BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,02
ALTIN 3.010,20
HABER /  GÜNCEL

Külünk: Erdoğan'ın sokaktan aldığı güven ya güçlenecek ya da zedelenecek

AK Parti eski İstanbul Milletvekili Metin Külünk, verdiği röportajda ''Cumhurbaşkanımızın sokaktan aldığı güven ya güçlenecek ya da zedelenecek. Arkadaşlarımız benlik yarışı içinde. Erdoğan bize belediye başkanlığını teslim eder diye düşünen hata ediyor” dedi.

Abone ol

Evinin önünde silahlı ve maskeli kişilerin görülmesi ile geçtiğimiz hafta Türkiye'nin gündemine oturan AK Parti eski İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Süperhaber'den Hülya Okur'a önemli açıklamalarda bulundu.

Külünk, "Konu emniyette, şüpheli bir vaka, benim ilk defa yaşadığım bir konuda değil daha öncede yaşadım ancak bu bir şekilde iradenin dışında kamuoyuna mal oldu. Bu konuda yorum yapmayı doğru bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

Ancak Külünk ile Hülya Okur'un sohbetleri bununla sınırlı değildi. 

AK Parti ve Erdoğan ile çıktığı yol için "Pişmanlık duyulacak bir yol değil" ifadesini kullanan Külünk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile muhalefet partilerinin liderleri arasındaki farkı "Biz ne lidercilik oynayanları gördük. Zorla lider olunmaz." dedi. Külünk, açık sözlü, milletle arasına perde koymayan bir duruşu olduğunu vurguladı Erdoğan için, "Cumhurbaşkanımızın gizli ajandası yok" ifadesini kullandı. 

''ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILIN EN KRİTİK SEÇİMİ''
Yerel seçimlerle ilgili de önemli mesajları oldu Metin Külünk'ün. "Türkiye açık yüreklilikle ifade edeyim ki, önümüzdeki 10 yılın en kritik seçimine gidiyor." diyen Külünk, Erdoğan'ın Kızılcahamam kampında yaptığı açıklamaya dikkat çekti:

"Cumhurbaşkanımız kampın açılış konuşmasında, doğrudan milleti referans göstererek, 24 Haziran seçim sonuçlarının aday listeleri üzerinden yaşandığını açıkça ifade etti. Daha önceden de yerel seçimlerinde hangi hassasiyetlerde olmamız gerektiğini il başkanları toplantısında ifade etmişti. Sokakla partimiz arasında makasın açılma sinyalleri var. Hatta ekonomik olarak yaşadığımız bu sıkıntılı dönemden dolayı, bu makasın açılma hissinden öte, pratikte dillenme seviyesi çok yükseldi. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız duyuyor. Bahsedilen danışmanlık şirketi ile ilişkilerin bitirilmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlik kapasitesi ve gücüdür."

''SOKAKTAN ALDIĞI GÜVEN YA GÜÇLENECEK YA ZEDELENECEK''
Sokağın, seçmenin aday listelerini beklediğini ifade eden Külünk bu listelere ilişkin uyarılarını ise şöyle sıralıyor:

"Cumhurbaşkanımızın sokaktan aldığı güven ya güçlenecek ya da zedelenecek. Arkadaşlarımız benlik yarışı içinde. Meclis listeleri masalarda belirlenmemeli. İl teşkilatlarından ilçe meclis listesi yapılmamalı. Sokak hiç kimsenin ipoteğinde değil. Koltuktan vazgeçmek kolay iş değil. Erdoğan bize belediye başkanlığını teslim eder diye düşünen hata ediyor”

''TÜRKİYE'NİN EN STRATEJİK GÜCÜ ERDOĞAN'DIR''
"Şu anda Türkiye’nin en stratejik gücü Sayın Erdoğan’dır. Ama halk diyor ki; onun arkasına saklanarak güç devşirmeyin." diyen Külünk, tabanın parti yönetimlerine verdiği mesajı ise "Taban diyor ki: Liyakat, ehliyet, adalet. Samimiyet, vefa, hak. Bunları gözetin diyor. Bir meclis üyesi listesi açıklanıyor ve listede bir sürü bilinmez adam. Diğer tarafta 20 sene emek vermiş bir adam. Onun hiç adı yok, kenara konuluyor. " sözleri ile özetliyor.

İSTANBUL YORUMU
Yerel seçimlerde partilerin en büyük ve kritik hedefi olan İstanbul'a ilişkin önemli tespitleri var Metin Külünk'ün. Megakenti saran binaların İstanbul'a eziyet olduğunu yüksek sesle söylediğini ifade eden Külünk, "Bu şehrin ruhunu gözümüz gibi korumalıyız ama üzülüyorum. Dikey binacılık ve sadece  imar komisyonunun çalışmalarına kilitlenmiş bir belediyecilik anlayışından (sadece bu değil çok başarılı işler de var) insan ve toplum, kültür, şehir esaslı yerel yönetim anlayışına geçmemiz gerektiğini düşünüyorum." diyor.

İstanbul'u tanımlarken de, "Sadece gezilecek bir şehir değil, yaşanacak bir şehirdir." ifadesini kullanan Külünk, İnce'nin adaylığı içinse, "Muharrem İnce önce CHP’deki meselesini çözsün. İstanbul, sayın İnce’ye çok ağır gelir. İnce'nin CHP'nin içinde ciddi bir meselesi var, bence önce onu çözmeli" diye konuştu.

Yerel seçimlerde ittifak olursa nasıl olur sorusuna yanıtı net oldu Külünk'ün; "Yerel seçimlerde ittifakı inşa etmek çok kolay değil. Gönül ittifakı vücut bulacak. AK Parti ve MHP'nin güçlü aday çıkartacağı yerde CHP aradan çıkabilir." 

Türkiye'nin son aylarda finansal 15 Temmuz ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Metin Külünk, bu durumdan sokağın ciddi şekilde rahatsız olduğunu belirtiyor. Saldırının 15 Temmuz gibi çok sert ve acımasızca geldiğini vurgulayan Külünk, "Dolar ve faiz artışı hayatımıza doğrudan müdahale ediyor. Çünkü faiz, neoliberalizmin ana dinamiği. Dolar da küresel sistemi güç merkezinin elindeki en önemli beyzbol sopası. Bir yandan beyzbol sopasıyla saldırıyorlar, bir yandan faizle. Merkez Bankası faizi bu şekilde artırmamalıydı. Türkiye'de iç dünyasını ve sokağı iki cephede mücadele etmek zorunda bıraktı." ifadelerini kullandı.

Bu noktada Külünk, konkordato ilan edenlerle, Türkiye'den yurt dışına para transferi yapanlara dikkat çekiyor, "Son bir yılda Türkiye'den para çıkaranlar kim? Ve o para çıkışı yapan firmalar konkordato ilan etti mi, etmedi mi? Konkordato ilan edip sıkıntıyı küçük esnafın, tedarikçilerin sırtına yükledi mi, yüklemedi mi? Bu örgütlü bir suçtur. Devlete, millete karşı işlenmiş örgütüdür suçtur." sözleri ile...

13 yıldır Türkiye'nin Erdoğansızlaştırılmasına yönelik operasyonlarla yüzyüze olduğunun altını çizen Külünk, "13 yıldır kaç suikast atlattı, kaç zehirlenme atlattı, kaç operasyon atlattı, sayısını biz bilmiyoruz, kendisi biliyor." dedi.

Yılmaz bir şekilde destek verdiği FETÖ ile mücadele noktasındaki eksiklere işaret eden Külünk, "Sen FETÖ davasında yargılan, adın “baron” olsun, aday adaylık müracatı yap, bu kabul edilsin. Toplum bunu kabul etmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın karakterindeki liderler, 50-60 yılda anca gelir, o bu milletin şansı. Birilerinin ikbal, beklentisi, hesapları üzerinden bu şansa zarar verme hakkı kimseye ait değil. Bazen çekilmesini bilmelisiniz, çekilip kenara da sessiz durmasını bilmelisiniz. 15 Temmuz’un işbirlikçileri bütün alanlarda hayatına müdahale etmeye devam ediyor. Ben çok iyi biliyorum; bir başsavcı, soruşturmayı yürüten savcıları çağırıyor, delilleri belli olan şu şu isimleri dosyadan çıkartacaksın, diyor. O savcı da, “Hayır çıkartmam, delilli” diyor." ifadelerini kullanıyor.

FETÖ'nün 40 yıl önce sadece 3 kişiden oluştuğunun altını çizen Metin Külünk "deizm" tehlikesine, "FETÖ’den tehlike mi olur deniliyordu ama 15 Temmuz’u yaşadık, deizm de hafife alınıyor, deizm de hafife alınmasın, deizm üzerinden bu toprakların kıyamete kadar varlığını tehdit edecek bambaşka modellerle karşılaşabiliriz." sözleri ile dikkat çekiyor.

Metin Külünk, Abdullah Gül ile ilgili de bir parantez açıyor saygıyı elden düşürmeden: "Abdullah Gül'ü şaşırtan kendisi oldu. Benim 17/25 ve Gezi'den bu yana söylediğim bir cümle var. Polemiğe girmek istemem. Yıllarca kendilerine hürmet ettiğimiz, ağabey dediğimiz insanların durduğu yerin Sayın Erdoğan’ın yanı olduğunu söylemeleri gerektiğini ifade ettim, yine aynısını söylüyorum. Yol arkadaşlığı bunu gerektirir. Sayın Erdoğan bu konuda çok vefa göstermiştir. Ama aynı vefayı kendisi görememiştir."

Külünk'ün "Acente liderlik" diye bir tanımlaması var. Hülya Okur'un "Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ya da Meral Akşener, sizin belirttiğiniz küresel güçlerin ortaya attığı  “acente liderlik” formatına uyuyorlar mı?" sorusuna "Liderlik fıtridir. Zorlama liderlik olmaz. Bu isimler ancak acenta taşeronluk yaparlar." sözleri ile yanıtlıyor.

Külünk'ün gündeme geldiğinde büyük tartışmalara neden olan "Anayasa Mahkemesi kapatılsın" teklifi vardı. Külünk, bu teklifi verme nedenlerini SuperHaber'e şu sözlerle özetliyor, "Ben Anayasa Mahkemesinin tartışılmasını istedim, bugün de tartışılmasını istiyorum. Yasa yapma yetkisinin mecliste olduğu bir yerde Anayasa Mahkemesi kendisini meclisin üstünde göremez."

Dış politikaya ilişkin önemli uyarıları da var Külünk'ün. “Almanya ile ilişkiler iyi olmak zorunda" diyen Külünk. "Çin, Rusya ve İsrail ile tek başına kalmamalıyız” uyarısında bulunuyor.

Ve Cemal Kaşıkçı olayı. Külünk, "Kritik ve artçı sarsıntıları önümüzdeki günlerde çok daha sertleşerek devam edecek. Sudi Arabistan’da çok sürpriz gelişmeler olabilir. Bekleyip görelim." ifadesini kullanıyor dünya çapında tartışılan olay için.