Hakkari Korucular Derneği Başkanı Sadi Özatak'a ait hafif ticari araçi evinin önünde kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından verildi.
Abone ol Aracı yanan korucubaşı Özatak, aracının maskeli 2 kişi tarafından yakıldığını gördüğünü, kendisine yönelik suikast yapılabileceğini göz önüne alarak dışarı çıkmadığını söyledi.
Saat 01.45 sıralarında Hakkari Geçici Köy Korucuları Derneği Başkanı Sadi Özatak'a ait hafif ticari araç evinin önünde park halindeyken kimliği belirsiz kişilerce ateşe verildi. Araçtan alevlerin yükseldiğini gören Özatak'ın yakınları kendi imkanlarıyla alevleri söndürmeye çalıştı. Daha sonra olay gelen itfaiye ekipleri de araçtaki yangını tamamen kontrol altına aldı. Büyük hasar oluşan araç kullanılamaz hale gelirken, gelen polis ekipleri de inceleme başlattı. Özatak, yüzleri maskeli 2 kişi tarafından aracının ateşe verildiğini gördüklerini fakat bir suikast olma ihtimaline karşı dışarıya çıkamadıklarını söyledi.
'GEÇİMLİ SALDIRISINDAN SONRA TEHDİT ALIYORDUM'
Korucular Derneği Başkanı olduğu için zaman zaman tepki aldığını da belirten Özatak, Hakkari-Çukurca Karayolunun 40. kilometresinde bulunan Geçimli Jandarma karakoluna PKK'lılar tarafından yapılan ve 6 asker ile 2 köy korucusunun şehit olduğu, 15 PKK'lınında ölü ele geçirildiği saldırı ardından tehdit aldığını söyledi. Sadi Özatak, şöyle dedi:
"Hakkari-Çukurca arasındaki Geçimli Jandarma Karakoluna yapılan saldırıda 2 korucu da şehit olmuştu. Saat 05.30 sıralarında bana 2 korucunun şehit olduğunu ve tören için hazır bulunmam gerektiğini söylediler. Yola çıktım fakat 'Güvenlik açısından tehlikelidir' diye Depin Polis Kontrol noktasında da biraz beklettiler. Olay yerine gititğimde sabah saat 06.30 sıralarıydı. Vatandaşların da aralarında bulunduğu yaklaşık 250 kişiyi karakolda gördüm. Arabamı park ettim. Bazı vatandaşlarla konuşup geçmiş olsun dileklerinde bulundum."
'YARALI PKK'LIYI BEN İHBAR ETMEDİM'
Özatak, karakolda oturdukları sırada bazı kişilerin dışarıda yaralı olan bir PKK'lı olduğunu söylediklerini belirterek, "Çukurca Tugay Komutanı bizzat ordaydı. Biz oraya sadece cenaze törenine gitmiştik. Herhangi bir görev için gitmemiştik. Daha sonra bir vatandaş bana 'Sen Dernek Başkanısın, yaralı PKK'lıyı sen söylemişsin' deyip üstüme saldırdı. Daha sonrada herkes benim gece olay yerinde olduğumu ve yaralı PKK'lıyı da benim ihbar ettiğimi söylüyor. Bu olayla benim yakından uzaktan alakam yoktur. O sırada ben veya bir başkası helikopter dışında oraya gidemezdi. Bu bir iftiradır. Eğer orada bulunan vatandaşlardan biri benim üzerimde veya arabamda silah görmüşse ben cezama razıyım" dedi.
'İFTİRA ATIYORLAR'
Konuşmasında PKK'lılara 'gerilla' diye hitap eden Özatak, "Hiçbir korucu yaralı halde bulunan gerillayı vurmadı ve kimseye de söylemedi. Ancak, bizim daha önce aldığımız bilgiye göre köyün içinde bir bayan yaralı gerillayı kurtarma amaçlı uğraşırken, oradaki kalabalık bunu fark etmiş ve bunu askeriyeye bildirmişler. Bunun bizimle yakından uzaktan alakası yok. Zaten biz oraya gititğimizde çatışma bitmişti. Ne ben ne de benimle birlikte gelen hiç bir korucunun üzerinde silah yoktu. Biz sadece cenaze törenine gitmiştik. Korucubaşı olduğum için bana iftira atıyorlar" diye konuştu.
ÖNCEKİ HABERLER
