'Kriz kahini' olarak da bilinen ekonomist Nouriel Roubini finansal krize neden olabilecek 10 gelişmeyi sıraladı.
Abone olABD'de büyük bütçe açıkları, Çin'in gevşek maliye-kredi politikaları ve Avrupa'nın ılımlı toparlanmayı sürdürmesi göz önüne alındığında küresel büyümenin gelecek sene de muhtemelen devam edeceğini belirten Roubini, 2020'ye gelindiğinde ise koşulların finansal krize yol açabileceğini ifade etti.
Bloomberg HT'nin Marketwatch'tan aktardığı habere göre, Roubini krize yol açabilecek 10 gerekçeyi şu şekilde sıraladı:
1- ABD'de yıllık büyümeyi yüzde 2'nin üzerinde potansiyelinin üzerine iten mali teşvik politikaları sürdürülebilir değil. 2020'ye gelindiğinde teşvikler sona erecek ve büyüme yüzde 3'ten yüzde 2'nin altına gerileyecek.
2- Teşviklerin zamanlaması doğru olmadığı için ABD ekonomisi şu anda aşırı ısınıyor, enflasyon hedefin üzerine yükseliyor. Fed fonlama faiz oranını 2020'ye kadar en az yüzde 3.5'lere yükseltecek. Bu da kısa ve uzun vadeli faiz oranlarının yanı sıra doları yükseltecek.
Enflasyon diğer önemli ekonomilerde de yükseliyor. Artan petrol fiyatları da ek enflasyonist baskıya neden oluyor. Bu da diğer Merkez Bankaları'nın Fed'i normalleşme konusunda takip etmesi anlamına geliyor. Bu durum küresel likiditeyi azaltacak ve faizlerde yukarı yönlü baskıya neden olacak.
'TİCARET SAVAŞLARI BÜYÜMEDE YAVAŞLAMA VE ENFLASYONA YOL AÇACAK'
3- Trump hükümetinin Çin, Avrupa, Meksika, Kanada ve diğerleriyle ticaret savaşları muhtemelen artacak, bu da büyümede yavaşlama ve yüksek enflasyona yol açacak.
4- ABD'nin diğer uyguladığı politikalar da stagflasyonist baskı yapmaya devam edecek. Bu durum, Fed'in daha fazla faiz artışını tetikleyecek.
5- Dünyanın geri kalanında ABD'nin korumacılık politikasına karşılık verilmesiyle muhtemelen büyümeler yavaşlayacak.
Hali hazırda kırılgan durumda olan gelişen ülke piyasaları da korumacılık ve ABD'de sıkı para politikasından olumsuz etkilenecek.
6- Avrupa da para politikalarda sıkılaşma ve ticaret kırılmaları nedeniyle yavaş büyümeden etkilenecek. Dahası İtalya gibi ülkelerdeki popülist politikalar borç dinamiklerinde sürdürülemezliğe neden olabilir. Küresel koşullarda yeni bir sıkıntı olması, İtalya ve bazı ülkeleri Avrupa Birliği'nden çıkmaya zorlayabilir.
7- ABD ve küresel hisse senedi piyasalarında köpük var. ABD'de fiyat/kazanç oranları tarihi ortalamaların yüzde 50 üzerinde. Hazine tahvilleri çok pahalı. Bazı gelişen ve gelişmiş piyasalarda kullandırılmış kaldıraç oranları aşırı yüksek.
Küresel 'fırtına bulutları' yaklaşmaya başladığında gelişen ülke hisse senedi piyasaları, emtialar, sabit getirili varlıklarda düzeltme devam edecek. Geleceği fiyatlayan yatırımcılar 2020'de büyümenin yavaşlamayası bekleyecek, piyasalar 2019'da riskli varlıkları yeniden fiyatlandıracak.
'BİR SONRAKİ KRİZ DAHA ŞİDDETLİ VE UZUN OLACAK'
8- Bir düzeltme olduğunda likiditede azalma riski ve panik satışları daha da sertleşecek. Aşırı yüksek frekanslı/algoritmik trading emirleri ani çökme ihtimalini de arttıracak.
9- ABD Başkanı Trump büyüme oranının yüzde 4 olduğu dönemde dahi Fed'e saldırıyordu. Büyüme oranının muhtemelen yüzde 1'in altına ineceği seçim senesi olan 2020'de ne olacağını düşünmek gerek.
Çin'le ticaret savaşını başlatan Trump'ın yeni hedefi İran olabilir. Böyle bir askeri gerilim stagflasyonist jeopolitik şoku tetikler. Bu da küresel resesyon ihtimalini daha da keskinleştirir.
10- Son olarak; yukarıda sıralanan ihtimallerden biri gerçekleştiğinde politika araçları yetersiz kalacak. Mali teşvik için alan şimdiden sınırlı durumda, geleneksel olmayan para politikaları da şişirilmiş bilançolar ve faiz düşürmek için alan kalmaması nedeniyle sınırlı olacak. 2008 yılında politika yapıcıların sert düşüşü önlemek için politika araçları vardı, bu kez toplam borç oranlarının önceki krize göre daha yüksek olması nedeniyle politika yapıcıların bir sonraki krizde elleri bağlanacak."
Roubini bir sonraki kriz ve resesyonun son krize göre daha şiddetli ve daha uzun olacağını da sözlerine ekledi.