Kredi kartı borçlarını ödemeyenlerin sayısındaki artış akıllara kartlarda taksit uygulamasının kaldırılmasının çözüm olup olmayacağını getiriyor.
Abone olKredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı yeniden 100 bine dayandı. Sık sık yeniden yapılandırmalara karşılık sorun bir türlü bitmiyor. Sayı azalıyor ama arkasından yeniden yükselmeye başlıyor.
Defalarca tekrarlanan bu olayın temel nedeni kredi kartında taksit olayı. Bu olayın özellikle 2001 krizi sonrasında ekonomiyi canlandırmak için bulunduğunu biliyoruz. İşe de yaradı. 2008-2009 krizinden çıkışta da kullanıldı.
Burada kredi kartları ve bunun beraberinde getirdiği 2 yıla kadar varan aylık taksitlendirme imkanı alışverişi çok kolaylaştırdı. Malını satacak olanlar kolay sattı. Alanların bir kısmı da taksitlerin küçüklüğü yanında üstlendiği yükü tam ölçemedi. Bir alımı başka alım, üstüne yeni bir alım daha izledi. Sonunda taksit ödemelerinin altından kalkamayanlar çoğaldı.
TÜKETİMİN ÜÇTE BİRİ
Habertürk yazarlarından Abdurrahman Yıldırım'a göre, Bu şekilde kredi kartları hayatımızın bir parçası haline geldi. Bugün artık tüketimin üçte biri kredi kartlarıyla yapılıyor. Son açıklanan milli gelir rakamlarına göre 9 ayda 728 milyar liralık tüketim yapmışız. Kredi kartlarıyla 11 ayda yaptığımız harcama tutarı ise 266 milyar lirayı bulmuş. 2002 yılında tüketimin yüzde 7'si kredi kartıyla yapılırken bu oran artık yüzde 35'e yükselmiş durumda.
POZİTİF VE NEGATİF YÖNLERİ
Şüphesiz kredi kartıyla harcamaları artırmak iyi bir durum. Kayıt dışı alım satımı kayıt altına alıyor. Nakit taşımayı, bunun risklerini ortadan kaldırıyor. Ama taksitlendirme nedeniyle tüketicileri aşırı harcamaya yöneltiyor. Alışveriş kontrolünün kaybedilmesine yol açıyor. Harcama disiplinini bozuyor. Fiyatlama davranışlarını bozuyor. Peşin alım satımı bitiriyor.
SONUCU NE OLUR
Hükümetin kredi kartlarında tek limit getirmeyi istemesinin altında yatan amacı kesin olarak bilemiyoruz. Amaç kredi kartı sahiplerini ve tüketicileri korumak ise tek limitten ziyade taksitlendirmenin kaldırılması çok daha etkili olur.
* Parası olmayan harcamaz. Harcayamayanın da borcu olmaz. Hem de uygulaması kolay, anlaşılır ve operasyonel maliyeti olmaz.
* Tek limiti kim nasıl belirleyecek, hangi banka belirleyecek, maaşı olmayan ama servetinden tüketenler ne olacak, bütün bu belirsizlik ve girift alanlar aşılmış olacak.
* Üstelik devlet olarak da banka ile müşterisinin arasına girilmez.
* Kredi kartını da amacına uygun ve küresel düzeyde kullanıldığı gibi, ödeme aracı olarak kullanırız.
SOĞUMA SAĞLAR
Eğer amaçlardan biri ekonomiyi yavaşlatmaksa taksitlendirmenin kaldırılması buna da iyi hizmet eder. Şayet tüketime sert bir fren konulmak istenmiyorsa taksitlendirmeyi kademeli bir şekilde kaldırmak da mümkün. En uzun taksitlendirmeleri yürürlükten kaldırmaya başlayarak 6 ay içinde uygulamaya son verilebilir.
SONUÇ: "Taksitli hiçbir şey pahalı gözükmez." Çek atasözü
İŞTE İSTATİSTİKLER
Kredi kartlarının en büyük tercih edilme nedeni taksitlendirme sağlaması. Bankalararası Kart Merkezi'nin verilerine göre, taksit özellikleri kredi kartları konusunda tercihleri yüzde 61 oranında etkiliyor. İkinci sırada ise yüzde 34 ile puan kazandırma özelliği geliyor. Kasım 2011 itibarıyla Türkiye'de kredi kartı sayısı 50 milyon 781 bine yükseldi. Kredi kartlarını en çok kullandığımız yerlerin başında ise yüzde 23 ile market alışverişi, yüzde 18 ile benzin ve yakıt istasyonları, yüzde 11 ile elektrik ve elektronik eşya alımı, yüzde 11 ile giyim eşyası geliyor.