Mahkeme kredilerin 'yeniden yapılandırma'nın 'erken kapatma' anlamına gelmeyeceğine hükmetti.
Abone olTüketicinin, sözleşmeyi kendi inisiyatifi ile imzaladığını savunan bankaya 'dur' diyen mahkeme, 'yeniden yapılandırma'nın 'erken kapatma' anlamına gelmeyeceğine hükmederek, 761 TL'lik masraf ücretinin vatandaşa iadesine karar verdi.
Ankara'da bir çelik döküm fabrikasında işçi olarak çalışan Emrah Güçlü (34), 2008 yılında bankadan konut kredisi çekti. Faiz oranlarının düşüş eğilimine girmesiyle Güçlü, 2010'da banka şubesine giderek yeniden yapılandırma yaptı. Banka, kredisini erken kapatma cezası olarak Güçlü'den yüzde 2 oranına denk gelen 761 TL'yi 'yeniden yapılandırma' adı altında tahsil etti.
Ücretin hukuksuz olduğunu öne süren Güçlü, bankayı Etimesgut Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na şikayet etti. Heyet, Güçlü'yü haklı bularak, 761 liranın iade edilmesine hükmetti.
Kararın hukuka aykırı olduğunu öne süren banka bu kez, hakem heyeti kararının iptal edilmesi istemiyle Ankara 5. Tüketici Mahkemesi'ne müracaat etti. Banka, mahkemeye sunduğu dilekçede, "Bankanın aldığı ücret ve masrafların iyi niyet kuralına aykırı biçimde tüketici aleyhine dengesizlik oluşturmadığı gibi mevzuata da aykırılık teşkil etmemektedir. Davalı, sözleşmeyi kendi iradesiyle imzalamıştır. Dava sonuçlanıncaya kadar hakem heyeti karanının tedbiren durdurulmasını ve hakem heyeti kararının iptalini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ediyoruz." ifadelerine yer verdi.
BANKA, MASRAFIN ZORUNLU OLDUĞUNU İSPATLAYAMADI
Emrah Güçlü'nün Avukatı Mustafa Akıncı da bankanın hukuksuz şekilde 761 lirayı tahsil ettiğini söyledi. Avukat Akıncı, 'emsal' niteliğindeki Yargıtay kararlarını mahkemeye sunarak, bankanın haksızlık yaptığını iddia etti. Avukat Akıncı, şunları kaydetti:
"Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte, banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dahil olmak üzere net biçimde ve kalan süre için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bankanın yeniden yapılandırmaya zorlanmasının yasal olarak mümkün olmaması sebebiyle bankanın kendi inisiyatifi ile yapılandırmayı kabul etmesi karşısında yeniden yapılandırma altında ücret talep edemeyeceği ve erken kapatma adı altına gizleyerek ek ödeme alamayacağı açıktır. Yargıtay, refinansman hallerinde bankanın kendi iradesiyle hareket etmesi sebebiyle komisyon ve masraf adı altında yeni bir yapılandırma bedeli alamayacağını açıklamıştır."
TÜKETİCİ MAĞDUR OLMUŞTUR
Tarafları dinleyen Ankara 5. Tüketici Mahkemesi hakimi, tarihi bir karar aldı. Emrah Güçlü'nün, 18 Şubat 2008'de kredi sözleşmesi imzaladığına dikkat çeken hakim, 'yeniden yapılandırma'nın 'erken kapatma' anlamına gelmeyeceğine hükmederek, bankayı haksız buldu. Bankanın, 'tüketici hakem heyeti kararının kaldırılması talebini reddeden mahkeme, kararında şu ifadelere yer verdi:
"Davalı, davacı bankadan kullandığı kredisini yeniden yapılandırdığı, yapılandırma nedeni ile banka tarafından davalıdan 761 TL masraf alındığı; ancak kredi ilişkisinin aynı bankada ve bankanın inisiyatifi ile devam ettiği, yeniden yapılandırma aşamasında tüketiciye imzalatılan mutabakat metinlerinin haksız şart kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden böyle bir masrafın tüketiciden alınmasının yasal dayanağının oluşmadığı ortadadır. Zira yeniden yapılandırma işleminin bir erken kapama niteliği taşımadığı, kredi ilişkisinin aynı bankada ve bankanın inisiyatifi ile devam ettiği, önceki kredinin kapatılarak yeni bir sözleşme yapılmasının da sonucu değiştirmediği görülmektedir. Çünkü açılan kredinin kapatılarak yeni bir sözleşme yapılmasının da sonucu değiştirmediği, açılan kredinin, diğerinin devamı niteliğinde olduğu ortadadır. Davacı banka tarafından tahsil edilen yapılandırma komisyonunun zorunlu masraf olduğunun davacı banka tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 30. maddesi gereğince davacının davasının reddine, harç peşin alındığından yeniden harç alınmasının yer olmadığına karar verilmiştir."
BANKA PARAYI HABERSİZCE YATIRINCA AVUKATI DAVA ETTİ
Mahkemenin kararı sonrası bankaya giden fabrika işçisi Emrah Güçlü, parayı ne zaman tahsil edebileceğini sordu. Banka yetkililerinin 'genel müdürlük onayladıktan sonra paranız ödenecek' açıklamasıyla durumu Avukatı Mustafa Akıncı'ya bildirdi. Akıncı da karardan kaynaklanan yapılandırma bedelini Ankara 3. İcra Müdürlüğü' nün 2013/5663 E. sayılı dosyası ile takibe koydu. Bu kez banka, "Biz Emrah Güçlü'ye ödeme yapmışız." dedi.
Bankanın Emrah Güçlü'ye bilgi vermeden parayı hesaba yatırdığı ortaya çıktı. Banka; icra emrinin tebliğinden sonra icra takibine ödeme yaptığı gerekçesi ile İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet yoluna gitti. Banka şikayetinde; mahkeme kararından hemen sonra takibe konu borcu tüketicinin hesabına icra takibinden önce ödediklerini, bu nedenle takibin iptalini istedi. Şikayeti inceleyen Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi; her ne kadar şikayetçi bankanın takibe konu borcu takipten önce ödediği dekont ile sabit ise de bu ödemenin tüketicinin banka hesabına aktarım niteliğinde olduğu, ilgilisine usule uygun şekilde bilgi verilmediği, bu nedenle takibin kötü niyetle başlatılmış sayılamayacağı yönünde karar verdi. Mahkemenin verdiği bu kararla da alacağın tahsili için başlatılan icra takibi masrafları ve avukatlık ücretini banka ödemek zorunda kaldı.