Perinçek, Başbakan Erdoğan'ın kendisine tazminat davası açacak sözler sarfetti. İşte o zehir sözler...
Abone olStar'da bir ilk yaşandı. Can Ataklı'nın sunduğu Kırmızı Koltuk'ta Ataklı cezalı olunca sorular ekran aracılığı ile konuğa yöneltildi. Ataklı'nın sunduğu kolktuğun üzerinde "Kırmızı Koltuk'un sunucusu yasaklı" yazılı bir pankart konuldu. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kıbrıs konusunda millet hesap vereceğini ve Erdoğan ve bakanların İstiklal mahkemelerinde yargılanacağını ve bu kaderden onların kaçamayacağını söyledi. Hükümetin Amerikan güdümlü olduğunu ve Erdoğan'ın küçük Amerika'nın başvekili olduğunu belirtti. Hükümetin Kamu Temel kanunu tasarısıyla da 29 Mart sabahı Türkiye'nin tarikatçılar ile Öcalan yandaşları arasında bölüneceğini iddia etti. İşte sorulan sorulara Perinçek'in verdiği cevaplar: KKTC lideri Denktaş sırtından hançerleniyor. Ne yazıkki hükümet Dienktaş'ın yanında değil onun karşısındadır. Ama millet onun yanındadır. Yanlız Kıbrıs'ın değil Amerikan emperyalizmin yönelttiği büyük saldırılara direnen kahramandır. Bu iş kopmaya gidiyor. Türkiye taraf olmaktan çıkartıldı. 1999 yılında Türkiye Avrupa kapısına bağlanmıştır. AB liderleri Türkiye'nin AB'ye alınmayacağını açık açık söylüyor. Türkiye maalesef Avrap kapısına bağlanıyor. Bu kapıda Türkiye'den herşey alınmaktadır. Zaten herşey açık açık ortadadır. Türkiye aldatılmaktadır. Gelişmiş kapitalist ülkelerin birliğidir Avrupa Birliği. Türkiye gibi ezilen gelişmekte olan müslüman ve başka bir kültürden olan bir ülkeyi almak istemiyor. Ama kendi birliğinin yanında olan ancak birliğe üye olmayan bir Türkiye istiyorlar. Birliğe girersek kanunlarımız Brüksel'den çıkacaktır. Tütününü şekerini üretemezsin diyorlar. Senin sanayin olmayacak diyor. Sen yanlnız ırgat olabiilirsin diyorlar. Cumhuriyet kıyıcılarına bıraklmayacaktır. Kıbrıs satılamaz, verilemeyeceğini göreceksiniz. Bu hükümetin sonu yaklaşmıştır. Göreceksiniz İstiklal mahkemelerinde yargılanacaktır. Sanık sanrdalyelerinde oturma gibi bir kaderleri var. Atatürk'ün derim süpürgesiyle süpürülecektirler. 31 Mart ayaklanmasının arkasında İngilizler vardır. Kurtuluş savaşı sırasında çıkarılan isyanların arkasında İngilizler vardır. Refah Partisi ikiye bölünecek. CIA'nın istasyon şefi Graham Fuller gelenekçiler ve yenilikçiler diye ikiye böyünecek ve yenilikçiler iktidara gelecek" diye iddiada bulunmuştu. Bugünkü hükümet Amerikan güdümlü tarikat hükümetidir. Nakşibendi ve Fetullahçı tarikatları ile doludur bakanlar kurulu. Aslında tarihimize bakacak olursak bunlara şaşırmıyoruz. Amerika Orta Asya'ya yönelmiştir. Amerika Irak'ta kukla devleti devam ettirmek zorundadır. Türkiye Amerika'nın bu yayılmacılığına karşı çıkmak zorundadır. Fransa va Almanya ile birleşerek tedbirini almalıdır. Kamu Yönetimi Temel Kanunu yerel yönetimlere hükümet kurma yetkisi vermiştir. 28 Mart seçimleri sonrası güneydoğu ile Kuzey Irak'ı birleştirmek isteyeceklerdir. Yani Türkiye fiilen bölünme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Kamu yönetimi ile memur kıyımı yaşanacaktır. Türkiye'yi bölme tasarısıdır. Mafya, tarikat ve PKK hükümetleri kurulmak istenmektedir. AKP'nin intihar tasarısıdır. Tıpkı Kbırıs'ta olduğu gibi. Küçük Amerika'nın başvekilidir. O şahıs Nakşıbendi müridir. Bakanları tek tek alın. Eğer Türkiye'de irtica brifingi verilecekse bu başbakandan başlamalı. Bırakın müsteşarlarla uğraşmayı. Milletimizi aldatmış oluruz. Eğer bir cumhuriyet başsavcılığı varsa adalet varsa görevlerini yerine getirmesi gerekir. Eğer görevi yerine getirmeyecekse bu cumhuriyet yıkılmış demektir. Maalesef Türkiye muhafaza edilmemişitir. Wolfowitz'ie gönderilen mektubun üstü örtülemez. Herkese sesleniyorum. Bu milet bu mektubu kabul etmez. Nasıl bacak bacak üstüne atma talimatını Amerika söylüyorsa türban sorununu da Erdoğan'a verdikleri talimatlarla çözdüreceklerdir. Amerika 29 mart sabahı Türkiye'yi bölme planını uygulayacaktır. Bir yanda Öcalan yandaşları ile irticacı AKP'nin belediyeleri ele geçirecektir.