Yüce Divan, Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın servetinin tespiti için bilirkişi görevlendirdi
Abone olYüce Divan, Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın bakanlığı öncesini de kapsayan dönemdeki mal varlığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.
Aydın'ın 'ihalelerde usulsüzlük yapıldığı ve mal varlığında haksız artış olduğu' iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandığı davada, Aydın'ın mal varlığının tespiti için bilirkişi heyeti görevlendirilecek.
Yüce Divan'daki duruşmaya, sanık Aydın, avukatı Bülent Acar ile müdahil avukatları katıldı.
"İhaleleri neden merkezde yaptınız?"
Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, Koray Aydın'a ''bazı ihalelerin parasal limit açısından taşra teşkilatınca yapılması gerektiği halde sizin olurlarınız ile bu ihaleleri merkezde yaptırmışsınız. Bunun nedenini açıklar mısınız?'' diye sordu.
Aydın, bu iddiaların Meclis Soruşturma Komisyonu'nda da kendisine iletildiğini belirterek, ''3.5 saat Soruşturma Komisyonu'nda bulundum. Bazı sorulara cevap vermedim. Çünkü orada gerçek yargılama yapılmamaktaydı'' dedi.
Koray Aydın, ihalelerin üzerinden çok zaman geçtiği için bu soruya yanıtını daha sonra yazılı olarak verebileceğini ifade etti.
Duruşmada söz alan müdahil Bayındırlık ve İskan Bakanlığı avukatları, Koray Aydın'ın 1995-1999 yılları arasındaki mal varlığının bakan olduktan sonraki dönemdeki mal varlığı ile karşılaştırılması açısından bu dönemdeki mal varlığının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesini istediklerini kaydetti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya da, daha önce bulundukları bilirkişi incelemesi taleplerini yineledi.
Taleplere ilişkin söz alan Aydın'ın avukatı Bülent Acar, Koray Aydın'ın 1995-1999 yılları arasında bakanlık yapmadığını, normal vatandaş olduğunu belirterek, Yüce Divan'ın Aydın'ın bu dönemi için yargılanmadığına karar verdiğini vurguladı.
Bilirkişi incelemesinin salt bir mahkeme işlemi olduğunu ifade eden Acar, bilirkişi isteminin kabul edilmesi halinde Aydın'ın bu dönem için de yargılanmış gibi olacağını kaydetti.
Acar, bu dönem için sanık sıfatı bulunmayan Aydın'a böylelikle sanık sıfatı konulacağını, bunun da Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bulunduğunu söyledi.
"Bilirkişi endişem yok"
Bu arada söz alan Koray Aydın ise, Bakanlığı dönemine ait malvarlığını beyan ettiğini, Bakan olmadan önceki döneme ait gelirlerini de buraya yansıttığını ifade etti.
Aydın, inşaat işiyle uğraştığı dönemde sattığı taşınmazların ederini açıkladığını, bunun tanık ifadeleriyle de doğrulandığını belirtti.
Birlik Mahallesi ve Dikmen'deki fiyatları çok iyi bildiğini kaydeden Aydın, bu taşınmazların değer tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığını, bunun davayı uzatacağını söyledi.
Bilirkişi incelemesi yapılması konusunda bir endişe taşımadığını ifade eden Aydın, ''benim bir siyasi kimliğim var. Türkiye'de de bir siyasi mücadele var. Bu davanın önemini biliyorum. Bilirkişi incelemesi kabul edilirse dava uzayacak. Siyasi mücadelem için davanın bir an sonuçlanmasını istiyorum'' diye konuştu.
Üç kişilik bilirkişi heyeti
Bilirkişi talepleriyle ilgili karar vermek üzere duruşmaya ara veren Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, ara kararı açıkladı.
Buna göre Yüce Divan Heyeti, Koray Aydın'ın 25 mayıs 1999 ile 5 eylül 2001 tarihleri arasındaki bakanlık döneminden önceki 1995 tarihli son mal bildirimi ile 1999 tarihinde yaptığı mal bildirimi esas alınmak üzere, mal varlığındaki artış veya eksilmenin tespiti, 1995-1999 yılları arasındaki şirket, taşınmaz satışı, kira, faiz gibi ticari gelirlerinin ve haksız edindiği söylenen malların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması istemini kabul etti.
Tülay Tuğcu, üç kişilik bilirkişi heyeti için görevlendirme yapılmak üzere, ODTÜ, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası ve Emlakçılar Odası'na yazı yazılmasına karar verildiğini bildirdi.
Hakkındaki iddialar
Koray Aydın'ın Yüce Divan'a sevk kararında şu iddialara yer veriliyor:
Önceleri asgari 20 veya daha fazla firma ihaleye çağrıldığı halde bu dönemde üç ila 10 firmanın davet edildiği, davet edilen firmalar arasında ortaklık ve akrabalık ilişkileri ile adres birlikteliklerinin olduğu, ihalelerde yapılan kırımların (daha önceki ve sonraki dönemlerde ortalama yüzde 20'nin altına düşmediği halde) ortalama yüzde 10'lara düştüğü,
Niteliği gereği ancak belli nitelikteki firmalardan birine verilmesi gerekli işlerin istenilen nitelikleri taşımayan firmalara verildiği, ayrıca sair nedenlerle rekabet ve açıklık ilkesine aykırılık oluşturulduğu,
Kanunların tanıdığı takdir hak ve yetkisinin kanunun amacına uygun kullanılmadığı,
Bakanlıkta meydana gelen haksızlık, yolsuzluk ve usulsüzlükleri önleme noktasında gerekli ve yeterli önlemleri almayıp denetimleri yapmadığı ve bu nedenlerle kamunun zararına sebebiyet verdiği,
Belli istekliler arasında davetiye usulüyle yapılan ihalelerin bazılarında 'bu firma ile ilgilenin' diye Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban ile Danışmanı Sadrettin Dinçer'e talimat verdiği ve ilgili ihalenin bilahare ismi verilen firmalara verildiği,
Bakanlıktaki uygulamaların ihalelerle ilgili gizli ittifak oluşumuna sebebiyet verdiği ve bu suretle de kamunun zararına neden olduğu,
Çeşitli dönemlerinde verdiği mal bildirimlerinde özellikle döviz varlıkları yönünden büyük farklılıklar bulunduğu, 1995 yılındaki mal bildirimi ile komisyonumuza verdiği mal bildirimi arasındaki farklılık ve artışların -özellikle 29.05.1999 ile 05.09.2001 tarihi arasındakilerin- izah edilemediği.