Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, Gül'ün yargılanması için karar aldı. İşte Ankara'yı sarsan bu karara cevap geçikmedi.
Abone olSincan Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Gül'ün 'Kayıp trilyon' davasıyla ilgili olarak evrakta sahtecilik suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi. Bu kararından ardından Köşk'ten konuyla ilgili kısa bir açıklama geldi.
İşte Köşk'ten yapılan o açıklama;
Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılması kesinlikle iyiniyetle bağdaştırılamamaktadır'' denildi.
Açıklamada, ''Anayasaya göre Cumhurbaşkanlarının 'vatana ihanet' dışında herhangi bir suçlama ile yargılanmasının mümkün olmadığı'' da hatırlatıldı.
SİNCAN'DAN ŞOK KARAR!
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi daha önce verilmiş takipsizlik kararını, Cumhurbaşkanı olduğu için dokunulmazlığı vardır gerekçesiyle verilen takipsizlik kararını "Hukuktan yoksundur. Çünkü Cumhurbaşkanı Anayasa gereği vatana ihanetten yargılanabilir. Ancak bu görevden önce üstüne atılan bir suçtur. O nedenle yargılanmalıdır ve ifadesi alınmalıdır" biçiminde karar aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdullah Gül hakkında gönderilen dosya ile ilgili takipsizlik kararı verdi. Burada 'Cumhurbaşkanı Gül hakkında yasal imkansızlık nedeniyle kanıt ve unsurlar tartışılmaksızın soruşturma yapılamayacağına, bu nedenle soruşturmaya yer olmadığına' karar verdi.
Bu karara itiraz edildi ve kesin kararı Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Buna göre 'Abdullah Gül yargılanmalı' denildi. Kararda Gül'den 'şüpheli' olarak bahsedildi.
"ŞÜPHELİ" ABDULLAH GÜL
Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz tarafından kaleme alınan kararda şöyle denildi: "Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve yasalarında herkesin yargılanmasının kural olduğu, dokunulmazlığın ise bir istisna olup bu kişiler yasalarda tek tek belirlenmiş ve bunların dışında hiç kimseye yargılanmama zırhı tanınmamıştır.
FEZLEKE GÖNDERİLDİ
Şüpheli Abdullah Gül ve arkadaşları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yapmış şüpheli Abdullah Gül’ün Fazilet Partisi Kayseri Milletvekili olması sebebiyle dosyası fezleke ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmiştir." denildi.
Gül'den evrakta sahtecilik ve siyasi partiler kanununa muhalefet suçlamasının 'şüphelisi' olarak vurgu yapılması dikkat çekiyor.
CUMHURBAŞKANI'NIN
DOKUNULMAZLIĞI VAR MI?
ABDULLAH GÜL YARGILANABİLİR Mİ?
HUKUKÇULARIN GÖRÜŞLERİ... DİĞER SAYFADA...
CUMHURBAŞKANI'NIN
DOKUNULMAZLIĞI VAR MI?
TÜRK: "FRANSA’DA DA BENZER BİR DURUM OLMUŞTU"
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını şöyle değerlendirdi:
“Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın, Paris Belediye Başkanlığı sırasında adı yolsuzluklara karıştığı öne sürülmüştü. Fransa’da bu durumun ardından verilen kararda, Cumhurbaşkanı sürecinde yargılanamayacağı fakat zaman aşımı sürecinin de işlemeyeceği vurgulanmıştı.”
KOCASAKAL: "YARGILANMAMALI"
Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal ise kararı şöyle değerlendirdi:
"Burada mesele şurada çıkıyor. Anayasa’nın 105. maddesinin yorumu. Bu konuyla ilgili iki düşünce var. Birincisi, göreviyle ilgili olmayan kişisel suçlarından dolayı, ki buradaki fiil öyle bir fiil. Bu durumda ceza kanunları herkese eşit uygulanır. Dolayısıyla cumhurbaşkanı da kişisel suçlarından sorumludur ve yargılanır. Bir grup bu sonucu çıkarıyor.
Bir diğer grup, Anayasa’nın bu suskunluğunu Cumhurbaşkanı’na saygıdan olduğunu savunuyor. Milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili hükümler tatbik olunarak yürütülür deniyor.
Ben Cumhurbaşkanı’nın kişisel bir suçtan dolayı, sıradan bir vatandaş gibi yargılanabileceğini düşünmüyorum. Milletvekilleri için öngörülen usulün geçerli olduğunu ve olması gerektiğini düşünüyorum açıkçası. Tabi ki aksi görüşte var."
ANAYASA KOMİSYONU ESKİ BAŞKANI BURHAN KUZU: "DAVA BERAATLE BİTER"
Anayasa Komisyonu Eski Başkanı Burhan Kuzu mahkemenin kararını değerlendirdi:
Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasından sonra da bir tartışma yaşandı. Karma komisyondan bir dosya vardı. Refah Partisi’nin in ‘kayıp trilyon’ davası.
Onunla alakalı olarak iki genel başkan yardımcısı, biri Abdullah Gül, ikisi hakkında da aynı iddia var. İddia ile ilgili olarak o dönemde il başkanlığı yapanlar mahkum oldu. Ama kararda diyor ki mali işlere bakan genel başkan yardımcısı kimse o incelenmeli.
Fiilen bitmiş bir dava. Bu dava yüzde yüz beraatla bitecek bir dava. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği bu karar yanlış bir karar. Cumhurbaşkanına dokunulmazlık otomatik olarak sağlanmıştır. Zaman aşımı işlemez, görev bitince bu süreç tekrar başlayabilir.