Merkez Bankası, dalgalı kura geçmeden önce, 5.3 milyar dolar alan bankaların listesini TBMM Komisyonuna gönderdi.
Abone ol1 milyar 63 milyon dolar olarak en yüklü dolar alımını Citibank gerçekleştiriken, bu bankayı 764 milyon dolarla Deutsche Bank izledi TBMM yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun ilk günden bu yana, tartışma konusu yaptığı, Şubat krizi döneminde Merkez Bankası'ndan devalüasyon öncesi 5 milyar 338 milyon doları hangi bankaların çektiğine ilişkin bilgiye ulaştı. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, 'gizli' ibaresiyle komisyona gönderdiği belgede, krizin patlamasından iki gün önce, 19-21 Şubat tarihleri arasında Merkez Bankası'ndan bankaların ismini tek tek açıkladı. Citibank ilk sırada Komisyona gönderilen rapora göre, doların birim fiyatı 630 bin lira iken Merkez Bankası'ndan krizden iki gün önce 5 milyar 338 milyon dolar çeken ve kriz sonrasında doların 950 bin liraya yükselmesi sonunda bir gecede dolar bazında yüzde 50 kâr eden 21 banka ve aldıkları dolar miktarı şöyle sıralanıyor Komisyon üyeleri listenin gelmesinin hemen ardından krizden iki gün önce Merkez Bankası'ndan bir anda 5 milyar 338 milyon doların çekilmesinin "normal bankacılık faaliyetleri" çerçevesinde değerlendirilmesinin imkansız olduğunu belirtiyorlar. Komisyon üyelerinden CHP İstanbul milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, SABAH'ın bu belgeyle ilgili sorusunu cevaplarken şöyle konuştu Komisyon inceliyor "Aslında bu belgenin normalde gizli kalması lazımdı. Ancak madem size gelmiş şunu söyleyeyim. Cumhuriyet tarihi böyle bir olay görmüş ya da duymuş değil. Kanımız donuyor, tüylerimiz diken diken oluyor. Yabancı bankaların nasıl iki gün içinde bir anda bu kadar doları Merkez Bankası'ndan çekip üzerine yatmaya kalkmasını anlamak mümkün değil. Eğer bu "insider trading" denen içeriden bilgi sızması şeklinde olduysa yazık bu ülkeye. Göz göre göre soyulmuşuz." Ketenci dünyanın hiçbir yerinde yabancılara karşı kendi Hazine'sini soyduran bir anlayışın söz konusu olamayacağını belirterek, yaşanları, "inanılmaz derecede onur kırıcı ve haince" olarak niteledi. Komisyon bu belgelerin ele geçmesinin ardından devalüasyon kararına imza atan tüm siyasetçileri ve dönemin Merkez Bankası Başkanı'nı sorumlu tutmak için çalışmalarını sürdürme kararı aldı. Yabancı bankalar vahşice davrandı Şubat 2001'de yaşanan kriz sırasında Merkez Bankası Başkanlığı görevini yürüten Gazi Erçel, özellikle 19 Şubat'taki 'Dövize Hücum' olayını daha sonra 'yabancı bankalar vahşice davrandı' diyerek tanımlamıştı. Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini bir dönem yazdığı Akrep Yazıları'nda anlatan Erçel yabancı bankalar konusunda şu yorumda bulunmuştu "Türkiye'deki yabancı bankaların sistem içinde yeri yüzde 4 gibi çok düşük düzeylerde görünse bile döviz hareketlerinin büyük çoğunluğu kendilerince yönetiliyordu. Klasik bankacılık yerine kısa vadeli döviz fonlarını yöneterek "az zamanda çok kazanma" stratejisini benimsemişlerdi. Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'nden dolar hesabıyla 90'lı yıllarda yıllık ortalama yüzde 27 kazanç sağlamanın dayanılmaz cazibesine kendilerini kaptırmışlardı. Tek sorunları "ya bir şey olursa?" idi... Söylentiye dayalı sermayeyi en iyi şekilde temsil ediyorlardı. Kasım ve Şubat krizlerinde bunun örneklerini gösterip ülkeyi krizin içine getirip, bırakmada önemli rol oynadılar. Vahşi küreselleşmenin gereklerini yerini getirdiler." Tüm kayıtlar Merkez Bankası'nda mevcut Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti sabit kurdan dalgalı kura geçiş günlerini Yolsuzluk Komisyonu'na anlatırken, 3 günlük bu dönemde tam 19 bankanın işlem yaptığını kaydetti. Serdengeçti, söz konusu bankaların tüm kayıtlarının mevcut olduğunu ancak yasa gereği isimlerini veremeyeceğini bildirdi. Serdengeçti, siyasi kriz ve yolsuzluklardan Merkez Bankası'nın sorumluluğu olmadığını belirterek şunları söyledi "21 Şubat akşamı dalgalı kura geçme kararı alınıncaya kadarki 3 günlük süre içerisinde Merkez Bankası'ndan 5.1 milyar dolar çekildi. O günkü kurla 3.5 trilyon lira tutarındaki bu döviz çekilişinin 460 trilyonluk bölümü Merkez Bankası'ndan alınan TL ile gerçekleştirildi. Şubat krizi ile ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu bir inceleme yatığı ve herhangi bir usulsüzlük bulamadı. 3 günlük bu dönemde 19 banka işlem yaptı. Ancak bunların ismini yasa gereği veremem. Fakat tüm kayıtlar Merkez Bankası'nda mevcut." Serdengeçti, sabit kur gereğince döviz getirene TL, TL getirene de belirli bir kur üzerinden döviz vermek zorunda olduklarını söyledi.