BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,36
ALTIN 2.934,49
HABER /  GÜNCEL

Köşe yazarlığına büyük ilgi var

Gazetelerin vitrini görevi gören köşe yazalığına büyük özenti var. Çoğuna göre; kolay, saygın ve çok iyi getirisi olan bir meslek. Bu konuya İclal Aydın açıklık getirdi.

Abone ol

Gazetelerin vitrininde yer alan köşe yazarlığına büyük rağbet var.Çoğuna göre köşe yazarlığı çok kolay bir meslek. Ayrıca avantajları da diğer mesleklere oranla daha fazla...İclal Aydın, dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmayan bu mesleği kolay görenlere "Bize bir gareziniz mi var?" yazısla gerekli açıklamayı yaptı...


Diyor ki İ. Efe: "Nedir bu kadın köşe yazarlarının köşe yazarı olmak isteyenlere garezi? Ne yani, şarkıcı olmak istesek daha mı iyi? Sizden bunu beklemezdim. Severek okuduğum biriydiniz üstelik. Çok kırıldım size. Ben de yerel bir gazetede yazıyorum ve bir gün ulusal bir gazetede yazmayı düşlüyorum"
***
Bana bu acı elektronik postayı yollamasının sebebi çarşamba günkü yazımdaki "Herkes köşe yazarı olmak istiyor" satın. Açıkçası ben, belirli bir kişiyi değil, her gün gelen istekli, işgüzar mektupları kastetmiştim. "Bir sonbahar rüzgârında savrulan kuru sarı yapraklar" diye başlayan ve aynı cümleyi yaklaşık yirmi kez tekrar ederek adına makale denmiş paragraftan okuduğunuzda siz ne düşünürdünüz bilmiyorum.

Özellikle dergimiz piyasaya çıktığından beri "Misafir Odası" başlıklı köşemizde okurların yazılarına yer verdiğimizden, bu tarz mektuplarda müthiş bir patlama yaşıyoruz. Takdir edersiniz ki içlerinden en derli toplu olanlarını seçmeye gayret ediyoruz ve bununla uğraşırken de pek çok gerçekle karşılaşıyoruz.

Kimileri... Hepsi değil ama kimileri, köşe yazan olmak istiyorlar çünkü ünlü ve zengin olmak istiyorlar.

Genel kanı köşe yazarlarının böyle oldukları. Dünyayı geziyorlar, istedikleri yerlerde istedikleri gibi yaşıyorlar, müthiş para kazanıyorlar, siyasetten mafyaya herkesi yakından tanıyorlar. Ünlü şarkıcılar ve yıldızlar yakın arkadaşları oluyor, sözleri dinleniyor, herkes onları okuyor, onlara kapılar sonuna kadar açılıyor vesaire...

Bir şekilde yırtma hayali kuranlar artık şarkıcı değil köşe yazarı olmak istiyor.

Üstelik saygınlığı da var!

Temiz iş yani...
***
Eh, böyle bakıldığında özenilecek bir konum gerçekten. Yediğini, tatilini, misafirliğini, izlediğin maçı yaz olsun bitsin...

Ama herkes Hillside Su Otel'de ağırlanmıyor elbette. Yurt dışında evleri, sevgilileri yok herkesin. Kraliçeler, ünlü aktörler ve şarkıcılar doğum günün kutlu olsun şekerim diye sabahın köründe aramıyor. Gidilen her mekânda, ay ne olur bizim kebaptan, pilavdan, mekândan, tuvaletten söz edin diye hesap pusulaları yırtılmıyor. Her şey göründüğü gibi değil, bilmem bunu söylemem gerekir miydi...
***
Aslında köşe yazarlığının yorumunu yapmak kıdem olarak bana pek düşmez ama o kadar da kolay değil bu işler...

Günümüzde ülkede ve dünyada günlük yaşam yazılan çok moda olsa da makale yazarlığı çok zor ve ağır bir iş. Kimseyi küçümsemek gibi bir niyetle yazmamıştım çarşamba günü o satın.

Bir televizyoncu arkadaşımın ofisinde bir beyle tanıştırmışlardı beni. Sohbet sırasında "Ben Evleniyorum evinden yeni çıktım ben" dedi. "Aaa tanımıyordum kusura bakmayın" dedim. Biraz da gücenmiş bir şekilde "hayret" dedi, "Bugüne dek iki kişi çıktı beni tanımayan, biri de sizsiniz... Gerçi ben de sizi tanımıyorum ama..."

Yarışmada elenmiş bu damat adayını tanıyamadığım için pek üzüldüm. Neyse ki o da beni tanımıyordu da eşitliğe kavuştu iş...

Neyse...

Demek istediğim...

Yarışma programlarında daha çok şöhret var arkadaşlar... Yazıyla şöhret arayanlara duyurulur!

YAZI:İclal AYDIN