AB Komisyonu Türkiye ekonomisini özellikle bütçe performansı, ihracat artışı, işsizliğin düşmesi ve güçlü büyüme nedeniyle övdü.
Abone olAB Komisyonu'nun aday ve potansiyel aday ülkelerin ekonomilerini değerlendirme raporunda, Türkiye'deki güçlü ekonomik toparlanmanın 2011'in üçüncü çeyreğinde çok az hız kesse de yüzde 8,2 büyüme rakamıyla sürdüğü belirtildi.
Bir önceki çeyreğe göre üçüncü çeyrekte takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış büyümenin ise yüzde 1,7 ile ikinci çeyreğin de üzerine çıktığına işaret edilen raporda, güçlü büyümeyi beklentilerin üzerinde gelen özel tüketim ve ve kamu harcamalarının sürüklediği anlatıldı.
BİR İLK
Raporda, Türk Lirası'ndaki değer kaybı nedeniyle Türkiye'nin ''mal ve hizmet ihracatında rekabet gücünü artırdığı'' ve son 7 çeyrekte ilk kez ihracattaki artışının ithalattaki artışı geride bıraktığı kaydedildi
Hızlı ihracat artışı yanında sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranları gibi son açıklanan verilerin büyümenin 2011'in son çeyreğinde de ''makul hızda süreceğine'' işaret ettiği belirtilen raporda, büyümenin beraberinde gelen istihdam artışıyla işsizliğin Ağustos 2011 itibariyle yüzde 9,2'ye kadar gerilediğine dikkat çekildi.
2002'DEN BU YANA EN YÜKSEK SEVİYE
Raporda, ''İşgücüne katılım ve istihdam oranları 2002'den bu yana en yüksek düzeyde. Buna karşın yüzde 18 civarındaki genç işsizlik oranı yüksekte kalıyor. Çalışma piyasasında kayda değer cinsiyet orantısızlıkları sürüyor ve kadınlar arasında yüzde 20'ler civarında bulunan işgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 60'ları aşıyor'' denildi.
AB Komisyonu'nun raporunda, geçen yıl cari açığın güçlü iç talep ve yüksek enerji fiyatları nedeniyle hızla yükseldiği ve muhtemelen gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 10'una ulaştığı belirtildi.
MERKEZ'İN HAMLESİ
Cari açık yanında artan enflasyon baskısı ve kredilerdeki hızlı artışın para politikasında Merkez Bankası'nı zorladığı kaydedilen raporda, piyasa oyuncularının Türk Lirası'ndaki değer kaybını durdurmak için döviz satışına yönelen bankanın bu müdahalesinin başarısını en iyi ihtimalle ''şüpheli'' bulduğu aktarıldı.
Raporda, Aralık 2011 itibariyle 67 milyar avroya kadar gerileyen Merkez Bankası rezervlerinin 2010 başlarındaki 55 milyar avroya göre hala oldukça yüksek düzeyde bulunduğu belirtildi.
AB raporunda Türkiye'nin bütçe performansı güçlü ifadelerle övülürken ''genel bütçe dengesinin iyileştiği'', gelirlerin harcamalardan çok daha hızlı arttığı, 2011 yılı için yüzde 2,8 bütçe açığı hedefinin gerçekçi göründüğü ve Türkiye'nin kamu borç stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranını yüzde 40'ın altına indirdiği vurgulandı.
AB Komisyonu'nun verilerine göre Türkiye'de yüzde 40'ın altına düşen kamu borç yükünün Avro Bölgesi ortalaması yüzde 88 ve AB ortalaması yüzde 82,5 düzeyinde bulunuyor.