BIST 9.599
DOLAR 35,24
EURO 36,82
ALTIN 2.961,65
HABER /  GÜNCEL

Kopenhag yerine Ankara kriterleri

Müzakere tarihinin alınmama ihtimalini önemsemeyen Erdoğan, Kopenhag kriterlerine karşı şu öneriyi getirdi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nden (AB) müzakere tarihi alınmasının önemli olmadığını ifade ederek, "Gerekirse, Kopenhang siyasi kriterlerini, Ankara siyasi kriterleri olarak uygular, yolumuza devam ederiz" dedi. İslahiye İlçesi'ndeki programının ardından helikopterle Gaziantep'e gelen Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği Kent Konseyi'nin ilk toplantısına katıldı. Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'ndaki toplantıda iç ve dış siyasetle ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, Kent Konseyi'nin hayata geçirilmesinin demokratik bilincin teorikten pratiğe geçirilmesi olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, gelen ağam giden paşam diyen seviyesiz, ciddiyetsiz, ömrünü sadece şakşakçılıkla geçiren , her tarafından yağ akan zihniyetlerin bedelini ödüyor. Bunlar yöneticilerin hoşuna gidiyor ama bedelini de millet ödüyor. Ben kalkamayacağım yükün altına sorumlusu olduğum kurumları sokmam. Doğruyu söylersek, ancak mesafe alabiliriz" diye konuştu. Erdoğan, AB'den müzakere tarihi alınmasının önemli olmadığını ifade ederek, "Aralık 2004'de tarih almak o kadar önemli değil. Gerekirse, Kopenhang siyasi kriterlerini, Ankara siyasi kriterleri olarak uygular, yolumuza devam ederiz. Türkiye'nin, AB'ye girmesi sadece Türkiye'nin menfaatine değildir. Bundan AB'de faydalanacaktır. Artık, Türkiye'den fiziki göç olmayacak, eğer biz istersek ancak beyin göçü olabilir. Çünkü, o beyinler bize de lazım" şeklinde konuştu. "IRAK'TA SIKINTI BÜYÜK" Başbakan Erdoğan, Irak'taki işkence fotoğraflarını hatırlatarak, bu konuyu İngiltere Başbakanı Tony Blair'e de anlattığını söyledi. Erdoğan, "İnsanlıktan nasibini almış her insanın o fotoğraflardan rahatsızlık duymaması mümkün değildir. 80 yaşımdaki annem, o fotoğrafları gördüğünde ağlıyor. Bunu Blair'e söylediğimde, Blair kendi eşinin de o fotoğraflar karşısında ağladığını söyledi. Irak'ta sıkıntı büyük. Herkes bundan rahatsız ama öyle bir ateş var ki, herkesi yakıyor. Temennimiz, biran önce Irak'ta demokratik yönetimin biran önce hayata geçirilmesidir. Ancak, çözüm şu andaki yapı ve anlayış değil. Türkiye ve çevre ülkeler baştan Irak'daki çözüme dahil edilseydi, belkide tüm bunlar yaşanmayacaktı. Çözüm çok daha iyi olabilirdi" dedi. Erdoğan, Suriye'ye uygulanan ABD ambargosuyla ilgili olarak da, şunları söyledi: "Suriye'ye uygulanan ambargo sadece ABD'yi ilgilendirir. Bizi bağlamaz. Çok açık söylüyorum, Suriye ile ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz." Başbakan Erdoğan, son zamları da savunarak, kriz söylentilerine de tepki gösterdi. Erdoğan, "Zammı yapmak zorunda kaldık. Aksi halde mali disiplin bozulur, ekonomik parametreler oynardı. Zam yapılması gerekiyorsa yaparız. Biz geçmiş hükümetler gibi, akaryakıtı otomatiğe bağlamadık. Milleti aldatmaya kimsenin hakkı yok. Bugün ABD faizleri 3.4'lerden 4.3'lere çıkardı. ABD'de ciddi bir dış ticaret açığı bulunuyor. Ama orada böyle feryatlar yok. Bizde ise bunu bir yerlere fatura etmeye çalışıyorlar. Petrolün varili 32 dolardı, 40 dolar oldu. Biz 2 ay zam yapmamak için direndik. Artık zam yapmak zorundaydık" şeklinde konuştu. Salonda bulunan Milli Eğitim eski Bakanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Hasan Celal Güzel, Başbakan Erdoğan'ın konuştuğu sırada rahatsızlandı. Sağlık görevlileri, ısrarlara rağmen salondan çıkmayan Güzel ile yakından ilgilendi. Başbakan Erdoğan, salondan ayrıldıktan sonra ambulans gelmesine rağmen Güzel, hastaneye Sağlık İl Müdürü Yusuf Ziya Yıldırım ile birlikte kendi makam arabasıyla gitti. Güzel, otomobile binerken gazetecilere ülserinin azdığını söyledi.