Euro Bölgesi'ndeki borç krizi konusundaki kritik AB zirvesi başlarken, İngiliz, Fransız ve Alman liderlerin zirve öncesi görüşmelerinden uzlaşma çıkmadı.
Abone olEuro Bölgesi'ndeki borç krizi konusundaki kritik AB zirvesi başlarken, İngiliz, Fransız ve Alman liderlerin zirve öncesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadı.
İngiltere Başbakanı David Cameron, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirveden önce 45 dakikalık bir görüşme yaptı.
BBC'ye bilgi veren kaynaklar, görüşmede tarafların kendi pozisyonlarında ısrar ettiğini ve 'herhangi bir hareket' olmadığını belirtti.
Cameron daha önce yaptığı açıklamada, İngiliz çıkarlarına zarar verecek her türlü kararı veto edeceğini söylmeşit.
'Avrupa tehlike altında'
Zirveden önce Marsilya'da konuşan Sarkozy, Avrupa'ya hiç bir zaman olmadığı kadar ihtiyaç olduğunu, ancak Avrupa'nın da hiçbir zaman şimdiki kadar tehlike altında olmadığını söyledi.
Sarkozy Avrupa'nın çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğunu, parçalanma riskinin ise şimdiye dek hiç bu denli büyük olmadığını vurguladı.
Sarkozy, Euro bölgesi'ne üye ülkelerin karar vermek için hala bir kaç haftaları olduğunu ama zamanın aleyhlerine işlediğini anlattı.
Nicolas Sarkozy, Avrupa'nın euro krizine çözüm konusunda karara varamaması, herhangi bir şey üzerinde uzlaşamaması halinde, "Avrupa'yı yeniden düşünmenin vakti gelmiştir" diye konuştu.
Bazı uzmanlar, bugün de sürecek görüşmeleri Euro Bölgesi'ndeki 17 ülke için 'ölüm kalım zirvesi' diye tanımlıyor.
Almanya ve Fransa, daha sıkı mali kuralların konulacağı yeni bir anlaşma için bastırıyor.
Ancak AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, yeni anlaşmaya gerek kalmadan, mevcut anlaşmaların değiştirileceği yeni bir plan öneriyor.
27 üyeli AB'nin, Euro Bölgesi'nde yer almayan 10'u, Euro Bölgesi ülkelerinin Paris ve Berlin'in liderliğinde kendi aralarında yeni bir anlaşma yapmaları durumunda, izole olmaktan kaygılanıyor.
Zirvenin başlıca gündem maddesi, bütçe disiplininin nasıl sağlanacağı ve fazla harcama yapan ülkelere otomatik olarak getirilecek yaptırımlar.
Angela Merkel ve Nicolas Sarkozy, bunun yeni bir AB anlaşmasıyla yapılmasını istiyor.
Alman-Fransız planı şu değişiklikleri öngörüyor;
- AB Komisyonu'nun aşırı bütçe açığı veren ülkeleri cezalandırma yetkisinin olması
- Euro Bölgesi'ndeki 17 ülkenin anayasalarına denk bütçe yapacağı taahhüdünü koyması
- Euro Bölgesi ülkelerinin ortak kurumlar ve mali işlem vergisi sistemine sahip olması
- Gelecekte gerekebilecek kurtarma paketlerinde, Yunanistan örneğinde olduğu gibi özel yatırımcıların yükün bir kısmını üstlenmemesi
Rompuy'un önerisi
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Euro Bölgesi'ndeki borç kriziyle mücadele için planlanan daha sıkı kuralların, AB anlaşmalarında değişikliğe gerek kalmadan konulabileceği görüşünde.
Rompuy, anlaşmaları her bir üye ülkenin parlamentolarında, ya da referandumlarda onaylattığı uzun sürece gerek bırakmayacak, hızlı bir "mali birlik" öneriyor.
Rompuy, kuralların protokol değişikliğiyle, yani ulusal parlamentolardan geçmesi yeterli olan ve AB anlaşmalarında büyük bir değişiklik gerektirmeyecek bir süreçle konulabileceğini söylüyor.