Yedi tepeli kentin 'varoş' olarak tabir edilen bir köşesiydi Küçükçekmece. Şimdi ise sanatın da kalbinin attığı yer haline geldi.
Abone ol...ADVERTORİAL...
Kısa bir süre öncesine kadar adı çarpık yapılaşma ile anılan ve yedi tepeli kentin “varoş” olarak tabir edilen bir köşesiydi Küçükçekmece. Adı küçük ama fiziki açıdan kendi büyük bu ilçe, gidişattan direkt sorumlu tutulamazdı.
Tutulmayan vaatlerin sonucunda İstanbul’un unutulmuş bir köşesi haline gelen semt, 2004 yılında Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın göreve gelmesiyle her alanda atağa kalktı. Sadece beş yıllık bir süreçte 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un Kültür İlçesi seçilebilecek kadar evrim geçiren Küçükçekmece, bugün sanatın da kalbinin attığı yer haline geldi.
KÜÇÜK İSTANBUL’UN BÜYÜK VE GÖSTERİŞLİ SANAT MERKEZLERİ
2004 yılına kadar kültürel alanda esamesi bile okunmayan ve sanat alanında sıfır noktasında seyreden bir ilçeydi Küçükçekmece. Tiyatro ve sinema salonunun bulunmadığı ve halkının kültürel her türlü etkinlik için Bakırköy, Beyoğlu, Şişli gibi uzak semtlere yol aldığı unutulmuş bir semt.
2004 yılında göreve gelen Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, fiziki anlamda gerçekleştirdiği Kentsel Dönüşüm çalışmalarının ardından ilçeye parlak bir sima kazandırdı. Ama gülümseyen yüzdeki doygun ifade için yeni bir hamleye ihtiyaç vardı ki, işin bu aşaması daha da zorluydu.
“Çok güzel binalar inşa edebilirsiniz. Mimari açıdan kusursuz bir yerleşim merkezi kurabilirsiniz. Ama bir bölgede yaşayan insanlara kentli olma duruşunu aşılayamazsanız, bir medeniyet inşa etmiş olmazsınız.”
Bu idealist yaklaşım gerçekliğini üç büyük sanat merkeziyle de temellendirince Küçükçekmece, İstanbul’un yeni sanat noktası haline gelmiş. Son beş yıl içerisinde Küçükçekmece’ye yapılan yatırım miktarı, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan toplam meblağın en az beş katına ulaşmış.
İşte Küçük İstanbul’un sanat yapıtları:
CENNET KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ (CKSM) ALAN: 12.500 m2
YAPIMI ÜSTLENEN: Küçükçekmece Belediyesi
FONKSİYONLAR: Sergi Salonu, Çok Amaçlı Salon (300 kişilik), Restaurant, Sağlık Ocağı, 3 El Sanatları Odası(25x3 kişilik),1 Müzik Atölyesi (25 kişilik), 1 Resim Atölyesi (26 kişilik),3 adet Poliklinik, 2 adet Müdahale Odası, doktor odası, hemşire odası, bebek odası, Kütüphane, Bilgisayar Eğitim Merkezi (68 kişilik), Otopark(55 araçlık), Tesisat ve Temizlik Odaları
-------------------------------------------
SEFAKÖY KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ (SKSM) ALAN: 6.000 m2
YAPIMI ÜSTLENEN: Küçükçekmece Belediyesi
FONKSİYONLAR: 8 Adet atölye grubu, Fitness grubu, spor salonu, sergi salonu, çok amaçlı salon, otopark ve sığınak
DURUMU: Mart 2009’da hizmete girecek.
---------------------------------------------
HALKALI KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ (HKSM) ALAN: 3.000 m2
FONKSİYONLAR: 2 adet Sergi Salonu (300 kişilik) ,11 Adet eğitim atölye grubu, Fitness grubu, spor salonu, sergi salonu fuaye, çok amaçlı salon ( 450 kişilik),otopark ve sığınak
Teknik verilerle ele alınırsa son derece başarılı yapılar! Ancak bu yapılara ruh veren asıl öğe, haftanın her günü düzenlenen kültürel ve sanatsal etkinlikler. Bugün Küçükçekmece, en gözde tiyatro oyunlarının ve oyuncularının izleyicilerle buluştuğu bir ilçe. Halk artık tiyatro için Şişli’ye, sinema için Bakırköy’e veya Beyoğlu’na gitmiyor.
“Sanat, insan yaşamının olmazsa olmazlarındandır. Küçükçekmeceliler olarak sanata duyduğumuz saygı, gençlerimizi bu yolda başarılı adımlar atarken görme isteğimizi de körüklüyor” diyen Başkan Yeniay’a hak vermek gerek. Bugün Küçükçekmece’de tam 13 bin öğrenci kültür merkezlerinde açılan kurslarda 32 farklı branşta eğitim görüyor. Geleceğin piyano virtüözleri, gitar ustaları, sopranoları, tiyatro oyuncuları bu sevimli ilçeden yetişecek.
ÇİN UZAK, GİTMEK ZOR. İLİMİ KÜÇÜKÇEKMECE’YE GETİRELİM
Küçükçekmece’de halen hizmet veren iki sanat merkezi var: Cennet Kültür ve Sanat Merkezi (CKSM) ile Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi (HKSM). Bu iki üretken noktaya yakında yani bir aile üyesi daha katılıyor. Mart ayında hizmete girecek olan Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi.
Halen Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde süregelen başarılı bir uygulama var. Dalında usta isimleri ilçe gençleriyle bir araya getirmeyi amaçlayan proje ile çoğunluğu tiyatro oyuncusu olan yıldızlar, Küçükçekmeceli gençlerle buluşuyor.
Bir gün Emre Kınay çıkıyor sahneye ve “Ben de Küçükçekmeceliyim. Çocukluğum burada geçti. Hatta şu an CKSM’nin bulunduğu alanda biz eskiden top oynardık” diyor. Yaş ortalaması hayatı pespembe görenlerin ağırlıkta olan dinleyiciler şaşırıyor.
“Emre Kınay, Küçükçekmeceliymiş.. Şimdi başarılı ve popüler bir oyuncu. Peki ben neden olmayayım” diye…
Bir sonraki gün Çolpan İlhan geliyor aynı sahneye ve “Kültür adına çok önemli işler yapılıyor Küçükçekmece’de. Burası harika bir salon. Duydum ki yakında yenisini de açıyormuşsunuz. Neredeyse beni Nişantaşı’ndan Küçükçekmece’ye taşındıracaksınız” diyor.
Nişantaşı nereeee, Küçükçekmece nereee? Değişim işte bu derece ciddi boyutlarda…
Yıllarca beyin göçü nedeniyle bilim adamını, sanatçısını, mimarını, mühendisini yabancı ülkelere kaptırdı Türkiye. Global boyuttan indirgeyerek, micro düzeyde de ambalajı parlak kentlere ve hatta ilçelere doğru kaydı bu hareketlenme. Tiyatroya Şişli’ye giderdi Küçükçekmeceli.. Şimdi Şişli, Küçükçekmece’ye geliyor. Hatta sanatçı, sanata daha yakın olmak için Küçükçekmece’ye taşınmak istiyor.
Şimdi Küçükçekmeceliler Çolpan İlhan başta olmak üzere tüm sanatçıları bekliyor. İlçelerine yerleşmek istedikleri zaman eşyalarını taşımaya seve seve yardım etmek için.
Peki Küçükçekmece’nin sanat alanındaki bu güçlü duruşunu takdir edenler sadece Emre Kınay ve Çolpan İlhan mı? Onlara destek veren ve ilçenin sanat portresinde katkısı bulunan isimlere söz vermemek haksızlık olmaz mı?
Ayberk Atilla:
“Böyle salonların açılması Türk tiyatrosu adına mutluluk verici bir olay. Tiyatrocular olarak bizler senelerce salon bulamamaktan yakındık. Şimdi ne mutlu ki sanatçılar her açıdan ihtiyaçların düşünüldüğü bu salona geliyorlar ve halkımız da bu güzel etkinlikleri yaşadıkları yerlere yakın bir mekanda izleme şansı yakalıyorlar.”
Ali Sunal :
“Oyunumuzu üçüncü sezonunda bitirmeyi düşünürken, İstanbul’da oynayacak salon bulamazken bir anda imdadımıza yetişti Cennet Kültür ve Sanat Merkezi. Muhteşem seyircisiyle, personeliyle, salonunun imkanlarıyla cennette gibi hissettirdi. Bizim gibi genç tiyatroların bu tarz yerlere ve desteğe ihtiyacı var. Bende bir tiyatro oyuncusu olarak bu salonda sahneye çıktığım anda kendimi çok değerli hissettim. Burada oyunlarımızı sergilemeye devam edeceğiz. Umarım bunun gibi yatırımlar devam eder.”
Levent Tülek :
“Cennet model bir merkez olacak. Uzak semtlerde yaşayan, genellikle çalışan, hayatları koşturma içinde geçen ve sonunda asosyal olmaya başlayan insanların sosyalleşmesini sağlayan bir mekan olacak. Bu bölgede yaşayan insanlara iyi oyunlar ve gerçekten üst düzeyde bir sanat sunuyoruz. Tiyatroyu ayaklarına getiriyoruz. Çok sembolik bir ücretle vatandaşlarımız burada istedikleri oyunu seyredebiliyorlar. Diğer semtler de umarım burayı örnek alırlar. Sanat adına bu çok önemli.”
Cengiz Semercioğlu :
Bu yaz tatildeyken Haldun Dormen’le sohbet etme imkanım oldu. Sohbet sırasında dedi ki: “Bir salon var o kadar güzel ki bence İstanbul’un en iyi salonu.” Hangisi diye sorduğumda buradan, Cennet Kültür ve sanat Merkezi’nden bahsetti. O zaman Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nin kulislerini, sahnesini henüz görmemiştim. Kulislerde plazma televizyon ve duş var. Oyuncular için her şey dört dörtlük hazırlanmış. Buraya emeği geçen herkesi kutluyorum İstanbul a böyle bir salonu kazandırdıkları için.”
Şahin Özer :
“Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’ni gördüğümde acaba Beşiktaş’ta mıyım, Şişli’de miyim, Beyoğlu’nda mıyım, acaba İstanbul’un neresindeyim diye düşündüm. Oyuncular için her şey düşünülmüş. Şu anda yerel yönetimlerin 40 seneye, 50 seneye sığdırılan işler yaptığını görüyorum. Bir 5 sene sonrasını hayal bile edemiyorum. Burada çalışanlara, özellikle belediye başkanı Aziz Yeniay’a teşekkür ediyorum, onları kutluyorum.”
İnci Ertuğrul:
“İstanbul gibi çok fazla göç alan ve genç nüfusun fazla olduğu bir şehirde özellikle yerel yönetimlerin gençlerimizin sosyal ve kültürel anlamda bir şeyler
öğrenecekleri, bir şeyler paylaşabilecekleri mekânları çoğaltmaları gerekiyor. Belediye Başkanı Aziz Yeniay da Küçükçekmece’de güzel bir mekân açarak bu konuda çok büyük bir adım attı, öncü oldu. Umarım diğer belediyeler için örnek olur.”
Pelinsu Pir :
“İstanbul’da böyle imkanlara sahip bir sahnenin olması bir oyuncu olarak beni çok mutlu ediyor. Döner sahneye sahip bir salonu var, kulislerde oyuncular için her şey düşünülmüş. Burayı İstanbul’a kazandıranlara teşekkür ediyorum.”
Nilgül :
“Küçükçekmece Belediyesi çok güzel bir kompleks yapmış ve Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’ne bayıldım. Sanat ve kültür insan için nefes almak kadar önemli. Sanata çok değer veren bir belediye başkanı var. Bu açıdan Küçükçekmecelileri çok şanslı buluyorum.”
Hande Kazanova :
“Küçükçekmece Belediyesi’nin böylesine bir mekânı ilçeye kazandırması çok sevindirici. Çok beğendim ve buradan çok keyif aldım. İlerleyen zamanlarda birçok başarılı etkinlikle Cennet Kültür ve sanat Merkezi’nin adı duyulacaktır.”
ÖNCEKİ HABERLER
