Almanya, Fransa ve İngiltere ekonomik krizin etkisiyle sarsılıyor. Önümüzdeki yıl işleri daha da zor olacak.
Abone olAvrupa'nın çevre ülkelerindeki bankacılık ve borç krizinin, önümüzdeki yıllarda AB'nin üç büyük ekonomisi olan Almanya, Fransa ve İngiltere'yi de daha fazla etkileyeceği öngörülüyor. Bu ay 17 üyeli Avro Bölgesi'nin resmen resesyona girmesinin ardından, üç büyük gücün geleceğine dair endişeler de daha fazla gündeme getiriliyor.
Dünyanın önde gelen finans kuruluşları da, Avrupa ekonomisinin büyüme dinamosu olarak görülen ekonomilere dair beklentilerini düşük tutuyor.
Citigroup Kıdemli Avrupa Ekonomisti Guillaume Menuet, çevre ülkelerde son aylarda derinleşen krizin etkilerinin merkez Avrupa ülkelerinde de hissedildiğini belirterek, ''Biz 2015 yılında kadar Almanya, Fransa ve İngiliz ekonomilerinin yıllık yüzde 1'den fazla büyüme kaydetmesini beklemiyoruz'' dedi.
Menuet, Avrupa ekonomisinin lokomotifi sayılan Almanya'ya ilişkin olarak, ''Küresel talep 2012'de azaldı. Asya ekonomilerindeki zayıf performans da Almanya'nın ihracat dinamiklerini etkiledi ve etkilemeye devam edecek'' görüşünü dile getirdi.
YUNANİSTAN'IN DURUMU
Londra merkezli Capital Economics Avrupa Ekonomisti Ben May de, ''Asya pazarında düşük büyüme sebebiyle ihracat pazarlarında yavaşlama olacak. Avrupa'da iç talepte de yavaşlamanın devam ettiğini göreceğiz. Alman ekonomisinin 2013 yıl sonunda yüzde 1, Fransız ekonomisinin ise yüzde 2 oranında küçülmesini bekliyoruz'' değerlendirmesini yaptı.
Avrupa'da önümüzdeki dönemde en ciddi değişikliğin ise, Yunanistan'ın Avro Birliği'nden ayrılması olacağını savunan May, ''Tahminlerimizin içerisinde Yunanistan'ın Avro Birliği'nden ayrılması da var. Biz Yunanistan'ın önümüzdeki yılın ortasında birlikten ayrılacağının düşünüyoruz. Alman ve Fransız ekonomilerine dair tahminlerimiz yakın zamanda büyümenin ciddi bir artış kaydetmeyeceği yönünde. 2014 yılında Alman ekonomisinin yüzde 0 büyümesini, Fransız ekonomisinin yüzde 1 oranında daralmasını bekliyoruz. Büyümesi düşük olan merkez ülkelerin (core countries) onlara bağlı diğer ülkelerin ekonomileri üzerinde de olumsuz bir etkisi söz konusu olacak'' diye konuştu.
Yapılan eleştirilere ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması yönündeki telkinlere rağmen, İngiltere ekonomisinin hali hazırda yoğun bir mali sıkılaştırma programını uyguladığına işaret eden May, ''Sterlini kullanıyor olmasının da verdiği kredibilite ve esneklikle İngiliz ekonomisinin 2013 yılında yüzde 0,7 oranında büyüme kaydetmesini bekliyoruz'' dedi.
Avro Bölgesi'nin geleneksel olarak para biriminin değerini düşürüp yükseltmek gibi bir müdahalede bulunmadığını söyleyen May, şunları da kaydetti:
''Tabi ki ihracat yapanlar genel olarak zayıf olan bir para biriminden faydalanır. Fakat biz yine de Avro'nun değerinin çok da düşük olduğunu düşünmüyoruz. Avro/dolar paritesinin 2014 yılında 1,20, 2017 yılında ise yaklaşık 1,38 olmasının bekliyoruz.
Alman ve Fransız ekonomilerine dair tahminlerimiz yakın zamanda büyümenin ciddi bir artış kaydetmeyeceği yönünde. 2014 yılında Alman ekonomisinde büyümenin yüzde 0 olmasını, Fransız ekonomisinin ise yüzde 1 oranında daralmasını bekliyoruz. Büyümesi düşük olan merkez ülkelerin (core countries), onlara bağlı diğer ülkelerin ekonomileri üzerinde de olumsuz bir etkisi söz konusu olacak.''
Bu arada, borç krizinin iç talebi iyice azalttığı Avro Bölgesi Temmuz-Eylül döneminde yüzde 0,1 küçülerek yeniden resesyona girmişti.