CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bankaların sözleşmede yer alsa dahi kart aidatı ve yıllık ücret talep etmemesi için kanun teklifi hazırladı.
Abone olYüksel'in TBMM Başkanlığına sunduğu Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile Bankacılık Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifine göre, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 13. maddesindeki ''yıllık ücret'' ibaresi kaldırılıyor.
Böylece, kanunda bu tür uygulamalara dayanak oluşturabilecek herhangi bir ifadenin yer almaması amaçlanıyor.
Kanunun ''sözleşme şartları'' başlıklı maddesinde getirilen hükümlere aykırı şekilde ve kart sahibiyle müzakere edilmeden, önceden hazırlanan standart sözleşmelere dayanarak kart hamilinden, sözleşmede yer alsa dahi kart kullanım ücreti, kart aidatı veya yıllık ücret gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilmeyecek ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamayacak.
Sözkonusu değişiklik Bankacılık Kanununda da yapılıyor. Bu kanunun ''müşteri hakları'' başlıklı 76. maddesinde yapılan değişikliğe göre, mevduat hesabı sahiplerinden, hesap işletim ücreti veya yıllık ücret gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilmeyecek ve mevduat hesaplarından kesinti yapılamayacak.
KARLARIN YÜZDE 23'Ü KART AİDATINDAN
Teklifin gerekçesinde, bankaların, ''kredi kartı ücret ve komisyonları'' adı altında 2009 yılında 4,5 milyar TL, 2010'da 4,3 milyar TL ve 2011 yılının ilk 6 ayında 2,4 milyar TL gelir elde ettiği ifade edildi.
Bankacılık sektörünün 2009 yılı karının 20 milyar TL, 2010 yılı karının 21,9 milyar TL ve 2011 yılı ilk 9 aylık karının 14 milyar TL olduğu düşünülürse, bu karların yaklaşık yüzde 20-23 oranındaki bölümünün kredi kartı ücretlerinden sağlandığının görüleceği belirtilen gerekçede, şöyle denildi:
''Bu tablo bankacılık sektörü için bir başarısızlık göstergesidir. Çünkü bankalar karlarını büyük oranda asıl işleri olan bankacılık faaliyetlerinden değil, kredi kartı aidatı, işlem ücreti, havale ücreti gibi bankacılık faaliyeti dışındaki işlerden elde etmektedirler.
Halkımız için ise bir trajedi sözkonusudur. Zira Tüketici Hakem Heyetleri ve mahkemelere gitmeleri durumunda ceplerinde kalacak olan yılda ortalama 4,5 milyar TL, hukuka aykırı şekilde, kanunlardaki boşluklardan yararlanarak ellerinden alınmıştır.''
Tüketici Hakem Heyetlerinin yapılan başvurular sonucunda kredi kartı ücreti adı altında yapılan kesintilerin müşteriye iade edilmesine hükmettiği kaydedilen gerekçede, ''Bankalar müşterileri ile kredi kartı sözleşmesi ya da mevduat hesabı sözleşmesi imzalarken sözkonusu ücretlerin alınacağına dair yeterli bilgilendirmede bulunmamakta, oldukça küçük puntolarla yazılı sözleşmelerdeki bu ücretlere ilişkin hükümleri görebilmek müşteriye kalmaktadır. Ayrıca müşterilerini kampanyaları hakkında sms ya da e-posta gibi yollarla sık sık bilgilendiren bankalar, mevduat hesaplarından hesap işletim ücreti kesintileri yaptıklarını ya da yapacaklarını da bildirme zahmetine katlanmamaktadır'' denildi.
Teklifle, Tüketici Hakem Heyetleri ve mahkemelerin ilgili kararlarının genel bir kural haline getirilmesinin amaçlandığı kaydedildi.
(COŞ-SFS)