ANTALYA'da 500 kişilik filyasyon ekibi, PCR testi pozitif çıkan koronavirüs hastalarını evlerinde kontrol ederken çay, kahve içmeye davet edenlerin olduğu belirtildi.
Abone olKoronavirüs (Covid-19) ile mücadele etkin bir şekilde sürdürülmeye çalışılıyor. Bir tarafta aşı geliştirme çalışmaları ve bazı aşıların deneme aşamalarına geçilmiş olsa da henüz kesin bir tedavi yöntemi bulunmayan koronavirüse karşı Türkiye'de sağlık çalışanları da hız kesmeden en ön safta mücadele ediyor.
Türkiye'nin turizm başkenti olan ve yerli yabancı milyonlarca tatilciyi misafir eden Antalya'da İl Sağlık Müdürlüğü koordinesinde 7 kamu, 2 üniversite ve 18 özel hastane olmak üzere pandemi kriterlerini sağlayan 27 hastane yer alıyor. Hastanelerde tedavi edilen koronavirüs hastalarının yanı sıra, sağlık durumları uygun olanlar evlerinde tedaviye alınıyor. Evde tedaviye alınanların ilaç, test ve muayene işlemleri ise sahada görevli sağlık personelinden oluşan filyasyon ekiplerince karşılanıyor. Kentte sahada aktif olarak çalışan yaklaşık 500 kişilik filyasyon ekibi bulunuyor.
Gidilecek adreslerde önceden belirlenen rota için pozitif hastalarla telefonla iletişim kurularak evden ayrılmamaları ve genel sağlık durumlarının nasıl olduğu soruluyor. Belirlenen adreslere gelen filyasyon ekipleri, daire kapı girişlerine kadar gelip burada koronavirüs hastalarıyla göz teması kurarak yakından ilgileniyor. Genel sağlık durumlarıyla ilgili not alan ekipler, koronavirüs ve nasıl bulaştığı, alınması gereken önlemler başta olmak üzere ilaçların nasıl kullanılacağına kadar detaylı bilgilendirmeyi yaptıktan sonra acil durumlarda ulaşabilecekleri numaraları da paylaşıp adresten ayrılıyor. Ortalama 15 saat çalışan ekipler, günün sonunda gittikleri evlerinde de fiziki mesafe ve maske kuralını uyguluyor.
Kepez ilçesindeki filyasyon ekiplerinden biri olan Dr. Fatma Öztürk ve diş teknikeri Özcan Furkan Işık da kapı kapı gezip hastaları hem sisteme kaydedip hem de ilaçlarını teslim ediyor. Günde 20-30 evi ziyaret ettiklerini anlatan Dr. Öztürk, çok ilginç durumlarla karşılaştıklarını söyledi.
'Neden hemen gelmediniz?'
Hastalarla çok fazla sorun yaşamadıklarını anlatan Dr. Öztürk, pozitif vakalardan gelen, 'Neden hemen gelmediniz?' sorusunu hastaya açıklamakta zorlandıklarını söyledi. Hızlı bir şekilde tüm vakalara ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Öztürk, her vakanın kendisinin tek ve özel olduğunu düşündüğünü, ancak kendisi gibi çok sayıda vaka olduğunu ve bunun zaman aldığını anlattı.
'Çay, kahve hazırlasam yetiştirebilir miyim?'
Pozitif vakaları aradıklarında ilginç istek ve sorularla da karşılaştıklarını ifade eden Dr. Öztürk, “Hastayı arıyoruz 'Evden ayrılmayın geleceğiz' diyoruz. 'Maske getirecek misiniz?, Çöp dökmeye çıkmayacak mıyım?, Siz gelene kadar çay, kahve hazırlasam yetiştirebilir miyim?' gibi konuşmalar geçiyor aramızda. Çay kahve davetini yadırgamıyoruz. Bunlar gelenek ve göreneklerimizde var. Tabi ki kabul etmiyoruz" dedi.
Dr. Fatma Öztürk, pozitif vaka olan kişilerin aynı evde yaşadığı kişilere bulaştırmaması için mutlaka hijyene ve ayrı bir odada izolasyona dikkat etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
'Şu an evde değilim ancak akşama gelebilirim'
Diş teknikeri Özcan Furkan Işık ise telefonla görüştüğü birkaç vakaya 'Neredesiniz şu an?' diye sorduğunda aldığı ilginç yanıtları anlattı. Bir vakanın 'Şu an evde değilim ancak akşama gelebilirim' dediğini ifade eden Işık, " 'İşi bırakın direkt eve geçin' diyoruz. Bizi dinleyen de oluyor ama akşama kadar dışarıda olup adresine gelmeyen de. Böyle yapanları kolluk kuvvetlerine bildiriyoruz" dedi.