Avrupa Birliği ve hükümet başkanları yarın Brüksel'de bir araya geliyor. AB zirvesinde 2007-2013 bütçesine ilişkin uzlaşmazlıklar masaya yatırılacak.
Abone olAB devlet ve hükümet başkanlarını Brüksel'de yarın bir araya getirecek olan AB zirvesinde 2007-2013 bütçesine ilişkin uzlaşmazlıkların aşılması için çaba harcanması beklenirken, AB'nin genişlemesi konusu da ''fikir ayrılıklarının giderek arttığı sorunlu bir dosya'' olarak gündemde bulunuyor. Hafta başında, dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşen AB Genel İşler Konseyi'nde Makedonya'ya aday ülke statüsü verilmesini engelleyen Paris, genişleme adımlarını ''şiddetle frenleyen'' başkent olarak gösteriliyor. Fransa'nın, anayasa referandumunda olumsuz sonuç alan Hollanda tarafından desteklendiği belirtiliyor. Fransız Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy, AB'nin genişlemesi konusunun, 1 Ocak 2006'da başlayacak olan Avusturya Dönem Başkanlığı sürecinde ayrıntılı olarak ele alınmasını istediklerini, yeni adımlar atılmadan önce iyi düşünülmesinden ve sindirme yeteneklerinin incelenmesinden yana olduklarını ifade etti. Fransa, genişleme konusunda ''oyunun kurallarının daha iyi belirlenmesi'' isteğini dile getirirken, kendisiyle aynı düşünceleri paylaşmayan AB Komisyonu'na ve Dönem Başkanı İngiltere'ye karşı açık tavır alıyor. Brüksel'de gözlemciler, AB bünyesindeki bütçe krizinin özellikle Fransa ve İngiltere arasında gerginlik yarattığını, bunun faturasının Makedonya'ya çıkarılabileceğini ifade ediyorlar. AB'ye tam üyelik başvurusunu 22 Mart 2004 tarihinde yapan 2 milyon nüfuslu Makedonya'nın talebine ilişkin görüşünü geçen ay resmen açıklayan yürütme organı Komisyon, karar organı olan AB Konseyi'ne, bu ülkeye adaylık statüsü vermesini, tam üyelik müzakerelerinin ise ''katılım kriterlerine uyumun yeterli bir düzeye erişmesiyle'' başlatılmasını tavsiye etti. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, konuya ilişkin açıklamasında, Makedonya'nın, yaşadığı büyük krizlerin ardından bugün istikrarlı bir demokrasi haline geldiğini, büyük ''performans'' gösterdiğini, AB'ye uyum yolunda da büyük adımlar attığını söyledi. Adaylık statüsünün tanınmasının, bir ülke ile AB'ye katılımı yolunda siyasi ilişkilerin güçlendirilmesi anlamına geldiğini, AB Komisyonu'nun, kriterlere yeterli uyum sağlanmasının ardından, en kısa zamanda Makedonya ile müzakerelerin başlatılmasından yana olduğunu belirten Rehn, Makedonya'nın Kopenhag siyasi kriterlerine uyum konusunda ''iyi yolda olduğunu'' anlattı. Fransa'nın tavır değiştirmemesi halinde, AB zirvesinde Makedonya'nın adaylığına yeşil ışık yakılmayacak. Zirvede genişleme konusunda görüş bildirecek olan devlet ve hükümet başkanlarının, ''sindirim gücü'' ve ''AB vatandaşlarının görüşlerinin önemi'' gibi unsurlar üzerinde de durmaları bekleniyor. Zirve sonunda çıkacak bildiride Türkiye ve Kıbrıs konularına değinilmeyeceği belirtiliyor.