miktar olacağını bilemiyoruz. Mesela Trakya'da uzun yıllardır kar yağışı da yok. Yine yeraltı sularında ciddi çekilme söz konusu. Düne kadar 10 metrede bulduğumuz artezyen suları bugün 50 - 100 - 300 metrede bulunuyor. Bunları hem çıkarmak daha zorlaşıyor, hem taşımak daha maliyetli hale geliyor. O nedenle vatandaşlarımızın bu anlamda evlerinde, işyerlerinde kullandıkları suyu daha ekonomik, daha tasarruflu ve daha efektif kullanmaları çok önemli" ifadelerini kullandı.

'Toprak suya doymadı'
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bölgede yaşanan kuraklığın üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, "Son dönemde buğday ekiminden bu yana yaklaşık 160 kilo yağış aldık ama bu yağışlar şu an için yeterli fakat toprak yeterli seviyede su doyumuna ulaşmadı. Barajlarda ise bırakın Edirne'yi Türkiye genelinde doluluk oranı yüzde 20 - 30'larda. Doğal olarak da yağışlar gelmezse bu ekilen ve bundan sonra ekilecek ürünleri bu durum etkileyecektir. Bizim için Edirne olarak yapmamız gereken akıp giden 2 nehrimize odaklanmak önemli olan. Bu nehirlerimiz akıp denize dökülüyor. Özellikle hiçbir yere su kullanılmayan bu kış döneminde barajlarımızı buradan doldurup yaz döneminde sulama gereken dönemde sulayabilir hale getirmemiz gerekiyor. Burada da her zaman bahsettiğim projesi biten Çömlekköy Barajı çok önemli. İhale aşamasında olan bu barajı, bakanlığımızın bir an önce ihale aşamasında olan bu projeleri hayata geçirip sonrasında da bütün sulama alanlarını, yatırımlarını arttırarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Bulgaristan sınırından sonra suya ilk hakim olabileceğimiz alan Çömlek Köy Barajı. Burada suyu depolayıp, ihtiyaç olduğunda da kuraklık döneminde sulayabilir hale getirmemiz gerekiyor" diye konuştu.

'Ciddi yağış olması lazım'
Arabacı, Türkiye genelinde içme suyunun riskli hale geldiğini belirterek, "İnşallah yağış olacaktır. 2008 yılından sonra bir tek geçen yıl bu kadar düştü yağış oranı. Önceki yıllarda yaklaşık 700 kilogramdı. Geçen yıl 400 kilograma kadar düştü. Seviye bayağı düştü. Hemen hemen yarı yarıya diyebiliriz. Ciddi bir düşüş var. Bu sene inşallah güzel geçer. Şu ana kadar yağan yağışlar sadece mahsul ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra yağışlar ciddi ve güzel yağması lazım. Ama bizim bir an önce kendi suyumuzu karşılayabilir ve depolayabilir hale gelmemiz lazım. Bunun için de sulama ve baraj projelerine yatırımı arttırarak, suyu çiftçimizle buluşturmamız gerekiyor. Hasada yansır demek için şu an çok erken. Belki çok kurak bir yıl geçebilir ama mahsulün ihtiyacı olduğu dönemlerde bir kaç yağmur alırız ve önceki yıllardan daha iyi verim alırız. Ama şu an bunu söylemek için henüz erken" dedi.