BIST 9.640
DOLAR 34,66
EURO 36,54
ALTIN 2.940,36

Korkma!..Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır!..

ABD oyunu sürüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerine kurulan bunca tuzağı yerle bir etmesinin tek nedenini hala anlayamadılar mı?

Türkiye hiç alışık olunmadık şekilde emperyalist güçlerin saldırısı altında…

Nedeni berrak!

Ülkemiz başını ayağa kaldırdı!..

Kimseye boyun eğmiyor…

Kimseye el açmıyor…

Kimsenin kapısında kapıkulu askeri olmuyor..

Kendi içindeki işbirlikçi hainleri temizliyor…

Güvenlik ve istihbarat yerli yerine oturuyor…

Ordu, polis, millet el ele yürüyor...

İçişleri Bakanı Soylu ile terörle mücadelede tarih yazılıyor

Güneydoğu halkı artık devleti ile kucaklaşıyor…

Bölücü belediye başkanlarının yerine atanan valiler, kaymakamlar bölge halkının gönlünü fethediyor…

Artık yazılım tehdidine boyun eğmek zorunda kalmadan kendi silahını üretiyor...

Enerji'de Bakan Albayrak ile büyük atılımlar yapılarak dünyada adından söz ettiren ülke konumuna geliniyor...

Dünya hava taşımacılığının geçiş merkezi olacak dünyanın en büyük havalimanı gibi muhteşem projelerin altına imza atılıyor...

Nasıl çıldırmasınlar!..

Milli Savunma sanayini güçlendiriyor..

Hatırlayalım şu sözleri;

"Burada kinayeli bir şey söylemek istemem ama ABD'nin onaylamadığı bazı projeler için teşekkür ediyorum, çünkü bu durum bizi kendi sistemlerimizi geliştirmeye yöneltti. Artık ABD’den Silahlı İHA almayacağız. Türkiye kendi başına bu sistemleri geliştirecek”

Nasıl kıskanmasınlar...

Ekonomide ise resmen tarih yazılıyor…

Bakın neler oluyor?

Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yakaladığı büyüme oranıyla Avrupa ülkelerinin çoğunu geride bırakıyor..

Hayaller gerçek oluyor…

AB ülkelerinin büyüme ortalaması yüzde 2,4 olarak gerçekleşirken, Türkiye aynı dönemde yüzde 5,1 ile 2 katından fazla büyüyen ülke oluyor..

İşte o tablo;

Nasıl Türkiye  engelleriz hesabı yapmasınlar!..

Türkiye reis ile sesini gür bir şekilde çıkarıyor…

Dünyadaki mazlumların, kimsesizlerin kimsesi olan bir Türkiye gerçeği yaşanıyor…

Eskiden karar alırken ‘Acaba ne derler’ diye gözünü Batı’dan, ABD’den gelecek habere diken Türkiye, şimdi her kararını bağımsız şekilde alıyor...

Dünyanın takip ettiği bir lider gerçeğini yaşanıyor..

Her yönü ile ‘MİLLİ DEVLET’ politikasını yörüngeye oturtmuş bir Türkiye gerçeği yaşanıyor..

Bütün dünya şaşkınlıkla izliyor…

Dünyada böylesine gelişme sarf eden bir başka  ülke yok!..

Hal böyle olunca Batı ve ABD çıldırıyor...

'Nasıl Türkiye'nin önünü keseriz' diye tuzak üstüne tuzak kurmasınlar!..

Şimdi anlıyor musunuz  neden Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye  hedef, neden başına gelmedik bela kalmıyor, neden  sürekli taciz altında!

Şimdi anlıyor musunuz  son olarak ABD’deki iddianame ile eski bakan Zafer Çağlayan üzerinden Türkiye’ye yönelik  resmen tehditin ne anlama geldiğini?

Yok efendim İran ile işbirliği neden yapılmış, ambargo neden delinmiş!

Geçiniz!..

Ambargonun delinme iddialarının Çağlayan döneminde tamamen Türkiye’nin yaptığı ihracat artışından, dolayısıyla dış ticaret açığının azalmasından ve bunun sonucu olarak da faiz lobilerine borçlanmasının azalmasından kaynaklı bir çıkar çatışması olduğunu görmüyor muyuz mu sanıyorlar?

Daha önceki yazımda yayınladığım ABD senatosunda Türkiye’nin çıkarlarını koruduğu için eski Bakan Zafer Çağlayan’ın kararlı duruşunun şikayet edilişinin belgesi her şeyi anlatıyor zaten!.

Reis'in 'Zafer bey  Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda gerekeni yapmıştır' diyerek eski bakanına sahip çıkması  noktadır..

Eğer FETÖ varsa   o 4 eski bakanın  ABD'nin 17/25 tezgahı ile FETÖ kumpasına kurban gittikleri  artık  vicdanlarda da tescillenmiştir...

Şunu iyi bilelim ki;

ABD’nin müttefiki olmaz, söz konusu çıkarı olduğu zaman da babasını satar!

Soralım;

Daha dün Katar’a terör örgütlerini desteklediği gerekçesi ile yaptırım uygulanmasını isteyen, İslam ülkelerini bu yönde örgütleyen, sonrada Katar’a silah sattıktan sonra da hiçbir şey olmamış gibi hareket edip Katar ile diyalog kuran ABD değil mi?

Anladınız mı şimdi ABD’nin neden Recep Tayyip Erdoğan’a saldırdığını!

Çünkü kullanamıyorlar!..

Çünkü Erdoğan artık büyük oyunu görüyor!..

Bugün Gezi olayları, MİT TIR’ları kumpası, 15 Temmuz darbe girişimi ve 17/25 Aralık’ta FETÖ’ nün kurduğu kumpasların arkasında kimin olduğunu artık millet daha net görüyor

Bir düşünün ülkenin eski bir bakanı Çağlayan , ABD’de gıyabi yargılanıyor. Erdoğan’a “Sıra sana geliyor!” mesajı verilerek, ülkeye resmen “şantaj” yapılıyor ama benim ülkemde birileri bundan memnun olarak alçalıyor...

Batı ve ABD medyasının böylesine(altta) küstahça  'Diktatör Erdoğan' manşetlerin kapaklarının taşeron' u KK oluyor!..

KK' sı, FETÖ'su, HDP'si, PKK'sıAdeta Irak işgaline çiçekle destek veren Iraklı resmi veriyor

Bilmiyorlar miki mesele Türkiye’yi BOP kapsamında bölmek ve parçalamak için kendi içinde kargaşa çıkartmak..

Biliyorlar!..

Gönül isterdi ki, her konuda pervasızlaşan ABD’ye karşı siyasette birlik oluna ve gizli planları olan ülkemizin işgaline karşı koyula…

Ama nerde…

Muhalefet, ABD’ye, Batı’ya şirin görünme, “ben buradayım!” mesajı verme derdinde…

Bu ne gaflet bu ne delalet!

Bu ne ihanet!

Büyük oyunu görmek gerek..

*

Bu ülkenin önemli yazarlarından İbrahim Karagül’ün yazımıza önemli bir katkı sağlaması açısından önemli bir tespitini sizlerle paylaşmak istiyorum..

Diyor ki;

Suriye’nin kuzeyinde PKK üzerinden yürütülen harita terör meselesi değildir. Suriye’deki çatışmalar artık şu grup, bu grup meselesi değildir. Çok daha esaslı bir duruşla, bölgenin tamamı üzerinde bir bakışla hareket etmek gerekmektedir.

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük tehdidiyle yüz yüzedir. Çünkü ilk kez açıktan çokuluslu bir cephe ile karşı karşıya. Bu ABD planıdır, İran’ı baskı altına alıp cepheyi İran sınırına yaklaştırma hesabıdır.

İran Irak’ın güneyinden sıkıştırılırken Türkiye Suriye’nin kuzeyinden sıkıştırılıyor. Bu iki hareket üzerinden Araplar, Türkler, Farslar ve Kürtler arasında belki yüz yıl sürecek düşmanlıkların temelleri atılıyor.

İşte bu küresel bir akıldır, küresel bir projedir, bir Atlantikçi müdahaledir. "

Çok dikkat çekici tespitler;

Şunu iyi bilelim ki sözde Büyük Kürdistan projesi aslında sözde Büyük İsrail Devleti projesidir.(Ah Erbakan hocam ah!. Uzun yıllar  kimseye  inandıramadıkları şimdi bir,bir ortaya çıkıyor. Allah gani,gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun)  Bu projeyi gerçekleştirmek için 4 ülke hedef alınmıştır. İkisi Suriye ve Irak’ın işi bitirilmiş sıra İran ve Türkiye’ye gelmiştir..

Olay budur..

İşte bu planın karşısındaki en büyük irade tek başına Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Çünkü milletimizin gücünün devletine, bayrağına, toprağına, tarihine, kardeşliğine aşkla bağlanması olduğunu hiç unutmuyor..

Bu  topraklar ve bu memleket ilelebet bizim diyorsak bugün yaşanan mücadelenin hepimiz için son şans olduğunu biliyor..

Son örneği 15 Temmuz’da olduğu gibi bin yıldır hiçbir düşman ya da ajan güce teslim olmayan bu milletin tarihin en kritik en trajik anlarında sahneye çıkmasından cesaret alıyor..

Kendisini teslim almadan iktidarı ele geçirmelerin ve Türkiye’yi dizleri üzerine çökertmelerinin mümkün olmadığını biliyor..

Her ülkeyi kendi metresi gibi gören ABD’ye “Türkiye hiç kimsenin metresi değil mazlumların hamisi, kimsesizlerin kimsesidir” mesajı veriliyor…

Allah’ın elinin bu büyük milletin üzerinde olduğunu biliyor..

Öyle olmasa bu kadar badire atlatılır, bu kadar tuzak yerle bir edilir Recep Tayyip Erdoğan dimdik ayakta kalabilir miydi?

Asla..

Enfal süresi 30.Ayet ne diyor;

“Küfre sapanlar, seni tutup bağlamaları yahut öldürmeleri ya da yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarlar, Allah da tuzak kurar. Ama Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.”

İşte şer güçler bunu anlayamıyor!..

Diyor ki;

Korkma,

Çekinme,

Üzülme,

Hüzünlenme,

Ye' Se kapılma

Allah bizimle beraberdir..