AK Parti'nin neden kapatılmaması gerektiğini anlatan Osman Can, iddiasını 7 ana başlık altında topladı. İşte ayrıntılar;
Abone ol AK Parti’nin neden kapatılmaması gerektiğini raporunda 7 ana başlık altında toplayan Osman Can ‘Yasama faaliyeti yürüttü diye parti kapatılamaz’ diyor.Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can AK Parti hakkında açılan kapatma davasına ilişkin raporunda AK Parti’nin kapatılmamasına ilişkin görüşünü 7 gerekçeye dayandırdı. Can, raporundaki gerekçelerini toplumun değişmesi, parti kapatmanın ancak terör halinde olabileceği, düşünce açıklamanın delil olamayacağı, yasama faaliyetinin kapatma nedeni olmayacağı ve türban kararıyla iddianın ortadan kalktığı, Hakpar’ın kapatma davasının reddedilmesi, Fethullah Gülen’in beraat kararı ve kapatmanın Venedik kriterlerine aykırı olması şeklinde sıraladı.
Uluslararası hukuk da toplum da artık değişti: Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, Anayasa Mahkemesi’nin kapattığı ve buna AİHM’in de olur verdiği Refah Partisi kararına raporunda gönderme yaparak parti kapatma ile ilgili sadece Türkiye’de değil uluslar arası mevzuatta da büyük değişiklikler olduğunu dile getirdi. Can, toplumun da değiştiğini belirterek, parti kapatmanın artık tasvip edilen bir durum olmadığını söyledi. Siyasi Partiler Yasası’nın ‘odak olma’ halini düzenleyen maddesindeki değişikliklere atıf yaptı.
Parti kapatma ancak terör halinde olabilir: Can, kapatmaya ilişkin raporunda Venedik Kriterleri, AİHM kararları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına değindi. Can, Türkiye’nin de iç hukuk haline getirdiği uluslar arası hukuk normlarında parti kapatmanın ancak şiddet, terör ve ayrımcılık yaptığının kesin delillerle ortaya konulmasıyla mümkün olduğuna değindi. Kapatma davasına ilişkin delillerin bu anlamda yetersiz olduğunu dile getiren Osman Can, davaya gerekçe yapılan söz ve eylemlerde ‘şiddet çağrısı’ olmadığının altını çizdi.
Düşünce açıklamaları kapatma nedeni olamaz: Raportör Can, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AK Partili yöneticilerin beyanlarını laikliğe aykırı eylem olarak niteledirdiğini hatırlatarak, düşüncelerini açıkladıkları için siyasi partinin cezalandırılmasının demokrasiyle bağdaşmadığını vurguladı.
Yasama faaliyeti yürüttü diye parti kapatılamaz: Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği ve üniversitelerde türban serbestisi getiren düzenlemenin de AK Parti’nin kapatılma gerekçesi yapıldığına değinen Can, bu düzenlemenin siyasi partinin değil yasamanın yani TBMM’nin faaliyeti olduğuna vurgu yaptı. Üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırmanın özgürlükler kapsamında ele alınması gerektiğini söyleyen Can yasama faaliyetlerinin kapatma nedeni yapılamayacağını kaydetti.
Partiler ülke sorunlarına yönelik farklı yorum yapar: Osman Can, Anayasa Mahkemesi’nin 29 Ocak 2008 tarihli HAK-PAR kararına da raporunda yer verdi. Can, adı geçen partinin kapatılmamasına ilişkin gerekçede siyasi partilerin kendilerine göre öne çıkardıkları ülke sorunlarına ilişkin farklı çözüm önerileri getirmelerinin demokratik siyasi yaşamda üstlendikleri işlevin doğal sonucu olduğuna vurgu yapıldığını hatırlattı.
Venedik Kriterleri’nde kapatma esas değil: Siyasi partilerin demokratik sistemlerin vazgeçilmez unsurları olduğunu belirten Can, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslar arası yasalarda parti kapatmanın tasvip edilmeyen bir durum olduğunu dile getirdi. Can, AİHM ve AİHS göre parti kapatmanın örgütlenme özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtti. Can, özellikle Venedik Kriterleri’nin parti kapatmanın önünde engel olduğunu, söz konusu kriterlerin kapatmayı esas almadığına değindi.
Gülen’in beraati Gül’ün ‘güvencesi’: Hakkında siyasi yasak istenen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ancak vatana ihanet ile yargılanabileceğinin altını çizen Can raporunda Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı olduğu 2003’te yurt dışındaki temsilciliklere gönderdiği kriptolarda kamuoyunda Fethullah Gülen okulları olarak bilinen okulların desteklenmesi iddiasına da değindi. Parti kapatmanın bir ceza yargılaması olmasa da uygulanan prosedürün aynı olduğunu belirten Can, Fethullah Gülen’in ‘Şeriat devleti kurmak amacıyla yasadışı örgüt oluşturmak’ suçlamasından Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat ettiğini, bu kararın Yargıtay 9.Ceza Dairesi tarafından ve ardından da Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onandığına değindi. Can, verilen beraat kararının Abdullah Gül için ‘güvence’ sayılması gerektiğini söyledi.
ÖNCEKİ HABERLER
