BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Korsan sinemanın belası

Korsan yayıncılık, sinemanın uzun dönemdeki en önemli sorunlarının başında geldi.

Abone ol

Bir kamu suçu olarak değerlendirilen korsan yayıncılığın, sinemanın uzun dönemdeki en önemli sorunlarının başında geldiği bildirildi. Film Yönetmenleri Derneği (FİLMYÖN) Genel Sekreteri Erdoğan Kar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sinema endüstrisinde korsan yayınlar nedeniyle oluşan ekonomik kaybın, yapımcılar, yönetmenler ve sanatçılar için düşük gelire ve verim kaybına neden olduğunu belirtti.

Korsanlığın, doğrudan doğruya yaratıcıların fikirlerinin çalınması anlamına geldiğini ifade eden Kar, şöyle konuştu: ''Yapımcılar için yaptıkları yatırımın boşa gitmesi anlamına gelen korsan satışlar nedeniyle bir yapım için gerçekleştirilen yatırım yapımcılara geri dönmemektedir. Kendilerine profesyonel anlamda yönetmenliği, yazarlığı, yapımcılığı meslek edinmiş kişilerin gelirlerini gasp ederek, hiçbir vergi ödemeden paralar kazanan korsanlar, yasal yollardan üretilmiş olan yapımların önüne geçerek ucuz kopyaların satılmasıyla yapımcıların satışını sekteye uğratmakta ve ciddi ölçülerde gelir kaybına sebep olmakla birlikte haksız kazanç da elde etmektedirler.''

2004 YILINDAKİ YASAL DÜZENLEMELER

Kar, korsanla mücadele konusunda 2004 yılında yapılan yasal düzenlemelerle yapımcı, sanatçı, edebiyatçı gibi eser sahiplerinin işinin bir miktar kolaylaştığını, ancak sorunun tam anlamıyla bir çözüme kavuşturulamadığını söyledi. Bütün yasal düzenlemelere rağmen bazı giderilemeyen hususlar nedeniyle güvenlik güçlerinin bu konuda istenilen şekilde hareket edemediğini savunan Kara, ilerleyen günlerde soruna kesin çözüm bulunamaması halinde sektörün gelişerek, dünya standartlarını yakalamasının mümkün olamayacağını kaydetti.

Kar, korsan yayıncılar nedeniyle Türkiye'nin yurtdışında prestij kaybına uğradığını belirterek, şunları kaydetti: ''Türkiye'de korsan yayıncılığın bir sektör haline gelmesi nedeniyle ülkemiz uluslararası platformda 'korsan cenneti' olarak tanımlanmaya başlandı. Türkiye'nin yurt dışındaki bu imajını silmek için başta korsan yayınları satın alan vatandaşları bilinçlendirmek gerekiyor.

Çünkü satış olmasa korsan yayınlar da olmaz. Aslında biz bu konuyu vatandaşlarımıza tam anlatamadık. Korsancılık bir suçtur ve cezai yaptırımı vardır. Korsan yayınlara verilen para aslında sokağa atılan paradır. Ayrıca, korsancılık yüzünden pazarın daralması nedeniyle izleyicilerin kaliteli ve yeni filmleri izleme olanakları da kısıtlanmaktadır. İşte her vatandaş konunun önemini kavradıkları takdirde korsan diye bir sorunumuz da kalmayacak. Yeterki en kısa sürede bu bilinci toplumun her kesimine kazandıralım.''