BIST 9.460
DOLAR 34,43
EURO 36,43
ALTIN 2.844,08
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Korsan basan değil alan yandı!

Kültür Bakanı Günay sadece satıcıların değil tüketicilerin de cezalandırılması gerektiğini açıkladı.

Abone ol

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, korsanın önüne geçmede yalnızca üreticinin değil, tüketicinin de kontrol altına alınması gerektiğini savundu. Korsan ürün alan tüketiciye yaptırım uygulanabileceği sinyalini veren Günay, "Şimdiye kadar biz hep o üretim araçlarıyla meşgul olduk ama tüketici taraf sanki hakkı olan bir şeyi alıyormuş gibi aldı, yürüdü, gitti. Bunu hiç olmazsa kabahat denilen bir yaptırıma, kesin ağır bir ceza olmasa bile bir yaptırıma bağlamak önümüzdeki günlerde tartışmaya açılabilir diye düşünüyorum" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü" nedeniyle, Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen toplantıya katıldı. Burada, Telif Hakları Genel Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi'nin birlikte yaptığı "Korsan Üretimlere ilişkin Toplumsal Algı" başlıklı ortak anket çalışmasının sonuçlarına değinen Günay, çalışmadan anlaşıldığı üzere korsan konusunda bir bilinç eksikliğinin, umursamazlığın, umutsuzluğun yaygın bir biçimde gözüktüğünü söyledi. Türkiye'de mevzuat açısından sorun yaşanmadığını, uygulamada sorunların olduğunu vurgulayan Günay, "Fikir Hızırlığı, emek hırsızlığı olduğu bilinmesine karşın toplumda sinsi bir kabul var; bunu almak konusunda, ulaşmak konusunda bir uzlaşma var, üretici ile tüketici arasında bir sinsi uzlaşma var. Başka hiçbir hırsızlık ürününe gösterilmeyen müsamaha fikri haklar konusunda var" diye konuştu.

Mülkiyet kavramı Türkiye'de daha çok somut olaylara yönelik olarak gösterildiğini, fikir üretimin de mülkiyetinin olabileceği konusundaki algılamanın oldukça yeni olduğuna dikkat çeken Günay, "Kolay kolay çalıntı bir mal almayacak bir çok insan fikir ürününün çalıntı olduğunu bilmesine karşın onu almayı kendisi için hak sayarak alabiliyor. Üzüntü verici ama esprili ifade etmek isterim; kitap meraklıları arasında kitap hırsızlığının aslında kitap hırsızlığı sayılamayacağını, mubah olduğu konusunda haksız bir söylem vardır. Korsan üretime ulaşmanın temelinde de benzer bir mantık yatıyor" dedi. Bu nedenle mevzuatta eksiklik varsa giderilmeye çalışıldığını, Mayıs ayının 3'ünden itibaren "Telif Hakları Ortak Veri Tabanı Sistemi"nin bu kapsamda uygulamaya gireceğini bildiren Günay, "Korsanla mücadele konusunda uygulayıcıların işini çok kolaylayacak bir düzenleme başlayacak. Günler alabilecek bazı bilgilere ulaşma işlemini birkaç sata indiren bir düzenleme yapacağız" dedi.

-İŞİN İHMAL EDİLMİŞ BOYUTU KORSANI TÜKETEN-

Korsan konusunda toplumsal bilincin yükseltilmesi gerektiğini savunan Günay, bu nedenle tüketen tarafa da yaptırım getirmek gerektiğini belirtti. "Şimdiye kadar işin ihmal edilmiş boyutu belki de biraz buydu" diyen Günay, şöyle devam etti: "Biz geçen yıl yine neredeyse 20 milyona yakın haksız üretim ele geçirmişiz. Demek ki bunun bir alıcısı var. Şimdiye kadar biz hep o üretim araçlarıyla meşgul olduk ama tüketici taraf sanki hakkı olan bir şeyi alıyormuş gibi aldı, yürüdü, gitti. Bunu hiç olmazsa kabahat denilen bir yaptırıma, kesin ağır bir ceza olmasa bile bir yaptırıma bağlamak da önümüzdeki günlerde tartışmaya açılabilir diye düşünüyorum. Bir tezgahta piyasada 20 lira olduğunu bildiğiniz bir ürün 2 liraya satılıyor ve bunun bir fikri çalıntı olduğu açıkça belli.

Ellerini kollarını sallaya sallaya insanlar geliyorlar ve o çalıntı ürünü alıyorlar. Çalıntı mal almanın ceza yasasında karşılığı var, neden bu fikri üretimin sonuçlarına, fikri üretimin sonucu olan ürünlere neden uygulanmıyor? Belki bu konuyu önümüzdeki süreçte tartışmaya açmamız gerekecek." Bakan Günay, bu konudaki bir soru üzerine de "yeni bir başlık" açmaya çalıştıklarını belirterek, "Bilerek bir fikir ürününü alan, kullanan o eyleme ortak oluyor. Yüksek bir bilinçli bir kullanma var. Bu bilinçli kullanma haksız üreten tarafı değil, "haksız tüketen tarafını da gözetmek ve bununla ilgili de bir yaptırım uygulamak gerekir' diye, bir düşünce söylüyorum. Bunun tekniğini ilgili birimlerle tartışmamız, oydaşmamız gerekiyor" diye konuştu.

-KİTAP OKUMAKLA EKMEK YEMEK AYNI ŞEY-

Korsanı engellemede bir diğer önemli tedbirin de orijinal eserlerin fiyatlarında indirime gitmek olacağını savunan Günay, "Bir yandan da bu fikri üretimin toplumun eline kolay ulaştırabilmesine dönük önlemler almak, devletin bu alanda ekonomik önlemler alması gerekiyor. Kitabın, CD'nin, DVD'nin talep edenlerine daha ekonomik, daha kaliteli biçimde ulaşmasını sağlayacak kolaylıklar getirmek gerekiyor" dedi. Günay konuyla ilgili bir soru üzerine de, "Kitapla ilgili vergi oranı yüzde 8, filmlerin yüzde 18'e ulaşıyor. Onu da aşağı çekilmesi gerekiyor. Belki kitapta daha da aşağı ekilmesi gerekiyor. Kitap okumakla ekmek yemek arasında çok ciddi bir fark da yok bence" diye konuştu. Günay, "korsan" sözünün de yapılan eyleme göre masum kaldığını, burada bir hırsızlığın söz konusu olduğunu vurgulayarak, korsancılığın, büyük, organize bir suç örgütü haline geldiğine dikkat çekti.