Küresel kriz zirveden inişe mi geçti? Merkez Bankası Başkanı Yılmaz herkesin merak ettiği soruya bu cevabı verdi.
Abone olMerkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, toplumdan gelen "Küresel krizin neresindeyiz? Krizin dibi göründü mü?" yönündeki yaygın sorulara karşı, küresel mali krizin birinci perdesinin sona ermekte olduğunu değerlendirdiklerini, ancak bunun, reel sektörde yarattığı tahribatın boyutunun, ölçüsünün ve süresinin nerede biteceği konusunda henüz net bir görünümün olmadığını söyledi.
Yılmaz, Dünya Gazetesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın işbirliğinde İzmir’de düzenlenen "Para Politikaları" konulu toplantıda, küresel mali kriz ve bunun Türkiye’ye yansımalarını değerlendirdi.
TÜRKİYE’YE ETKİLERİ
Yılmaz, Türkiye’nin, bugün içinde bulunduğu ortam, Türk Lirası’ndaki dalgalanma dikkate alınarak 2006 Haziran ayındaki kriz durumuyla kıyaslandığında, çok daha iyi konumda olduğunun görüldüğünü ifade ederek, "O dönemde uluslararası piyasalardaki gelişmelerden kopuktuk, bizde daha fazla dalgalanma oldu. Ama bugün şunu görüyoruz ki, dünyadan kopuk değiliz, hatta dünyadaki bazı ülkelerden daha iyiyiz" dedi.
FAİZ ORANLARINDAKİ ARTIŞ
Türkiye’de Ağustos ayında siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla düşme eğilimine giren faizlerin, küresel risk algılamalarındaki bozulmayla birlikte tekrar artış eğilimine girdiğini kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Ekim ayı sonunda yüzde 25’e kadar yükselen gösterge niteliğindeki ortalama faiz oranı, bugün itibariyle yüzde 20 seviyesine gerilemekle beraber, TCMB gecelik faiz oranın üzerinde seyretmeye devam etmektedir. Buradan TCMB politika faizleriyle piyasa faizleri ilişkisini rahatlıkla çıkarabilirsiniz. Görülüyor ki, bu ilişki biraz kopuk. Benzer şekilde ülkemiz EUROBOND piyasasında işlem gören tahvillerinin faizlerinde ve kredi iflas takası piriminde de artış gözlenmiştir."
REEL SEKTÖRÜN DURUMU
Finans piyasalarında yaşanan gelişmelerin reel sektör üzerindeki etkilerine de değinen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Artan risk algısı ve küresel krizin bankalar üzerindeki olumsuz etkisiyle diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de iktisadi faaliyetlerde belli bir yavaşlama gözleniyor. Sanayi üretimi, 2008 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 oranında azalmıştır. İmalat sanayisinde kapasite kullanım oranı da 2008 yılı Eylül ayında geçen yıla göre 4,1 puan azalarak yüzde 79,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret etmektedir.
Yine mevcut göstergeler, özel tüketim talebinde 2008 yılının ikinci çeyreğinde belirginleşen yavaşlamanın, yılın ikinci yarısında da devam ettiğine işaret etmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, yurt içine yapılan otomobil ve beyaz eşya satışlarında daralmaya işaret etmektedir. Gelecek üç aylık döneme ilişkin iç piyasa satış beklentileri belirgin bir düşüş gösterirken, tüketici güven endeksleri küresel düzeyde yaşanan krizin de etkisiyle hızla gerilemiştir."