Somalili korsanlar tarafından yaklaşık 16 ay önce kaçırılan Malta bandıralı Yunan firmasına ait "MV Olib-G" geminin 3'ü Türk, 15'i de Gürcistan uyruklu olan mürettebatı kurtuldu.
Abone olSomalili korsanlar tarafından yaklaşık 16 ay önce kaçırılan Malta bandıralı Yunan firmasına ait "MV Olib-G" geminin 3'ü Türk, 15'i de Gürcistan uyruklu olan mürettebatı, kurtarıldıktan sonra İstanbul'a getirildi.
Korsanların kendilerini zincire bağlayıp, su bile vermediğini söyleyen 2. kaptan Özgür Yakup Öztürk, "Korsanların telefonundan aileme mesaj attım" dedi.
AYLAR SONRA HASRET BÖYLE BİTTİ... TIKLAYIN
Somali'den havalanan Air Zena Havayolları'na ait uçakla saat 10.10 sıralarında Atatürk Havalimanı'na gelen mürettebat, Gürcistan Devlet Başkanı Mikheil Saakaşvili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından karşılandı. Somalili korsanların 8 Eylül 2010 tarihinde kaçırdığı geminin mürettebatı, yakınları tarafından da hasretle kucaklandı.
ORTAK BASIN TOPLANTISI
Gürcistan Devlet Başkanı Mikheil Saakaşvili ve Başbakan Erdoğan ortak basın toplantısı düzenliyor. İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Kardeşlerimiz bugün Türkiye'ye getirildi. Saakaşvili'ye teşekkür ediyorum. Bu özel olayda gerçekleşen dayanışma tarihe geçecektir. Bu acı tecrübeyi yaşayan ailelere geçmiş olsun diyorum. Gürcistan ve Türkiye arasında gerek siyasi alanda, ticari alanda çok farklı bir ilişki vardır. Aramızda hiçbir sorun kalmamıştır."
İKİNCİ KAPTAN ESARET GÜNLERİNİ ANLATTI
Geminin ikinci kaptanı Özgür Yakup Öztürk, NTV'ye konuştu. Özgür Yakup Öztürk, "Çok mutluyum. 16 aydır bu anı bekliyorduk, şükür kavuştuk" dedi.
Öztürk, geminin kaçırılma anını şöyle anlattı: "8 Eylül sabahı Ramazan Bayramı'nın arefesiydi. Sabah 08.10 civarında gemi kumandasını aldılar. Toplam 7 kişilerdi. 6'sı gemiyi rehin aldı, biri botla geri döndü."
'İLK 8 AY ŞİDDET VARDI'
Özgür Kaptan, şunları söyledi:
"16 ayın ilk 8 ayı çok zordu. İlk 8 ayı fiziki, son 8 ayı ise psikolojik olarak çok zordu. Fiziki müdahalelere maruz kaldık. Yeri geldi zincire bağlandık, su vermediler. 10-15 gün ailerle irtibatımız vardı. Şiddeti kaldırıp ailelerle irtibatı kestiler.
'KORSAN TELEFONUNDAN MESAJ ATTIM'
Korsanların telefonunu çalarak gizli mesaj çektim. Korsanların aşçısının telefonu tezgahın üzerindeydi, diğer korsanlar da köprü üstünde yemekteydi. Telefondan 'Biz iyiyiz, merak etmeyin. Cevap yazmayın' diye mesaj attım.
İlk başlarda bütün personel köprü üstündeydi, sadece makine dairesinde 2 kişi vardı. Daha sonra yarıya böldüler. Şartlara göre değiştiriyorlardı. Sinirlendiklerinde herkesi köprü üzerine alıyorlardı. 1-2 gün burada zincirli kalıyorduk. Son 8 ay rahattık, baskı yoktu."