Kozinoğlu'nun avukatlarının hazırladığı ve 22 Kasım'da görülen ilk duruşmada mahkemeye sunulan savunması da ortaya çıktı.
Abone olSilivri Cezaevi'nde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Oda TV davasının sanığı MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun ölmeden kısa bir süre önce avukatına yazdığı belirtilen mektup ile el yazısı savunması hakkında savcılığın verdiği gizlilik kararına yapılan itiraz reddedildi.
Kozinoğlu'nun avukatlarının hazırladığı ve 22 Kasım'da görülen ilk duruşmada mahkemeye sunulan savunması da ortaya çıktı.
'SIR MEKTUPTAKİ' GİZLİLİK KARARINA YAPILAN İTİRAZ REDDEDİLDİ
Silivri Cezaevi'nde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Oda TV davasının sanığı MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun ölmeden kısa bir süre önce avukatına yazdığı belirtilen mektup ile el yazısı savunması hakkında savcılığın verdiği gizlilik kararına yapılan itiraz reddedildi.
Kozinoğlu'nun ölümüne ilişkin 'gizlilik kararı' bulunan bir soruşturma yürütüldüğünü belirten savcılığın, mektup ve el yazısı savunmanın üzerindeki gizlilik kararının soruşturma bitene kadar süreceği ifade edildi.
AVUKATLAR GİZLİLİK KALKSIN TALEBİ
Ölümü hala tartışılan MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun ölmeden kısa bir süre önce avukatına henüz içeriği bilinmeyen mektup yazdığı ve duruşmada okuyacağı bir savunma metni hazırladığı ortaya çıkmıştı. Kozinoğlu tarafından kaleme alındığı belirtilen savunma ve mektuba Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ölümünün ardından el koydu. Avukat Hüseyin Derin Yarsuvat, ölümünün ardından söz konusu mektubu ve savunmayı savcılıktan talep etti. Ancak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma dosyası üzerinde gizlilik kararı verildiğini, bu nedenle mektup ve savunmayı veremeyeceklerini bildirdi.
Bunun üzerine avukatlar geçtiğimiz hafta Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe ile başvurdu. Gizlilik kararına itiraz eden avukatlar, Kozinoğlu'nun yazdığı mektup ile savunmanın özel eşya statüsüne girdiğini vurguladı. Söz konusu mektup ve savunmanın özel eşya olması nedeniyle mirasçılarına verilmesi gerektiğini belirten avukatlar, "Soruşturma dosyası üzerinde gizlilik kararı bulunabilir. Ancak söz konusu eşyalar 'özel eşya' statüsündedir. Bu nedenle Kozinoğlu'nun kişisel eşyaları arasında olan mektup ve yazdığı savunmanın verilmesini talep etmekteyiz" denildi.
EL YAZISI SAVUNMA VE MEKTUP GİZLİLİK DEVAM EDİYOR
Bu başvuruyu değerlendiren Silivri Başsavcılığı, avukatların itirazını reddetti. Kozinoğlu'nun ölümüne ilişkin bir soruşturma yürütüldüğünü belirten savcılık, mektup ve el yazısı savunmanın üzerindeki gizlilik kararının soruşturma bitene kadar süreceğini ifade ettiği öğrenildi. Mektubun ve el yazısı savunmanın soruşturmanın sonunda Kozinoğlu'nun avukatlarına verileceği belirtildi.
SAVUNMASI ORTAYA ÇIKTI
Odatv davası kapsamında tutukluyken Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybeden MİT Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu'nun avukatlarının hazırladığı ve 22 Kasım'da görülen ilk duruşmada mahkemeye sunulan savunması ortaya çıktı.
Avukatları tarafından Kozinoğlu'nun ağzından yazılan savunmada;
"Ben hiçbir gazeteciye bu türden veya başka bir belge temin etmedim. Bu davada yargılanan sanıklardan hiçbirini tanımam"
"Ne Alaaddin Çakıcı'yı, ne Abdullah Çatlı'yı ne de iddianamede adı geçen diğer şahısları istihbari maksatla dahi olsa benim kullanmadığımdır. Bu kişiler ben Teşkilata girmeden önce bazı MİT mensupları tarafından kullanılmaya başlanmıştır"
"Hiçbir zaman MİT'te Kontr-Terör merkezinde çalışmadım. Kontr-Terör ile ilgili iddialar bana değil, departmanın o tarihteki başkanı olan Mehmet Eymür'e sorulması gerekir"
"(İddianamedeki Çiller Örgütü iddiası) Tansu Çiller dönemin Başbakanıdır. İddianamede neye dayanarak bu iddialara yer verildiği somutlaştırılmamıştır" denildi.
"34 YIL TERÖRLE MÜCADELE ETTİM"
Kozinoğlu'nun avukatlarının ilk duruşmada mahkemeye sunduğu ancak mahkemenin daha sonra avukatlarına iade ettiği savunma "yazılı savunmamdırö ifadesiyle başlıyor. Avukatları tarafından Kozinoğlu'nun ağzından yazılan savunmada, "Ben halen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başmüşaviri olarak görev yapan, mesleki kariyerinin 17 senesi MİT mensubu olmak üzere 34 yıldır Terörle mücadelede görev yapmış, Cumhurbaşkanları ve MİT Müsteşarları başta olmak üzere devlet büyükleri tarafından başarılarından ötürü nişan, rütbe ve takdirname ile ödüllendirilmiş bir devlet görevlisiyim" denildi.
"İDDİANAMEDE SUÇLARI İŞLEMEDİM"
Kozinoğlu, iddianamede anlatılan suçları işlemediğini, işlendiğinden haberdar olmadığını, böyle bir suça katkıda bulunmadığını vurguladı. Kozinoğlu savunmasına şöyle devam etti:
"Ben bir MİT mensubu olarak deşifre olmamam gerektiği için bugüne kadar son 7 yıldır hakkımda basında yürütülen sistemli dezenformasyon faaliyetine rağmen genelde kamuoyundan ve özellikle medyadan uzak durmağa her zaman itina ettim. Bu konuda ne kadar başarılı olduğum da, basında yer alan bana yakıştırılmış "esrarengiz MİT'çi" yaklaşımından ve bu dava ile ilgili haberler öncesinde bir vesikalık fotoğrafım haricinde hiçbir fotoğrafımın dahi basında yayınlanamamış olmasından da bellidir"
BEN HİÇBİR GAZETECİYE BELGE TEMİN ETMEDİM
Kendisine yöneltilen suçlamalara dayanak yapılan Oda TV'den elde edilen bir bilgisayardaki klasörde yer almış dokümandaki "Devletin güvenliği nedeniyle gizli kalması gerekenö veya "yasaklananö belgeleri sağlamasının mümkün olmadığına dikkat çeken Kozinoğlu, "Ben hiçbir gazeteciye bu türden veya başka bir belge temin etmedim. Bu davada yargılanan sanıklardan hiçbirini tanımam. 34 yıllık meslek hayatım boyunca yukarıda belirttiğim nedenler gereği, değil Oda tv'de çalışan kişiler, tek bir basın mensubu/gazeteci ile dahi tanışmadım, irtibatta olmadım, anılarımı anlatma kisvesi altında hiçbir gazeteciye MİT'e dair açıklamalarda bulunmadım" dedi.
"DEVLETİN GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN BELGE DEĞİL"
Dava dosyasında Milli İstihbarat Teşkilatı'na ait "Gizliö ibareli iki adet yazısı bulunduğunu ifade eden Kozinoğlu, "Bu belgelerin hiçbiri devletin güvenliğine ilişkin belge değildir. Bu belgelerin hepsinin dağıtımı Genel Kurmay Başkanlığı'na yapılmıştır ve oradaki belgelere benim ulaşmam zaten mümkün değildir" dedi
"ÇAKICI VE ÇATLI MİT MENSUPLARI TARAFINDAN KULLANILDI"
Savunmada 2004 yılında görülen ve Alaattin Çakıcı'nın yargılandığı davaya da değinildi. Savunmada şöyle denildi: "Ne Alaaddin Çakıcı'yı, ne Abdullah Çatlı'yı ne de iddianamede adı geçen diğer şahısları istihbari maksatla dahi olsa benim kullanmadığımdır. Bu kişiler ben Teşkilata girmeden önce bazı MİT mensupları tarafından kullanılmaya başlanmıştır ancak benim görevimle uzaktan yakından bağlantıları olmadığından ben bu kişileri ne tanırım ne de kullandım" ifadelerini kullandı.
ÇİLLER ÖRGÜTÜ İDDİASI
Savunmada, iddianamede Çiller Örgütü adıyla tanımlanan bir örgütten de bahsedildiği belirterek "Tansu Çiller dönemin Başbakanıdır. İddianamede neye dayanarak bu iddialara yer verildiği somutlaştırılmamıştır" denildi.
MEHMET EYMÜR'E SORULMALI
Kozinoğlu'nun iddia edildiği gibi hiçbir zaman MİT'te Kontr-Terör merkezinde çalışmadığını belirtildiği savunmada, Kontr-Terör ile ilgili iddialar kendisine değil, departmanın o tarihteki başkanı olan Mehmet Eymür'e sorulması gerektiğine vurgu yapıldı.