BIST 9.949
DOLAR 35,26
EURO 36,74
ALTIN 2.985,57
HABER /  GÜNCEL

Köşk'ün yetkilerine tırpan

Nuri Alan, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin kısıtlanmasını ve YAŞ kararlarını tartışmaya açtı..

Abone ol

Danıştay Başkanı Nuri Alan, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin kısıtlanması ve Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlarının yargı denetimine açılmasını istedi. Meclis’te çoğunluğu sağlayan bir siyasi parti liderinin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde yargı bağımsızlığı açısından çeşitli sakıncalar doğacağını savunan Alan, bunu önlemek için cumhurbaşkanına yargıyla ilgili verilen yetkilerinin olabildiğince sınırlandırılması gerektiğini kaydetti. Alan, kadrolaşma tartışmalarına da değindi. Göreve gelen her iktidarın, ‘programımı ancak kendi ekibimle uygulayabilirim’ diyerek bürokratların yerlerini değiştirdiğini belirten Alan, “Kamu yönetimini içten içe kemiren ve çökerten, istikrarsız bir yönetimin başlıca sebeplerinden biri olan bu tür uygulamalar artık sona ermelidir.” dedi. Alan, YAŞ kararlarının yargı denetimi dışında bırakılması görüşlerinin, YAŞ’a ve yargıya güvensizlikten kaynaklandığını söyledi. Danıştay’ın 135. kuruluş yıldönümü sebebiyle dün Danıştay Genel Kurul Salonu’nda bir tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal, bazı bakanlar ve yüksek yargı temsilcilerinin katıldığı törenin açılışında kürsüye gelen Danıştay Başkanı Alan, 65 sayfalık konuşma metnini özetleyerek okudu. Yüksek yargı organlarının üyelerini seçen cumhurbaşkanının mahkemelerin oluşumuna etkili biçimde katıldığını anlatan Alan, askerî yönetim döneminde hazırlanan 1982 Anayasası’nın cumhurbaşkanına parlamenter rejimleri aşan yetkiler tanıdığını vurguladı. Yargı ile ilgili yetkilerin “tarafsız devlet başkanı” kimliği sebebiyle verildiğini anlatan Alan, siyasi kimlik taşıyan bir kişinin Çankaya Köşkü’ne çıkması durumunda yargı bağımsızlığının zedelenebileceğini savundu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) bugünkü oluşum biçimi göz önüne alındığında, yargının siyasallaşması için hukuki zeminin hazır olduğuna işaret eden Alan, cumhurbaşkanının, yürütme ve yargı alanında, tek başına yaptığı idari işlemlerin denetim dışında bırakılmasının hukuk devleti yönünden kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydetti. Alan, konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi: ‘Ayrıcalıklı makam olmaz’ “Cumhurbaşkanlığı makamına, parlamenter sistemin işleyişine ve doğasına uygun olarak, Meclis’te çoğunluğu sağlayabilen bir siyasi partinin mensubunun seçilmesi halinde, yargının oluşturulmasında cumhurbaşkanına tanınan yetkiler amacına ulaşabilecek midir? Milletvekilleri arasından seçilecek bir cumhurbaşkanının siyasal yaşamı boyunca belli bir parti ile ilişkisinin, belli siyasal görüşlere ve değer yargılarına sahip olacağının düşünülmesi halinde bu yetkilerin, veriliş amacının tam tersine bir sonuca neden olması ve böylece yargının siyasallaşması uzak bir ihtimal olarak görülmemelidir. Bu sakıncaların önlenmesi için cumhurbaşkanına yargı ile ilgili verilen yetkiler olabildiğince sınırlandırılmalıdır. YAŞ kararlarının belli kural ve ilkelere uyularak ve kamu yararı ön planda tutularak alındığından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Hukuk devletinde kamu gücü kullanılarak yapılan her türlü işlemin yargı denetimine bağlı olması gerekir. YAŞ kararlarının yargı denetimi dışında bırakılması hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Ayrıcalıklı merci ve makamlar oluşturulmaması gerekir. Kamu gücü kullanılarak yapılan her türlü işlem denetime bağlı olmalıdır. Yurttaşların hukuka aykırı ve keyfi her türlü idari işleme karşı yargısal korumaya alınması gerekir. Her siyasi iktidar (ben programımı ancak kendi ekibimle uygulayabilirim) diyerek kamu görevlilerinin yerlerini değiştiriyor. Ancak bu sav geçerli değildir. Emri yerine getirmeyen kamu görevlisi, zaten görevini yapmamış olur ve bunun hukuki sonuçlarına katlanır. Pozitif hukukun önleyici kurallarına karşın uzun zamandan beri süregelen ve artık sistemleşmeye başlayan, kamu yönetimini içten içe kemiren ve istikrarsız bir yönetimin başlıca nedenlerinden biri olan bu uygulamalar sona ermelidir.” 'Bush, yargılansın’ Konuşmasında Irak Savaşı’na da değinen Danıştay Başkanı Alan, “yapılan acımasız saldırının haksız ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu” dile getirdi. Amerika ve İngiltere’nin günlerce bombaladıkları Irak’ı işgal ettiğini kaydeden Alan, savaşa karar verenlerin, kültür varlıklarının çalınması ve zarar görmesi sebebiyle yargılanması gerektiğini ileri sürdü. Nazi savaş suçlularının Nürnberg Mahkemesi’nde yargılandıklarını hatırlatan Alan, Irak Savaşı’na karar verenlerin de aynı suçtan hakim karşısına çıkabileceğini savundu. Alan, akşam ise Meclis Tören Salonu'nda bir resepsiyon verdi. Resepsiyona, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Haşim Kılıç ile Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bazı hakim ve savcılar katıldı. Danıştay’ın talepleri Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile YAŞ kararları yargı denetimine açılmalı. ‘Ben programımı kendi ekibimle uygularım’ iddiası doğru değil, bürokrat değişiklikleri sona ermeli. Siyasi parti liderlerinin cumhurbaşkanı seçilme ihtimali düşünülerek Köşk’ün yetkileri sınırlandırılmalı