Kuzey Kore'nin nükleer denemesinin faturası Bush yönetimine kesildi.
Abone olKuzey Kore'nin nükleer silah denemesi yaptığı yönündeki açıklama, ABD'yi, BM Güvenlik Konseyi'nde cezai yaptırım arayışına sevk ederken, bir yandan da Bush yönetimini ve ona paralel olarak Cumhuriyetçi Parti'yi, Kongre seçimleri öncesinde zora soktu.
7 Kasım'da Temsilciler Meclisi ve Senato'daki "azınlık partisi" konumlarından kurtulmayı hedefleyen Demokratlar, Başkan George W. Bush'u Pyongyang rejiminin nükleer silah yapmasını önleyememekle suçluyorlar. Bu durum, hem Irak Savaşı ile ilgili eleştirilerin zeminini genişletiyor hem de Amerikan kamuoyunun, İran'ın nükleer silah yapmasının mutlaka önlenmesi yönündeki beklentisini pekiştiriyor.
Ocak 2002'de Kongre'de yaptığı "Birliğin Durumu" konuşmasında Irak, İran ve K. Kore'yi "Şer Ekseni" olarak tanımlayan Bush, yaklaşık 5 yıl sonra, "bu ülkelerin ortaya koyduğu tehditle baş edememiş bir başkan" olarak algılanıyor.
'Üçte üç zararlıyız'
Clinton döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcılığı yapan, Demokratların dış politikadaki etkin isimlerinden James Steinberg, Washington Post'a değerlendirmesinde, "Şer Ekseni'ne bakarsak, K. Kore ve İran'ın nükleer silahlanması konusunda 4 ila 6 yıl öncekinden çok daha kötü halde olduğumuz aşikâr. Irak'taki durum nedeniyle de, genel güvenliğimiz açısından daha kötü bir noktadayız" dedi.
2004'te Bush'a karşı Demokratların başkan adayı olarak yarışıp kaybeden ve 2008'de yeniden aday adayı olması beklenen Senatör John Kerry ise Bush'un K. Kore politikasını "şoke edici bir başarısızlık" diye nitelendirdi. K. Kore lideri Kim Jong İl'den "deli" diye söz eden Kerry, "Biz kitle imha silahlarına sahip olmayan Irak'ta batağa saplanmışken, deli bir adamın kitle imha silahlarının en kötüsünü denediği anlaşılıyor" dedi.
Senato Azınlık Lideri Harry Reid de ünlü gazeteci Bob Woodward'ın Başkan Bush ve ekibini sert biçimde eleştiren "State of Denial" (İnkâr Hali) kitabının adına atıf yapan açıklamasında, "Bush yönetiminin yıllardır K. Kore konusunda tam bir inkâr hali içinde olduğunu ve bu tehdit ne zaman gündeme getirilse konuyu değiştirdiğini" savundu.
Cumhuriyetçiler taban kaybediyor
Araseçimlerde 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamını, 100 üyeli Senato'nun ise üçte birini yenilemeye hazırlanan ABD seçmeni, giderek Cumhuriyetçi Parti'den desteğini çekiyor. Washington Post gazetesi ile ABC televizyonunun ortak anketinde, 7 Kasım'da Demokrat bir adaya oy vereceğini söyleyenler yüzde 54, Cumhuriyetçileri tercih edenler ise yüzde 41. Ancak analistler, Senato'da bu yıl seçime tabi 33 sandalyenin dağılımında Cumhuriyetçileri daha şanslı sayıyorlar. Tahminler, Demokratların Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirseler de Senato'da azınlıkta kalacakları yönünde.
Haber: Yasemin Çongar
Kaynak: www.milliyet.com.tr