BIST 9.618
DOLAR 35,25
EURO 36,79
ALTIN 2.963,90
HABER /  GÜNCEL

'Kozmik oda'dan devlet sırrı çalındı!

Genelkurmay'ın devlet sırrı olduğunu belirttiği 1.5 terabaytlık hard disklerden imaj alındığı ortaya çıktı.

Abone ol

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiası ile başlatılan “kozmik oda” soruşturmasında verdiği takipsizlik kararında önemli ayrıntılar yer aldı.

Takipsizlik kararında Genelkurmay Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki kozmik odada yapılan aramada el konulan ve Genelkurmay’ın “devlet sırrı niteliğinde” olduğunu belirttiği

1.5 terabaytlık belgeleri içeren hard disklerin “bilirkişilere teslimi sırasında imajlarının alınması ve bu imaj alma işleminin kimler tarafından yapıldığı ile ilgili tutanak bulunmadığı” belirtildi.

TELEFON İHBARI SAHTE

Milliyet’ten Türker Karaman ve Kemal Göktaş’ın haberine göre, takipsizlik kararında ayrıca 125 milyon word sayfasına denk gelen bir içeriğe sahip kozmik belgelerin bazı başlıklarına da yer verildi. Buna göre Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndan alınan belgeler “Vali ve Belediye Başkanları, siyah personel, yeşil personel, turuncu personel, beyaz personel, yardımcı kuvvet olarak gösterilen çizelge, koruculardan faydalanma, halk, oy tabanındaki hareketlilik, partiler sistemi, tarikatlar, azınlıklar, yeni kurulması gereken gerilla birlikleri, grup ve bireysel gayri nizami harple ilgili yönergeler, rektörler” gibi başlıklarla tasniflendi.

Kozmik belgeleri içeren hard disklerin Genelkurmay Başkanlığı’na iade edildiği belirtilen takipsizlik kararında, soruşturmayı başlatan telefon ihbarının da sahte olduğu, ihbar tutanağında belirtilen saatte herhangi bir telefon görüşmesi yapılmadığı, tutanağı tutan polis hakkında da soruşturma açıldığı kaydedildi.

Savcı Tekin Küçük’ün imzasını taşıyan takipsizlik kararına ulaşıldı. Kararda, 38 kişi hakkında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs” suçlarından takipsizlik kararı verildiği belirtildi. Kararda, Genelkurmay Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki 11 ve 16 numaralı iki kozmik odada arama yapan Hakim Kadir Kayan’ın tuttuğu tutanak da yer aldı. Bu tutanağın soruşturma savcısı Mustafa Bilgili’ye de gönderildiği kaydedilen kararda, içeriği itibariyle “devlet sırrı” kapsamında olan bilgi ve belgelere de yer verildi. Kararda, şöyle denildi:

“İnceleme yapılan odalarda bulunan bilgisayar, sabit disk ve CD’lerin imajları 1.5 terabaytlık sabit disklere alınmış, soruşturmanın genişletilmesi halinde başvurulacak bir kaynak olan, alınan bilgilerin kontrol edilmesi veya mahkeme heyetince tekrar incelenmesi gibi ihtiyaçlara binaen adli delil olarak kontrol ve muhafazası gereken 1.5 terabaytlık sabit disklerden bir adedi mühürlenerek açılmadan muhafaza edilmesi için kurum yetkilileri Tümgeneral S.K. ve Albay N.D.’ya teslim edilmiştir.

Adli delil olan ve 1.5 terabaytlık sabit diske alınan ikinci imaj ise soruşturma konusu mahal dışında muhafaza edilmesi gerektiğinden mühürlenerek, hiçbir suretle yetkili hakim veya mahkeme kararı olmaksızın açılmamak, ihtiyaç olduğunda mahkeme heyetinin incelemesine sunmak, soruşturma konusunda dava açılmadığı takdirde ilgili kuruma teslim ve iade etmek şartıyla CMK’nun 250. maddesi ile Yetkili Başsavcı Vekilliği adli emanetine alınması için Cumhuriyet Savcısına teslimine karar verilmiş, ancak fiilen müsaade edilmemesi üzerine Tümgeneral S.K. ve Albay N.D.’ya tevdi edilmiştir.”

BELGENİN BAŞLIKLARI

Kararda, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı binasında 18 Eylül 2013’te yapılan aramalarda, Seferberlik Bölge Başkanlığı sorumluluk bölgesi, vali ve belediye başkanlarının isimlerinin yer aldığı belge ve kayıtlar, “siyah personel, yeşil personel, turuncu personel, beyaz personel, yardımcı kuvvet olarak gösterilen çizelge, koruculardan faydalanma, halk, oy tabanındaki hareketlilik, partiler sistemi, tarikatlar, azınlıklar, yeni kurulması gereken gerilla birlikleri, grup ve bireysel gayri nizami harple ilgili yönergeler, rektörlerle ilgili gizli dokümanlara fotokopileri alınmak suretiyle el konulduğu” belirtildi.

11 VE 16 NOLU ODA İKİ KEZ ARANMIŞ

Aramadan sonra 11 Şubat 2010’da Genelkurmay Başkanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanlığı Grup Komutanı makam odasındaki kilitli kasaya konulan imaj disklere savcılığın el konulmasını ve çözümlerinin yapılmasını istediği anlatılan kararda, Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin “devlet sırrı” gerekçesiyle bu taleplere karşı çıkması üzerine savcılığın 16 nolu odada yeniden arama yapılmasını talep ettiği kaydedildi.

Mahkeme kararı uyarınca 18 Eylül 2013’te yeniden Bölge Başkanlığı’na giden Savcı Bilgili’nin, 20 Ocak 2010’da kilitlenen 16 nolu odada tekrar arama yaparak, suç unsuru olabilecek dokümanlara el koyduğu kaydedildi.

20 Ocak 2010’da son verilen aramalarda bulunan ve imajları alınan 1.5 terabaytlık sabit diskin TÜBİTAK BİLGEM uzmanlarına teslim edildiği belirtilen kararda, şöyle denildi:

“16 Mart 2013 tarihinde savcıya teslim edilen 1.5 terabaytlık imaj hard disk ile 18 Eylül 2013’de Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’na ait 11 ve 16 nolu odalarda 2. kez yapılan aramalarda elde edilen silinebilir CD-RW, flash disk, hafıza kartı, fotoğraf makinesi ve içindeki hafıza kartının çözümlerinin yapılması bilirkişilerden istenmiş ve imajları çıkartılarak (1.5 terabaytlık imaj hard diskten tekrar alınan imaj) bilirkişilere teslim edilmiştir.

TUTANAK YOK

16 Mart 2013 tarihinde soruşturma savcısına teslim edilen ve içerisinde devlet sırrı niteliğinde bilgiler olduğu kabul edilen hard diskin bilirkişilere teslimi sırasında tekrar imajlarının alınması ile ilgi ve bu imaj alma işleminin kimler tarafından yapıldığı ile ilgili dosya içerisinde herhangi bir tutanak bulunmadığı anlaşılmıştır.”

SAHTE İHBAR SORUŞTURMASI

Soruşturmanın, 19 Aralık 2009’da tarihinde saat 14.50 sıralarında Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yapılan bir telefon ihbarı üzerine başlatıldığı hatırlatılan kararda şunlar kaydedildi: “Bu telefon ihbarının gerçek dışı olduğu, aslında böyle bir telefon ihbarının yapılmadığı, cumhuriyet savcısının soruşturma açması için başlangıç şüphesini oluşturacak emarelerin dahi başlangıçta bulunmadığı, olay günü nöbetçi amir olarak görev yapan 282893 sicil nolu Komiser Yardımcısı M.Y. tarafından olay tarihi ve saatinde herhangi bir telefon ihbarı gelmediği halde, sanki telefon ihbarı gelmiş gibi soruşturmanın başlatılmasına neden olacak şekilde, 652 sayılı ihbar tutanağının gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği kanaatine varılmış; M.Y. ve onunla irtibatlı diğer görevliler hakkında gerekli soruşturmanın yürütülmesi için evrak tefrik edilmiştir.”

BÜLENT ARINÇ DEĞİL ŞAHSIM TAKİP EDİLDİ

Kararda, subayların Albay Baki K.’yı takip ettikleri iddiasının sorulduğu Genelkurmay Adli Müşavirliği’nden gönderilen yazıda, Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı ve Seferberlik Bölge Başkanlıkları’nın 28 Haziran 2013’te lağvedildiği, araştırma neticesinde yazılı olarak böyle bir görevlendirmeye dair belgeye rastlanılmadığı kaydedildi.

Albay Baki K.’nın ifadesine de yer verilen kararda, “Bülent Arınç’ın takip edilmesi değil de şahsımın takip edildiğini düşünüyorum. Kimseden şikayetçi değilim. Bir ihbar nedeni ile bu tarz takip işlemi yapılmış olabilir. Ancak beni neden takip ettiler bunun ortaya çıkartılmasını istiyorum” dedi.

Kararda, Seferberlik Bölge Başkanlığı personeline verilen Albay Baki K.’yı takip emrinin askeri mevzuata aykırı olduğu, ancak şüphelilerin söz konusu adreste bulunma nedenlerinin, Bülent Arınç’ı takip etmek ya da saldırı gerçekleştirmek olmadığı belirtildi.
Yaklaşık 125 milyon sayfa tutuyor

Halen bilişim sistemlerinde kullanılan yazılımlarda genel olarak 1 megabayt büyüklüğündeki bir alana word programı kullanılarak hazırlanan yaklaşık 80 sayfa yazıyı sığdırmak mümkün.

Buna göre, 1 gigabayt’lık alana yaklaşık 82 bin sayfalık doküman sığıyor. 1 terabayt ise 1024 gigabayt ediyor. Buna göre 1024 gigabayt’lık (1 terabayt) alana da yaklaşık 83 milyon sayfalık veri sığabiliyor.

Kozmik odadaki belgelerin 1.5 terabayt tuttuğu göz önüne alındığında ise, yaklaşık 125 milyon sayfalık belgeye el konulduğu anlaşılıyor.