İnsan kendisini zengin edecek bir şeyi farkında olmadan başkasına verir veya üç beş kuruşa satarsa neler hisseder?
Abone olKaliforniya'da bir kadın, 200.000 dolar değerinde olduğunu farketmediği, 1970'li yıllardan kalma bir Apple bilgisayarı başkasına vermiş. Kuşkusuz, hayatını değiştirebilecek bir varlığı kaybeden ilk insan o değil.
Milyonlarca insan, hayatını bir vuruşta değiştirmenin hayaliyle yaşar. Bu bir piyango olabilir, tavan arasında bulunan bir sanat eseri veya sürpriz bir miras olabilir.
Ama ya tam tersi olursa; insanı zengin edecek bir şey, farkında olmadan başkasına verilir veya üç beş kuruşa satılırsa, ne olur?
Az önce bahsettiğimiz Kaliforniyalı kadın tam da bunu yapmış.
Garajını temizlerken, değersiz görünen bir bilgisayarı bir geri dönüşüm şirketine teslim etmiş. Şirket de onu büyük bir meblağa satmış. Şimdi paranın yarısını kadına vermek için kendisiyle temas kurmaya çalışıyorlar. Onun hikayesi hala mutlu sona erebilir. Ama bu hikayeler hep mutlu sonla bitmiyor.
Tam köşeyi dönecekken...
2001 yılında Martyn Tott piyangodan 3 milyon sterlin kazanan bileti kaybetmiş. Bunu acısının üstesinden gelmesi bir kaç yılını almış. Yaşadıklarını "işkence" olarak tanımlıyor.
Philadelphia'nın Adamstown kentinde de bir adam, 1989 yılında bit pazarından yırtık bir resim satın aldı. Belki çerçevesi yeniden kullanılabilir diye düşünüyordu. Tuvali kaldırınca, bunun arkasında gizli bir belge keşfetti. Bunun 1776 tarihli ABD bağımsızlık bildirgesinin özgün versiyonu olduğu ortaya çıktı. Bu belde açık artırmada 2.4 milyon dolara satıldı. Tabi bit pazarındaki satıcı alıcı kadar mutlu değildi çünkü resmi 4 dolara satmıştı .
2013 yılında James Howells içindeki "dijital cüzdanda" 7,500 birim Bitcoin sanal para olduğunu fark etmediği bir bilgisayar diskini atar. Bunun o zamanki değeri 4 milyon sterlindi. Howells, Güney Galler'deki çöplüğü aramış taramış ama attığı diski bulamamış.
Acının psikolojisi
Peki, insan böyle hayal kırıklıkları ile nasıl başa çıkıyor?
Central Lancashire Üniversitesi'nden kıdemli psikoloji öğretim görevlisi Sandi Mann "ilk tepki muhtemelen kendinizi tekmelemek olur" diyor.
"Sonra yas; yani yaşamdaki herhangi bir önemli olumsuz olaya karşı neler hissederseniz aynı şeyler.
"Acı ile başa çıkmak için başka bir yol da, bilişsel uyumsuzluk dediğimiz, bir nevi kendini aldatmadır. Kendi kendinize, aslında paran olsa hayatınızın daha kötü olacağını söylersiniz.
"Bir de kendinize, paranın zaten hiç elinize geçmediğini, bu yüzden de bir şey kaybetmiş olmadığınızı söylersiniz."
Ama belki de acıyı önlemede en etkili yöntem neyi kaybettiğinizi hiç bilmemektir.
ÖNCEKİ HABERLER
