Kur-an'daki şifreleri bir bir açıklayan Murat Çelakıl'ın ortaya çıkardığı bilgiler, bilimadamları dahil olmak üzere duyan herkesi şaşkına çeviriyor..
Abone olKuran'da 'Kara' ifadesi 13 defa, 'Deniz' kelimesi 32 defa geçmektedir. Bunları toplayıp yüzdeye çevirdiğimizde, her birinin toplama oranı, denizlerin karalara; karaların denizlere oranını veriyor BERRİN TÜRKOĞLU SORDU ÖMER ÇELAKIL CEVAPLADI Yeryüzündeki karaların denizlere olan oranı Kuran'da nasıl geçiyor? Halbuki o devirde bunu tespit edebilecek teknolojik cihazlar yoktu. Sizce bu bir mucize mi? Evet, Kuran'ın mucizelerinden sadece birisi.. Kur'an-ı Kerim'de geçen 'Deniz' ve 'Kara' kelimelerinin sayıca birbirlerine oranı, bugün modern bilimdeki oranla birebir aynıdır. Halbuki o yıllarda henüz kıtalar keşfedilmemişti ve kara-deniz oranının bilimsel olarak tespit edilmesi mümkün değildi. Örneğin Amerika gibi büyük bir kara parçasının varlığı ancak 15. yüzyılda keşfedilmiştir. Kuran'da toplam 13 defa 'Kara (berr, yabas)' ifadesi geçmektedir. 'Deniz (bahr)' kelimesi ise 32 defa geçmektedir. Yani deniz oranı 32/45, kara oranı ise 13/45 olarak verilmektedir. Yüzdelere çevirdiğimizde deniz oranı yüzde 71, kara oranı ise yüzde 29'a denk gelmektedir. Modern bilimin bulgularına göre de denizler Dünya'nın yüzde 71'ini, karalar ise yüzde 29'unu kaplamaktadır. Özet olarak Kur'an-ı Kerim, Dünya'nın yüzde 71'ini denizlerin, yüzde 29'unu ise karaların kapladığını asırlar öncesinden haber vermektedir. Günümüzdeki bilim adamları ise bu tür ince hesaplamaları uydu fotoğrafları ve bilgisayarlar ile yapabilmektedir. GÖKTAŞI TEHDİDİ VAR Daha önce Dünya'ya göktaşı çarpabileceğini açıklamıştınız. Tarih belirtebilir misiniz? Bilim adamları böyle bir göktaşını henüz tespit etmediklerini söylüyorlar. Nitekim tespit edilmesi durumunda bile açıklanamaz, çünkü böyle bir göktaşı büyük tedirginliğe yol açar. Kur'an'da yer alan 'Tur' suresinde denizin taşmasından ve gökyüzünden bir parçanın düşüşünden bahsediliyor: 'Onlar gökyüzünden bir parçanın düştüğünü görseler 'Üst üste yığılmış bir buluttur' diyecekler. O halde bırak onları çarpılacakları günlerine kadar' (Tur suresi, 44,45) 'Taşkın denize (andolsun ki) Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.' (Tur suresi, 6,7) Göktaşı ile ilgili benzer ifadelere İncil'in Vahiy bölümünde de rastlıyoruz. 'İkinci melek boruyu üfledi. Alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize fırlatıldı...' (Yuhanna, Vahiy 8. Bap 8) Gördüğünüz gibi 'dağ' gibi bir kaya parçasının denize fırlatılacağı anlatılıyor. Bundan sonra gemilerin ve balıkların büyük zarar göreceği anlatılıyor. Kuran'da bu olayla ilgili tarih yazmıyor. Fakat benim tahminlerime göre 2006-2014 yılları arasında Dünya'ya böyle bir göktaşı çarpabilir. Bu sadece benim yorumum. Yani bu göktaşı Dünya'ya çarpmaz ise hata bana aittir. Kuran'ın hatası yoktur. Çünkü Kuran'da böyle bir tarih yazmıyor. Ayrıca bu göktaşı Dünya'nın sonunu getirmeyecek, çünkü bu felaketten sonra başka alametler yer alıyor. Yani göktaşı düştüğü zaman sadece belirli bir bölge bundan etkilenecek. Aslında burada çok önemli bir bilgi daha verilmektedir. Bu bilgi astronomik gözlemlerle de uyuşmaktadır. Uzaydan gelen göktaşlarının hemen hemen hepsi sürtünmeden dolayı atmosferde yanarak yok olur ve Dünya'ya zarar veremezler. Aynı şekilde burada bahsedilen alamette de kaya parçasının alev alev yandığı belirtiliyor, fakat yok olmayacağı ve denize düşeceği ekleniyor. Denize düşen büyük bir göktaşı, dev dalgalar meydana getirebilir ve bazı kıyıları su altında bırakarak hayati tehlike oluşturabilir. 'SIRIUS B' KURAN'DA VAR Bilim adamlarının yakın dönemde keşfettiği teleskop olmadan gözlemlenemeyen Sirius B yıldızı Kuran'da yüzyıllar öncesinden yazıyor muydu? Geceleri gökyüzünde en parlak yıldız olan Sirius yıldızı, Kuran'da Necm (Yıldız) suresinin 49. ayetinde geçmektedir. 'Doğrusu Şi'ra (Sirius) yıldızının Rabbi O'dur.' (Necm suresi, 49) Arapça karşılığı Şi'ra olan Sirius yıldızının sadece 49. ayette geçmesi, gerçekten ilgi çekici bir durumdur. Çünkü bilim adamları Sirius yıldızının hareketlerindeki düzensizliklerden yola çıkarak onun bir çift yıldız olduğunu keşfetti ve gözle görülemeyen diğer yıldıza Sirius B ismini verdi. Teleskopsuz görülemeyen Sirius B yıldızının, Sirius A etrafındaki dolanım süresinin de 49 yıl olduğunu tespit etti. Sirius yıldızının sadece 49. ayette yer alması, bu yıldızların dolanım süresinin 49 yıl olduğuna işaret ediyor. Üstelik Sirius B yıldızı, teleskopsuz görülemediği halde... TOPRAK, İNSAN VE ELEMENTLER Kuran'da insanın çamurdan yaratıldığı ifade ediliyor. Peki topraktaki elementler insan vücudunda da bulunuyor mu? Evet, bulunuyor. Modern bilimden yüzyıllar önce Kuran bizlere büyük bir mucize daha göstermiş. Çünkü topraktaki elementlerin birçoğu insan vücudunda da mevcuttur. Yeryüzündeki nitrojen, karbon, hidrojen, fosfor, oksijen, sülfür gibi elementler insan vücudunun çok büyük bir bölümünü oluşturur. 'Hani Rabbin meleklere: 'Gerçekten ben, çamurdan bir beşer yaratacağım' demişti. 'Onu bir biçime sokup, ona ruhumdan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın.' (Sad Suresi, 71-72) 'Şimdi onlara sor: Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa Bizim yarattıklarımız mı' Doğrusu Biz onları, cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık.' (Saffat Suresi, 11) Özet olarak 1400 yıl önce Kuran'da bu bilimsel gerçeğe işaret edilmiştir. Ayrıca o devirlerde yaşayan insanların, elementleri veya atomları inceleme imkanları yoktu. ATOM NUMARALARI Aktinyum (Ac), Lütesyum (Lu), Toryum (Th) elementlerinin isimleri ve atom numaraları keşfedilmeden önce Kuran'da yazıyor muydu? Sadece bu elementler değil diğerleri de keşfedilmeden önce Kuran'da yazıyordu. Uzaydaki yıldızlardan insan vücuduna kadar her şeyin maddesel yapısını elementlerin atomları oluşturur. Elementler, Kuran'ın indirildiği dönemden yüzyıllar sonra keşfedilmiştir. Yani Kuran zamanın ötesine geçerek bize bu elementlerin isimlerini ve atom numaralarını asırlar öncesinden haber vermektedir. Kuran'da element isimli bir sure bulunmaktadır. Bu surenin ismi Hadid (Demir)'dir. İşte bu surede demir elementiyle birlikte diğer elementlerin de isimleri yer alıyor. Fakat bunu anlayabilmek için suredeki arapça harfleri ve kelimeleri saymanız gerekiyor. Bu yüzden herkesin kolayca anlayabilmesi için tablolar hazırladım.