Cumhurbaşkanı’nın Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini vermesiyle koalisyon için görüşmeler süreci resmen başladı. 45 gün sürecek turlarla ilgili olası senaryolar konuşuluyor.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümeti kurma görevini Başbakan Ahmet Davutoğlu’na vermesinin ardından, yeni hükümet arayışlarında resmi müzakere süreci başlıyor.
“Görev bizdeyken kurulamazsa hükümet işi zora girer” diyen Ak Parti kurmayları, Davutoğlu’nun hem kamuoyuna hem de partilere hükümet kurma konusundaki kararlılık ve samimiyetini göstermek için ciddi mesai yapacağını ve üç tur üzerinden bir planlama yaptığını belirtti. “Bu nedenle 30 günden önce kimse görevi iade etmesini beklemesin” ifadesini kullanan Ak Parti kurmayları, üç partiyi kapsayacak ve “nezaket ziyareti” niteliği taşıyacak ilk tur görüşmelerin bayramdan önce gerçekleştirileceğini, ilke ve prensiplerin konuşulacağı tabloyu netleştirecek CHP ve MHP’nin yer alacağı 2. tur ziyaretlerin de bayram sonrası yapılacağını bildirdi.
Milliyet'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iddia edildiği gibi “seçim” istemediğini, bunu da Başkanlık Divanı oluşana kadar hükümeti kurma görevini vermeyip, seçimde oluşan gergin siyasi atmosferin yatışmasına imkan tanıyarak gösterdiğini savunan kurmaylar, “Yunanistan’daki ekonomik kriz, Suriye sınırındaki gelişmeler dikkate alındığında Türkiye’nin her zamankinden daha güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Partiler bu gerçeği görür, 7 Haziran’da seçmenin verdiği mesajı iyi okurlarsa, en azından bu kritik süreci atlatmamızı sağlayacak bir hükümetin kurulması mümkün” görüşünü dile getirdi.
45 GÜNLÜK SÜRE BAŞLADI
TBMM Genel Kurulu’nda dün Meclis Başkanlık Divanı seçiminin tamamlanmasının hemen ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün başlayacak Bosna-Hersek ziyaretini de dikkate alarak Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini verdi. Böylece yeni hükümetin kurulması için Anayasa’da öngörülen 45 günlük süre bugün itibariyle başladı.
Siyasi kulislerde, resmi müzakere sürecinde her partinin daha farklı bir tutum takınabileceğine işaret ediliyor. Refahyol ve Anasol-D örneklerindeki gibi geçmişte en olmayacak partilerin dahi yan yana gelebildiğine, liderlerin bu tür süreçlerde kendilerine yönelik en ağır eleştiri ve hakaretleri dahi “yok” sayabildiklerine işaret ediliyor.
SENARYOLAR
Siyasi kulislerde dillendirilen senaryolarda dikkate alındığında Türkiye’yi 45 günlük Anayasal süre sonunda şu ihtimaller bekliyor:
- Ak Partili uzun ömürlü koalisyon: Ak Parti’nin CHP ya da MHP ile anlaşarak, en az 2 yıl sürecek, erken seçim şartı olmayan bir koalisyon kurması ihtimali. Ak Parti’de, içinden geçilen kritik dönemde yeni bir erken seçimin doğru olmayacağını savunanların sayısı oldukça fazla. CHP ile koalisyonu kurmanın kolay, yürütmenin zor olacağı, MHP ile koalisyonun kurulmasının zor yürütmesinin kolay olacağı değerlendirmesi yapılıyor. MHP’nin dünkü açıklamasındaki “fedakarlık yaparız” ifadesi olumlu bulunsa da bunun PKK’nın silah bırakması gibi hükümetle ilgisiz şarta bağlanması, çözüm sürecinin bitmesi, Erdoğan’ın yasal sınırlarına çekilmesi, 17-25 Aralık’ın yargılanması koşullarının öne sürülmesi “MHP ile zor” yorumlarını pekiştirdi. Bu açıdan açıklama “parametreleri değiştirmez ama not ettik” şeklinde yorumlandı.
- Ak Partili erken seçim şartlı koalisyon: Türkiye’nin bölgesindeki kritik gelişmeler sırasında siyasi bir istikrarsızlık yaşamaması ve 7 Haziran sonucunu getiren hata ile eksikliklerini gidermek için vakit kazanmak amacıyla belli bir tarihte erken seçime gidilmesi şartıyla CHP ya da MHP’yi koalisyona ikna için tüm imkanları zorlayacağı ifade ediliyor.
- Azınlık hükümetiyle erken seçim: Ak Parti’nin Yunanistan ve Suriye sınırındaki sıcak gelişmeleri gerekçe göstererek, kritik süreci atlatana kadar işbaşında kalıp, ardından en makul sürede Türkiye’yi seçime götürme şartıyla MHP ya da bir başka partinin dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kurma seçeneği üzerinde de durduğu belirtiliyor. Ancak bu noktada azınlık hükümetine sıcak bakmadığını belirten Erdoğan’ın da ikna edilmesi gerekiyor.
- 3 partili muhalefet hükümeti: Davutoğlu’nun koalisyon arayışlarının sonuçsuz kalması halinde görev Kılıçdaroğlu’na geçecek. Ak Partili seçenekler ilk turda tüketildiği için Kılıçdaroğlu’nun tek alternatifi muhalefet bloğunu kapsayacak bir koalisyonu zorlamak olacak. Bahçeli’nin ‘Anayasa ve yasalara uyan her partiyle görüşürüz’ sözü, HDP’li koalisyon seçeneklerine de kapı araladığı şeklinde yorumlansa da kulislerde 3 muhalefet partisinin koalisyon çatısı altında buluşması hala zor görünüyor.
- Geçici Bakanlar Kurulu ve seçimin yenilenmesi: Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümeti kurma görevini seçimden 1. ve 2. olarak çıkan partilerin liderlerine vereceğini açıklamıştı.
45 günlük süreyi paylaşmak durumunda kalacak 2 liderin koalisyon arayışlarının sonuçsuz kalması halinde, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’daki yetkisine dayanarak seçimin yenilenmesi kararı alması gündeme gelecek. Bu durumda mevcut Bakanlar Kurulu çekilecek ve yerine Meclis’te grubu bulunan 4 partinin oranlarına göre koltuğa sahip olacağı Geçici Bakanlar Kurulu’nun yönetiminde Türkiye, 45 günlük sürenin sonundaki 90. günü takip eden ilk pazar günü yeniden sandık başına gidecek. Kulislerde Ak Parti’nin hükümet yetkisini diğer 3 partiyle paylaşarak seçime gitmeye sıcak bakmaması, MHP’nin de HDP ile aynı kabinede yer almak istemediği için bu ihtimal zayıf görülüyor.
- Mevcut hükümetle Meclis kararıyla seçim: Ak Parti’nin koalisyon arayışlarının sonuçsuz kalması halinde, Geçici Bakanlar Kurulu yönetiminde seçime gidilmesi yerine, hem seçim tarihini biraz daha öteleyebileceği hem de mevcut hükümet işbaşındayken seçime gidilmesini sağlayacak şekilde 45 günlük süre dolmadan önce Meclis’ten erken seçim kararı çıkartmayı zorlama yoluna gideceği ifade ediliyor. Ak Parti, Meclis’in erken seçim kararı alması için bir teklif gelmesi halinde MHP’nin destekleyebileceğini ya da oturuma katılmayarak teklifin yasalaşmasını sağlayabileceğini de düşünüyor.