BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,80
ALTIN 2.970,00
HABER /  GÜNCEL

Köşk'e ilk aday CHP'den

"Tek kişilik muhalefet" tanımlamasını sonuna kadar hak eden Kamer Genç, parlamentonun en renkli isimlerinden biri. Gündemdeki konuları meclisteki odasında konuştuk. Bakın Kamer Genç neler söyledi.

Abone ol

NESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Muhalefetin etkili isimlerinden Kamer Genç gündemi İnternehaber.com'a değerlendirdi.

Söze HüseyinAygün'ün Kılıçdaroğlu'ndan da tepki gören taziye ziyareti ile başlıyoruz. Bu konuda çok fazla yorum yapmak istemeyen Genç, şunları söyledi:

"Bizim geleneklerimizde cenaze evlerine taziyeye gitmek normaldir. Cenaze evine gidilip, başsağlığı dilenir. Bir insan öldükten sonra, ölen kişinin suçlarını, yaptıklarını düşünmek anlamsız, bunların hepsi ölünce yok oluyor. Düşman da olsa bir ölü sahibine baş sağlığı dilemek gerekir ama tabi istismar da etmemek gerekir."

HİÇ UMUTLU DEĞİLİM 

İmralı sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?, CHP, parti olarak bu görüşmelerde hükumete kredi veriyor, doğru buluyor musunuz?

"Türkiye uzun zamandan beri, PKK terör örgütü yüzünden, güvenlik kuvvetleri ve ekonomik kayıplar yaşıyor. İnsanlarımızı kaybediyoruz. Her yönüyle bu yüzden sıkıntı yaşıyor. Bugün, Türkiye'nin en büyük sorunu bu silahlı örgüttür. Bu silahlı örgütün yok edilmesi her siyasi partinin de görevidir. Dolayısıyla kim iktidara gelirse gelsin, silahlı örgütlerin yok edilmesi için bir çaba sarf etmek zorundadır. Öyle olmazsa ülkeyi yönetemezsiniz. Ama benim gördüğüm kadarıyla PKK'nın arkasında, onun bu kadar güçlü olmasını sağlayan Amerika ve Batı güçleri var. Avrupa PKK'nın güçlenmesini istiyor, bunun da sebebi, Osmanlı'dan gelen ve Türkiye düşmanlığı. Türkiye'nin güçlü olmasını istemiyorlar. Atatürk'ün kurmuş olduğu, çağdaş, ilerici, bilime dayalı, laik bir Cumhuriyet'in ok güçleneceğini, dünyada sayılı ülkelerden biri olabileceğini ve olduğunu aslında biliyorlar, ama Amerika ve Avrupa güçlü bir Türkiye istemiyor. O yüzden yıllardır insanları birbirine düşürmek, birbirine kırdırmak için uğraşıyorlar. ekonomik yönden de güçsüz bir hale getirmek için ciddi çaba içindeler."

AMERİKA İSTEMEZSE BU İŞ ÇÖZÜLMEZ 

"AKP iktidara geldiğinde, Amerika ile stratejik ortaklığı olduğunu açıkladı ama bunların hepsi fasa fiso. Kuzey Irak'ta oradan silahlı örgütler geliyor, bizim askerimizi polisimizi öldürüp gidiyor ama Amerika bizim Irak'a girmemize müsaade etmiyor. Askerimizin başına çuval geçiriyor, parasını ödediğimiz silahları bize vermiyor. Uludere 34 vatandaşın katledilmesi meselesinde de Amerika'nın yanlış istihbaratı var. Türkiye'nin sürekli yanlış yapması için her türlü çabayı gösteriyor. Amerika bu işi çözmeden, Türkiye'nin gerçekten yanında olduğunu hissettirmeden, silahlı bir örgütle sadece görüşme süreciyle bu iş çözülmez."

Bu sürecin barış getirmeyeceğini mi söylüyorsunuz?

"Hiç umutlu değilim. Umudum yok, çünkü mevsim kış. Mevsim kış olunca bunlar sığınaklarına yerleşiyorlar, yaz gelince zaten hazırlıklarını tamamlamış oluyorlar. Ben dağdaki silahlı örgüt üyelerinin de ölmesini istemiyorum, onların hepsi bu memleketin insanı. Ama içlerinde çok yabancı insanlar da var. Arap var, Hamas var, alman var, Fransız var, Suriyeli, Iraklı var. Bütün meseleleri ülkemizi parçalamak. Bu memlekette birlik içinde huzur içinde birlikte yaşamak zorundayız. Demokrasi olursa kimsenin ırkı da mezhepi de kimseyi ilgilendirmiyor. Asıl sorumluluk sahibi olan vatandaştır."

"Diyelim ki Amerikan destekli bir Kürdistan kuruldu. Ne olacak, Amerika onları rahat mı bırakacak. Irakta yaptığını yapacak, kendi emrinde kullanacak. Herkesin aklını başına toplaması lazım"

AKP DÜRÜST DEĞİL 

İktidar bu konuda .çok iddalı, bu sefer tüm Türkiye'den de destek var, neden başaramasın?

"Bir kere AKP dürüst bir parti değil. Milleti doğruları söylemiyor. Tayyip Erdoğan'ın kafasına koyduğu bir şey var; diktatör bir başkan olmak istiyor. Tayyip Erdoğanın geçmişinde büyük yolsuzluklar var. Ailesi de kendisi de Karun kadar zengin. Devletin kaynaklarını yok pahasına sattı. Üretim kaynakları yok, hep sıcak paraya dayalı olarak devletin kaynaklarını heba ettiler. Aciz bir devlet durumuna düştük. Tayyip Erdoğan'ın bu suçlar karşısında bir tek kurtuluşu var, başkan olmak. Başkanlık sitemini getirmek ve karar veren tek yönetici olmak istiyor. bu ülkede yaşayanları halk olarak değil bir sürü olarak kabul ediyor. İnsana, halkı saygısı olan bir insan, her kararı ben vereceğim, seni ben istediğim gibi yöneteceğim, senin hiçbir itiraz hakkın olmayacak der mi? Başkan olmak için her türlü taklayı atacak. Bu soruna da bu gözle bakıyor, acaba Kürtlerin de oyunu alabilir miyim, onlar sayesinde başkan seçilebilir miyim diye düşünüyor."


AKP YOK OLACAK

Tayyip Erdoğan size çok sayıda dava açtı, hala devam eden bir davanız da var bildiğim kadarıyla, ama siz yine de onu sert sözlerle eleştirmeye devam ediyorsunuz, korkmuyor musunuz?

"Tayyip Erdoğan'ı eleştirdiğin zaman hemen dava açıyor. Politikacı olarak ben böyle bir tehdit altındayım. Şimdiye kadar başbakan hakkımda 4 dava açtı, üçünde tazminat ödedim, biri hala devam ediyor. Ekonomik olarak da bu durum haliyle bizi sarsıyor."

Halkın son derece şikayetçi olduğunu söylediğiniz AKP, halktan büyük ölçüde destek alıyor ve her seçimde oylarını artırıyor. Halk şikayetçi olsa neden tekrar tekrar seçsin?

"Valla bunu ben de anlamıyorum. Ama şimdiye kadar halk onu idare etti. Önce dindar cumhurbaşkanı diyerek yola çıktılar, son seçimlerde de yine bir takım dedikodular çıkardılar. Bunlarla iktidara geldiler, ama artık bıçak kemiği de kesti, halk artık dur diyecek."

Paris'te 3 kadının infaz edilmesinin sürece yönelik olduğunu mu düşünüyorsunuz?

"Kimin öldürdüğü bilinmeden bunu bilebilmek imkansız. Önce ortaya çıksın kimin öldürdüğü, o zaman zaten amaç anlaşılır. Ama şu da var, PKK bugüne kadar kendi içerisinde çok büyük infazlar yaptı. Tunceli'de Doktor Baran adında PKK içerisinde güçlü bir isim 37 kişi ile birlikte PKK tarafından infaz edildi. Ama yine de bilemeyiz. Sonucu beklememiz lazım."

"Türkiye'nin en önemli sorunu silahlı terör örgütü ile mücadeledir. Ama bakıyorsunuz basın bile PKK'nın borazanı olmuş durumda. Bu kadar PKK propagandası yapan, silahlı bir örgütü bu kadar gündemde tutan bir ülke basını daha yoktur. Türkiye'nin milli meseleleri hep bir tarafa bırakıldı, eğitim, yargı, işsizlik, yolsuzluk sorunları bir tarafa bırakıldı günlerdir öldürülen 3 PKK'lıyı konuşuyoruz. Böyle bir memleket fazla yaşamaz, halkın da aklını başına toplaması lazım. Bizim seneler önce içlerinde Paris Büyük elçimizin de olduğu 20 Büyük elçimiz öldürüldü. Paris bunu ortaya çıkardı mı? Hayır. Gerçekler ortada, ama malesef Türkiye de hukuk ve iktidar olmadığı için bizim sorunlarımız çözülmüyor."

"Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'ın tek hedefi var, o da bu ülkeyi kurmuş olan Atatürk ve onun eserlerini yok etmek. Ama ben inanıyorum ki kendileri yok olacak. Tayyip Erdoğan sürekli gündem değiştiriyor. Kafasına esiyor, bir gün idam diyor, bir gün kürtaj, bir gün af diyor. Böyle ilkel düşünceli, macera peşinde koşan birinin Türkiye'de Başbakanlık makamında oturması çok korkunçtur."

TÜRKİYE'DE HUKUK BİTMİŞTİR 

Abdullah Öcalan'a televizyon verildi, ne düşünüyorsunuz?

"Tayyip Erdoğan kanun, hukuk tanımayan diktatör ruhlu bir insan. Cezaevi mevzuatı var, bu mevzuatı hangi hakla ihlal ediyor. Hukuk tanımamak Tayyip Erdoğan'a yakışan bir davranış biçimidir. Bizden ziyade kendi partisinin ona hesap sorması lazım. Bir memlekette hukuk ya vardır, ya yoktur. Hukuku yok ettiler."

BÜLENT ARINÇ'A ACIYORUM 

Parlamentoda sizi sürekli tartışırken görüyoruz, bazen tek başınıza muhalefet yapıyorsunuz, bir ara kürsüye deniz feneriyle çıktınız, CHP milletvekilleriyle bile tartıştınız. Bu sizin tarzınız mı, yoksa bilerek mi yapıyorsunuz?

"Deniz fenerini sürekli kürsüye taşımamın sebebi, basının olayı örtbas etmesini engellemek içindi. Çünkü hem gündem çok çabuk değişiyor hem de basın konuyu kapatıyor. Bu dava çok önemli bir suistimal davası. Bu dava gelip Başbakana dayandı, Zahit Akman ve Zekeriya Akman onun çok yakın adamları. Deniz fenerini kürsüye taşımaya devam edeceğim, sonuna kadar devam edeceğim. Tartışmalara gelince, kendi vekillerimizle tartışmadım, o gün uçağa yetişmek zorundaydım, bir konu hakkında görüş bildirecektim. Bu bir kavga değil. Ben hakkımı koruyorum.

Bülent Arınç ve AKP'lilerle de sürekli tartışma yaşıyorşunuz, en son Bülent Arınç'la mesir macunu polemiği yaşadınız, neden Kamer Genç deyince herkesin aklına tartışma geliyor?

"Bülent Arınç'a acıyorum. Fazla bir şey söylemeye gerek yok. Kendisiyle ve hiçbir AKP'li ile de selamlaşmam. Kaç kez ameliyat oldum, bir kez bile geçmiş olsun demedi hiçbiri. Ama bunlar önemli değil, demeseler de olur. Onlarla kişisel hiçbir husumetim yok, memleketi kötü yönetiyorlar, çok korkunç derecede keyfilik yapıyorlar, kendi kadrolarını kuruyorlar, devletin mallarını kendi adamlarına ucuza satıyorlar, vergi denetimi yapmıyorlar. Hırsızlıklarını sırla örtüyorlar. Ben de olayları çok yakından bildiğim için, memleketi bu kadar tahrip eden, yok eden, bu memlekete bu kadar düşman duygularla yöneten kitleye benim sıcak bakmam mümkün değil."

Meclisteki tartışmalarınızı sonradan izlediğinizde ne hissediyorsunuz? Kendinizi eleştirdiğiniz oluyor mu?

"Hak aradığım için mutlu oluyorum. Ben yılların politikacısıyım. Konuşmalarımı bilerek yapıyorum. AKP memleketi bu kadar kötü yönetmese onlarla biraz daha üst seviyede konuşabilirim ama onlar bunu hak etmiyor."

CUMHURBAŞKANLIĞINI BEN KAZANIRIM 

Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına aday olur mu? Olursa ne olur?

"Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan arasında bir danışıklı dövüş var, gündem değiştirmeye çalışıyorlar. Benim hisettiğim kadarıyla, Abdullah Gül'ün Tayyip Erdoğan karşısında direnmesi mümkün değil. Çünkü aralarında bir fark yok, hedefleri bir. Neden çatışsınlar ki, devleti istedikleri gibi parsellemişler, istedikleri gibi yiyorlar içiyorlar, istedikleri adamları istedikleri yere getiriyorlar."

CHP cumhurbaşkanlığı seçiminde güçlü bir aday çıkaracak mı?

"Ben adaylığımı ilan ettim. Cumhurbaşkanlığına adayım. Ama basın bunun üstünde pek durmadı. Eskiden beni bütün televizyon programları çağırırdı ve çok da güzel programlar yapardık ama artık beni sildiler. Bu dönem, Cumhuriyet Gazetesinde bile benimle ilgili tek satır haber çıkmadı. Bütün basın bana ambargo uyguluyor. Ama ben aday olduğumu söylüyorum her yerde. Tüm Türkiye'yi geziyorum, halk beni çok seviyor. Ben inanıyorum ki Tayyip Erdoğan ya da Abdullah Gül'ün karşısında ben aday olursam, ben kazanırım."