BIST 9.916
DOLAR 35,15
EURO 36,61
ALTIN 2.959,71
HABER /  GÜNCEL

Korkmaz Yiğit kendini savundu

İşadamı Korkmaz Yiğit, 'dolandırıcılık' suçunu iddiasıyla yargılandığı davada ifade verdi. Yiğit, ifadesinde "gecikmeli de olsa herkesin parasını ödediğini" söyledi.

Abone ol

İşadamı Korkmaz Yiğit, "Yeşil Vadi" Projesi kapsamında satışını önceden yaptığı 255 konutu tamamlamayarak "dolandırıcılık" suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davada ifade verdi. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, 4.5 yıl hapsi istenen tutuksuz sanık Korkmaz Yiğit avukatıyla birlikte hazır bulundu. Hakkındaki suçlamalarla ilgili ifade veren Yiğit, yasal sorunu olmayan bir arazisi olduğunu ve bu arazi üzerine konut yapmayı planladıklarını söyleyerek, "İnşaat sektöründe binalar yapılmadan temelden satışlar başlıyor. Biz de öyle yaptık. Şikayetçi Faruk Zekioğlu dahil, toplam 255 konutluk alandan bir kısım kişilere konut satışı yaptık. Bedelini de aldık" dedi. Kişisel maddi problemler nedeniyle projeyi gerçekleştiremediğini öne süren Yiğit, "Bizden konut alan herkesin parasını geri ödedim" diye konuştu. Yiğit, Zekioğlu'nun da parasını ödediğini; ancak ödemenin biraz gecikmesi nedeniyle şikayette bulunduğunu söyledi. Duruşma, Cumhuriyet Savcısı tarafından mütalaa hazırlanması için ertelendi. İşadamı Korkmaz Yiğit'in, şikayetçi Faruk Zekioğlu ile yaptığı Yeşil Vadi Beldesi satış sözleşmesine göre, Beşiktaş Ortaköy'de 103 parselde 17 blok ve 255 konutun anahtar teslimi yapılacağını belirttiği; ancak sorumluluğu yerine getiremediği iddia ediliyor. Yiğit hakkında "dolandırıcılık" suçundan 4.5 yıl hapis cezası isteniyor. Yiğit polis ifadesinde, ortada herhangi bir dolandırıcılık suçu olmadığını söyleyerek, "Şikayetçi ortada proje yokken kendisine hayal ürünü bir konut satıldığını iddia ediyor. Bu gerçek dışıdır. Ortada dolandırıcılık veya görevi kötüye kullanma değil, 'sözleşmenin sonradan kusursuz imkansızlığı' şeklinde ifade edilen hukuki bir ihtilaf vardır. Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için bizim, daha sözleşmenin imzasından önce var olan bir kasıtla şikayetçinin zararına ve kendi yararımıza bir çıkar sağlamak amacıyla hareket etmiş olmamız gerekir" demişti. Bankekspres soruşturması öncesinde, ticari hayatı sekteye uğratılmadan ve şirketin mali olanakları kısıtlanmadan önce vaat edip de yerine getiremediği tek bir sözleşmenin olmadığını kaydeden Yiğit, "Şikayetçiye borcumuz olduğu, kendisine vaat ettiğimiz konutu teslim etmediğimiz doğrudur. Ancak bu bizim değil, tamamen bizim dışımızda gelişen olayların bir sonucudur. Ayrıca şikayet konusu sözleşme yine şikayetçinin talebi ile feshedilmiştir. Bankekspres soruşturması öncesinde, şirketimizin mali olanakları kısıtlanmamışken, ticari hayatımız sekteye uğratılmadan önce vaat edip de yerine getiremediğimiz bir tek sözleşmemiz, teslim edilmemiş tek bir konutumuz dahi yoktur. Kaldı ki, bugün bile kimseye borcumuzu inkar etmiyoruz, imkanlarımızın son haddine kadar zorlayarak da olsa borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz. Bu anlamda kötü niyetimizden söz edilemez" şeklinde konuşmuştu.