Türkiye kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Mevsimlerin normal seyirinde gitmemesi şartları zorluyor.
Abone olİTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Bölümü ve Afet Yönetim Merkezi öğretim üyesi Prof. Dr. Miktat Kadıoğlu, ''Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarı 600 metreküp. 2100 yılına kadar bu miktarın 3'te 1 oranında azalacağı öngörülüyor'' dedi.
Kadıoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezince
düzenlenen, ''Kuraklık Tehlikesi ve Acil Durum'' konulu konferansta, ''Afet''
denildiği zaman akla sadece depremin geldiğini belirterek, kuraklığın insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük afetlerden biri olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yarı kurak bir ülke olduğunu dile getiren Kadıoğlu, şöyle
konuştu:''Bu kış mevsiminde yeterince yağış alamadık. Gelecek yıllarda, Türkiye'de Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde kışlar daha kurak geçecek. Kuraklık büyük bir afettir. Kuraklık Anadolu'nun kaderidir. Kuraklık sinsi gelişen bir afettir.
Başlarda fark edemezsiniz, fark ettiğinizde de iş işten geçmiş olur. Kuraklık
dünyanın en büyük afetidir.''
Kuraklığın Türkiye'deki kanunlarda bir afet olarak kabul edilmediğini
belirten Kadıoğlu, şunları kaydetti: ''Kuraklık, bütün canlıları yok edebilecek bir afettir. Bunun için geç kalmadan önlemler alınmalı. Biz hep konuşuyoruz ama harekete geçmiyoruz. Kriz yönetimi anlayışının bırakılarak risk yönetimi sistemine geçilmesi gerekiyor.
Küresel ısınmayla birlikte Türkiye'de cephe yağışları görülmemeye başlayacak. Sadece 'Kırkikindi' denilen yağışlar yağacak. Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarı 600 metreküp. 2100 yılına kadar bu miktarın 3'te 1 oranında azalacağı öngörülüyor. Gelecek 6 ayda yağışlar mevsim normallerinde olacak, ancak sıcaklıklar mevsim normallerinden yüzde 40 daha fazla olacak.''