Kudüs'ü boşver, belediyelere bak!
Kudüs konusunu nasılsa üç-beş güne unutacaksınız. En iyisi iç siyasete dönüp, sizlere gerçeğe yakın bazı sağlam dedikodulardan bahsedeyim.
Okurlar soruyor, "Kudüs'le ilgili son gelişmeleri neden
yazmıyorsun" diye...
İçimden gelmiyor da ondan...
8 defa gittim, 80 defa yazdım. En acı sözler, en acil çağrılarla
seslendim beni takip edenlere. Lakin, Kudüs'ü namus bilen
insanların çoğunda bile bir kıpırdanma göremedim.
Her katliam yaşandığında klavyenin başına geçip,
"Kahrolasın İsrail, enkazını göreyim. Sana devlet diyenin
yüzüne tüküreyim" diye aforizma parçalayanlara,
"Yahu bu iş yazmakla, beddua okumakla çözülmüyor birader.
Gel, beraber gidelim, oradaki mazlumların yanında
olalım" demeye gör.
"Ama oralar çok tehlikeli, başımıza bir şey
gelir" deyip bir anda sırra kadem basıyor.
"Müslümanlar birbirini silahla, kafiri ise bedduayla
öldürmeye çalışıyor" diyen her kim ise durumumuzu güzel
özetlemiş! Çünkü çoğumuz bunu yapmakla yetiniyoruz.
Birbirimizi kandırmayalım arkadaşlar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin'i ağzına almasa, kimsenin Filistin
diye bir derdi olmayacak! Erdoğan bir Filistin şiiri okumaya
görsün. Herkes bir anda "Ah Filistin, vah
Filistin" diyerek o şiiri okumaya başlıyor.
Ama Erdoğan, "Kudüs'e gidin, oradaki kardeşlerinizi yalnız
bırakmayın" dediğinde, o topraklar bir anda tehlikeli
olmuş oluyor.
Yahu, Erdoğan ekranlara çıkıp, "Arakan'da soykırım
var" demeyinceye kadar bir bakan, bir milletvekili, bir
sivil toplum kuruluşu ağzını açıp tek laf etmedi be!
Türk Havayolu şirketlerinin fiyat tarifelerine açın da bakın!
Paris'e, Roma'ya, Dubai'ye, Budapeşte'ye gidiş, Kudüs'e gitmekten
daha maliyetli, daha hesaplı, daha ucuz...
Yalvar yakar, "Şu fiyatları biraz indirin ki Kudüs'e herkes
gidebilsin" diye kendimizi yırtıyoruz ancak, işitme
menzilimizde kimsecikleri bulamıyoruz.
Fahiş fiyatlara rağmen, "Hadi Kudüs'e gidelim"
diye sık sık çağrıda bulununca bu kez birileri çıkıp, "Sen
bu işi ticarete döktün. Götürdüğün kişi başına kaç para alıyorsun,
söyle bakalım?" diye iftira atma yolunu seçiyor.
Demem o ki...
Ne ben Kudüs konusunu yazayım, ne de sizin o engin duygularınız
dalgalar gibi köpürüp dursun! Sizler, bugüne dek İsrail'e
beddua ettiniz ama bitme noktasına gelen Filistin oldu!
Mazallah!..
Tamamen çökmesine falan neden olursunuz diye susuyorum.
En iyisi iç siyasete dönüp, sizlere gerçeğe yakın bazı sağlam
dedikodulardan bahsedeyim.
Hani CHP şu sıralar, "Hükümet bizim belediyelerimize
müfettiş gönderiyor" şeklinde bir yaygara koparıyor
ya...
O iş öyle değil...
Kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre, içinde AK Parti ve
CHP'nin olduğu 40 küsur belediye hakkında soruşturma başlatılmış.
İstanbul'da inceleme altına alınan belediye sayısı 17...
AK Partili belediyeler hakkında sadece inceleme yapılmıyor.
Aynı zamanda kamuoyunun nabzı da tutuluyor. Vatandaşların
belediyeden ve belediye başkanından memnun olup olmadığı da
soruluyor.
Gelen sonuçlar berbat!
Cumhurbaşkanı'na sunulan anket sonuçlarına göre, İstanbul'da sadece
iki belediye yüzde 50'nin üzerinde görünüyor. Anketlerde,
belediyelerin ve başkanların tek tek sayılamayacak derecede önemli
kusurları da ön plana çıkarılıyor.
Basitçe anlatmak gerekirse...
Önümüzdeki günlerde yeni bir görevden alma fırtınası eserse
hiç şaşırmam.
Ama bu kez istifa ettirilme yöntemine başvurulacağını sanmıyorum.
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'ye ne yapıldıysa, sorunlu
diğer belediyelere de aynısı yapılacak.
Parti ayrımı yapılmaksızın hem de...
SOSYAL MEDYADA TAKİP
İÇİN:
twitter.com/slymnoz
facebook.com/slymnoz
instagram.com/suleymanozi