Kredi için ABD Hazinesine yazılacak mektubu Dışişleri ve Savunma Bakanlığı birlikte değerlendirecek.
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, Dubai'de Türk gazetecilerinin çeşitli sorularını yanıtladı. ABD kredisine ilişkin soruya karşılık Babacan, Türkiye ekonomisi hakkında yeterli bilgiye sahip bulunan ABD Hazinesi'nin, Türkiye'nin Irak konusundaki işbirliği çerçevesindeki bilgilendirmeyi ise Pentagon'dan alacağını kaydetti. Babacan, Türkiye'nin ne zaman isterse krediyi kullanabileceğini, kullanmadan önce Amerikan Hazinesi'ne bir yazı yazacağını, Amerikan Hazinesi'nin de yazıyı aldıktan sonra Dışişleri ve Savunma Bakanlığı'ndan aldığı bilgiyle birlikte hareket edeceğini kaydetti. Babacan, 4 kredi diliminin önümüzdeki 18 aylık süreye nasıl dağıtılacağı konusunda, karşı tarafa henüz bir bilgilendirmede bulunulmadığını, zamanı gelince iç ve dış borç akımına göre Türk Hazinesi'nin kredi kullanmak için ABD tarafına bildirimde bulunacağını söyledi. Özellikle 2004 bütçesi tamamlandıktan sonra, 2004 yılına ilişkin finansmanın kesinleşeceğini belirten Babacan, Ekim ayı ortalarında kesinleşecek bütçe ile 2004 finansmanının daha net belirleneceğini ifade etti. Babacan, bu çerçevede kredi dilimlerinin Türk Hazinesi'ne gelinceye kadar yok sayılacağını, yani 2004 planlaması yapılırken bu kredi gelmeyecekmiş gibi hareket edileceğini belirtti. KREDİNİN MALİYETİ Kredinin maliyetinin piyasadaki borçlanmalardan çok daha iyi olduğunu vurgulayan Babacan, ayrıca yapılan sözleşmede finansmanın kullanımı zamanının belirlenmesinde de Türkiye'ye esneklik tanındığını anlattı. Babacan, finansman sözleşmesinin Irak'taki işbirliğinin koşulları çerçevesindeki Kongre kararında çok detaylı bir işbirliği tanımının bulunmadığını belirtirken, "Amerikan Hazinesi, şu ana kadar işbirliği koşullarının yerine getirildiğini söylüyor. Gerek Irak ile ilgili olsun, biliyorsunuz Irak'a insani yardım konusunda çlışmalarımız var. Biz bir an önce Irak'ın istikrara kavuşmasını istiyoruz. Gerek ekonomik şartlar olsun ki bunlar da yolunda gidiyor. Yani bir çeşit yasa olan kongre kararını sözleşmeye aynen geçirdik." DUBAİ'DEKİ TEMASLAR Babacan, Dubai'deki temaslarına değinirken, Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn ile görüşmelerinde, Türkiye'ye yapılacak 3 yıllık ülke yardım stratejisini (CAS) gözden geçirdiklerini belirterek, "Bu çalışmaların yıl sonuna kadar ya da daha erken tamamlanması konusunda görüş birliğine vardık" diye konuştu. Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Başkanı Peten Woicke ile de görüştüklerini kayededen Babacan, gerek Voicke gerekse Wolffensohn'un, Türkiye'deki gelişmeleri memnuniyetle izlediklerini ifade ettiklerini söyledi. Babacan, Pazartesi günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve IMF Başkanı Kohler'in de katılımıyla yapılan toplantıda ise ekonomik programın bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edeceğinin hem Başbakan hem de Köhler tarafından teyit edildiğini kaydetti. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Direktörü Charles Dallara ile toplantıya katıldıklarını da vurgulayan Babacan, Dallara'nın, Başbakan'ın tek konuşmacı olarak katıldığı yemekli toplantıya iştirak eden 700 kişinin bir rekor olduğunu vurguladığını belirtti. IMF 1. Başkan Yardımcısı Anne Krueger ve IMF Avrupa 1. Bölüm Başkanı Michael Deppler ile biraraya geldiklerini de belirten Babacan, görüşmelerde son olumlu gelişmeleri ve 6. gözden geçirmede yapılacakları ele aldıklarını kaydetti. IMF Mali Bölüm Başkanı ile de görüşme yaptıklarını anlatan Babacan, bu görüşmede doğrudan vergilendirme ve kayıtdışı ekonomi konularını ele aldıklarını kaydetti. Babacan, Meksika Maliye Bakanı ile görüşmelerinde ise Meksika ile Türkiye arasında görüş alış verişinin devam etmesi kararını benimsediklerini ifade etti. Çok sayıda finans kuruluşunun temsilcisi ile görüşmelerde bulunduklarını belirten Babacan, bu görüşmelerde finans kuruluşlarını Türkiye'deki gelişmeleri dakika dakika takip ettiklerini ve Türkiye ile daha çok yakından ilgilenme kararı içinde olduklarını vurguladıklarını söyledi. Babacan, Başbakan Erdoğan'ın toplantılarda Türkiye'nin geleceği ile kararlı tutumunun çok büyük takdir topladığını gördüklerini kaydetti. ABD KREDİSİ Muhalefetin ABD kredisine olan tepkisine ilişkin bir soruya karşılık, ABD ve Türkiye'nin çok eski bir dost olduğunu hatırlatan Bakan Babacan, bu finansmanın iki ülke arasındaki iyi ilişkileri yansıttığını ve Türk ekonomisine olan uzun vadeli bir güveni ifade ettiğini bildirdi. Babacan, Türkiye'de bankacılık sektörü konusundaki bir soruya verdiği yanıtta ise bankacılık sektörünün 2001 krizine göre çok daha iyi bir durumda olduğunu, özel bankaların açık pozisyon yapmadıklarını, sermaye yapılarının güçlendiğini söyledi. Kamu bankalarının da artık görev zararı almalarının söz konusu olmadığını hatırlatan Babacan, hem Halk Bankası hem de Ziraat Bankası'nın açık yapıları olmadığını, sermaye yapılarının çok güçlü olduğunu ifade etti. Özel bankaların yurtdışından gayet ciddi sendikasyon kredisi temin ettiklerinin altını çizen Babacan, "Bankacılık sektörüne baktığınızda toplam aktifler olması gereken noktanın altında. Belki de bir sorun bu. Yani toplam sektörün büyümesi gerekiyor" şeklinde konuştu. Babacan bir gazetecinin, "ABD kredisindeki güçlü ekonomi politikası tanımı nedir?" sorusuna karşılık, bunu "şu anda yürütülen ekonomik programın devam ediyor olması" şeklinde tanımladı.
