Kurban bayramı yaklaşırken, ‘kredi kartıyla kurban kesilir mi?’ tartışması yeniden gündeme geldi.
Abone olKurban bayramı yaklaşırken, ‘kredi kartıyla kurban kesilir mi?’ tartışması yeniden gündeme geldi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi İlahiyat Profesörü Şahin Filiz, kurumların kredi kartıyla Vekaleten kurban kesmelerine karşı çıkarak “Kredi kartıyla borçlanarak ibadet yapılmaz. Çünkü hac gibi kurban gibi malla yapılan ibadetler kişinin temel ihtiyaçlarının ötesinde bir birikimi, varlığı söz konusuysa yapılabilir” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi İlahiyat Profesörü Şahin Filiz, yaptığı açıklamada, kredi kartıyla kurban kesmenin dinen uygun olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Filiz, kurban ve haccın malla yapılan ibadetler olmasından ötürü aynı kategoriye girdiğini söyleyerek, “Ancak her ikisi de ne yazık ki son zamanlarda borçlanarak yapılıyor. Kurban kesen insanların büyük bir kısmı ya orta sınıftan ya da ortanın altında fakirlik sınırında yaşayan insanlar. İlla da kurbandan kan dökmek, ya da et dağıtmak şeklinde kendini zorunlu hissetmek doğru değil” dedi.
-“DENİZ FENERİ OLAYINI YAŞADIK”-
Prof. Dr. Filiz, bazı kurululuşların, ‘siz kredi kartınızın numarasını verin biz oradan çekelim’ dediklerini hatırlatarak şunları söyledi:
“Kredi kartının numarası verilerek oradan paranın alınması ve kurbanın da hangi vakıf, hangi dernek ise onun kurbanı şahıs adına kesmesini de doğru bulmuyorum. Çünkü bir Deniz Feneri olayı yaşadı bu ülke. Yani bu kadar hırsızlıktan, sahtekarlıktan sonra insan kendi malıyla bireysel olarak yaptığı bir ibadeti başkasına havale etmesi doğru değil. İbadetin kurumsallaşmasına kesinlikle karşıyım. Çünkü ibadet kurumsallaştıkça bu sefer sahtekarlıklar, hırsızlıklar, istismarlar özellikle din istismarı alıp başını gidiyor. Kurbanları tek merkezde topluyorlar. Diyanet’te böyle yapıyor. Şimdi düşünün Ankara merkezde mi daha iyi dağıtılır kurbanlar, yoksa herkes kendi mahallesinde fakirlere, komşulara ve yakın akrabalarına mı daha iyi ulaştırabilir. Bu bireysel bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarımızın ötesinde varsa bir birikiminiz, eğer dağıtılıp eti dağıtılacaksa, herkes kendi mahallesinin fakiriyle yoksuluyla ilgilenir. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyorum: ‘Sakın bireysel ibadetinizi imkanınız yoksa borçlanarak yapmayın. Dinde böyle bir zorunluluk yok. Sakın ola kendi mahallenizde fakirler yoksullar varken bu bireysel ibadetinizi kurumlara havale etmeyin. Bir ibadet kesinlikle tekele girmez. Kurumların tekeliyle ibadet yapılmaz. Diyanet de bu aldatıcı uygulamayı ortadan kaldırmalı. Dinen uygun değil. O kurbana dokunacaksınız, ailenizle birlikte olacaksınız, komşular yararlanacak. Böyle kredi kartı borçlarıyla birilerine ibadet havale edilmez.”