BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,15
ALTIN 2.964,60
HABER /  MEDYA

Köşe yazarları ne dedi?

Gündem Ergenekon.. Gözaltılara kim nasıl baktı? Köşe yazarları pencerelerinden operasyona böyle baktılar..

Abone ol Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök: Ya İlhan Selçuk konuşursa

Askeri yönetimin yargısı karşısında hesap veren İlhan Selçuk, "sivil demokrasinin" mahkemesinden niye çekinecek ki?

Bana göre bu onun değil, AKP’nin ileri gelenlerinin meselesi. Bir düşünün.
İlhan Selçuk yarın çıkıp şöyle bir açıklama yapsa:

"Ben Türk yargısına güveniyorum. Adaletin gözü kapalı, benim göğsüm açık. Elimde, kanunları değiştirecek milletvekili gücüm yok. Sadece bir köşem var. Buyrun beni yargılayın."

O böyle derse, ki eminim diyecektir, bugün hukuk fakültelerine bile tahammül edemeyenler ne diyecekler?

Sabah Mehmet Barlas: Acaba bir gün biz de istikrardan bıkacak mıyız?

Bir Cumhuriyet Savcısı seçim kazanmış partinin kapatılmasını istediği için eleştirilince, "Savcılar eleştirilmemeli" diyenler şimdi İlhan Selçuk'un gözaltına alınması işleminin de bir Cumhuriyet Savcısı tarafından başlatıldığı ikilemi ile karşı karşıyalar.

Gerçekten ne yapacağımı bilemiyorum.
Sadece Türkiye'nin normalleşmesini ve insanların canlarının istikrardan sıkılır hale gelmesini beklemekten başka yapacak bir şey olmadığını görmenin çaresizliği içindeyim.
İlhan Selçuk'un bu süreci de sağlığını koruyarak atlatmasını dilemekten başka ne yapabilirim ki?

Sabah yazarı Emre Aköz: Ergenekon'u 2 tetikçiden ibaret mi sanmıştınız?

İşte ' Ergenekon' denilen gizli örgütlenme, bu şartlar altında Türkiye'ye yeni bir yön vermek için çalışıyor.
Sert ulusalcı, militarist, demokrasi karşıtı, otoriter bir ideolojiye sahip olan 'Ergenekon', iki bombacı, üç maceracıdan ibaret değil.
Zirve yönetiminde bazı emekli generaller olduğu tahmin ediliyor. Aşağıya doğru kadro zenginleşiyor: Akademisyenler, gazeteciler, eski subaylar, işadamları, dernekvakıf yöneticileri, avukatlar, siyasetçiler, mafya ...

Star yazarı Ahmet Kekeç: Hoşuma gitmedi...

Bizi her konuda aydınlatan, mesela ‘Kur’an’da faizin haram olduğunu’ saptayan, çok partili parlamenter sistemin Osmanlı gericiliği olduğunu söyleyen, subayın siyasete müdahalesini neredeyse ‘şart’ mesabesinde gören İlhan abinin, ‘Cumhuriyet gazetesinin bombalanması’ hadisesiyle niçin ilgilenmediğini de bilmiyorum.

Muarızı olabilirim, görüşlerini ‘tehlikeli’ ve ‘antidemokratik’ bulabilirim ama, bu iş hoşuma gitmedi.

Milliyet yzarı Can Dündar: Altın Vuruş

İtiraf edeyim ki gelecek cumadan korkuyorum artık...
Puslu havada bulanık sulara doğru sürükleniyor Türkiye...
Faşizan bir rejim arayanların arayıp bulamayacağı kadar elverişli bir provokasyon ortamı oluştu.
Daha da kötüsü; itidal ve sağduyuyu devreye sokacak, şişeden çıkan cinleri bastıracak, hukuku tartışmanın dışına taşıyacak, aklıselim sahibi bir otorite de görünmüyor ortalıkta...
Dileriz birileri, ortamı yatıştırmak yerine yangına körükle giden Başbakan’a, göremediği sonucu söylüyordur:
Hükümet tansiyonu düşürmezse, tansiyon hükümeti düşürecek.
Ama düşerken, Türkiye’yi de krize sürükleyecek.

Yeni Şafak Ali Bayramoğlu: Uzak açı: Kriz ve entelektüel

Son yaşadıklarımız, yaşananlara gösterilen savruk, titrek, ürkek, modernist kokulu tepkiler bunu gösteriyor bize…

Hala böyle yaşıyorsak, gömlek ve ceketleri ters yüz ederek hayatı idare ediyorsak, bunda, dün bahsettiklerimizin, “cami ile kışla kavga ediyor bana ne" diyenlerin, herhangi bir siyasi partinin yandaşı gibi görünmekten korkanların, kendisine haklılık ya da farklılık payesi çıkarırken olup biteni, darbe girişimi, kalkışmayı bilerek ya da bilmeyerek doğrulayanların payı büyüktür…

Kimse ucuz sabunla ucuz temizliğe soyunmasın…Koku geçmiyor… İlhan Selçuk'a bakın, Alemdaroğlu'na bakın, madalyonun diğer yüzü onlar… Farkları, dokunanı tehdit edecek kadar pas tutmuş olmaları…

Akşam Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut: Ergenekon'a gölge düşmesin

Bu tür operasyonlarda somut gerçeklerin yanında kamu vicdanının rahat tutulmasının önemi sonsuzdur. Cumhuriyet gazetesi gibi neredeyse genetik yapısı gereği AKP’ye karşı olan bir gazetenin çok önemli bir ismi olan İlhan Selçuk’un da operasyon bağlamında gözaltına alınması, dün Ergenekon Operasyonu hakkında şüpheleri olan insanların endişelerini daha da artırmıştır. İsmi nedeniyle hiçbir insan yasaların üzerinde tabii ki değildir, olamaz da. Dediğim gibi kamu vicdanının olayları nasıl algıladığı da bir operasyonun sağlığı açısından çok önemlidir. Bazı isimlerin operasyona dahil edilmesinin, dün bu algıya hayli olumsuz etki yaptığını biliyoruz.