BIST 9.550
DOLAR 34,56
EURO 36,22
ALTIN 2.961,61
HABER /  GÜNCEL

Konut kredisi faizi 1in altına düştü!

Ev almak isteyenler için en uygun zaman. Konut kredilerinde faiz yüzde 1'in altına düştü.

Abone ol

'10 yıl vade için yüzde 0,95 faiz uygulaması, 100 bin lira kredi için aylık 1.400 lira taksit anlamına geliyor.' 

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Bireysel Bankacılık Satış Direktörü Tuğbay Kumoğlu, 10 yıl vadeli konut kredisinde faiz oranını yüzde 1'in altına çekmelerinin ardından şubelere günlük konut kredisi başvurusunun yaklaşık 3 kat arttığını bildirdi.

Kumoğlu, TEB'in, uzun vadede yüzde 1'in altında faiz uygulayan ilk banka olduğunu belirterek, konut kredisi faiz oranlarının yıl sonuna kadar bu seviyeleri koruyacağını düşündüğünü ifade etti.

Şu andaki seviyelerin Merkez Bankası faiz politikasıyla paralel olarak bankaların inebileceği en düşük seviyeler olduğuna dikkati çeken Kumoğlu, faizlerdeki düşüşün konut kredisi kullanımına etkilerine ilişkin şunları kaydetti:

''Geçtiğimiz aylarda faizlerde sadece kısa vadede bir indirim gerçekleşti. Ancak uzun vadede faizlerde herhangi bir değişiklik olmaması ve ağırlıklı uzun vadeli düşük taksitli konut kredisinin tercih edilmesi sebebiyle, bu indirimin konut kredisi talebine etkisi sınırlı oldu. Bu noktada tüketicilerin kira öder gibi ev sahibi olmak hayalini biz gerçekleştirelim istedik ve 10 yıl vadede yüzde 1'in altında faiz uygulamasını başlattık. Şu anda 10 yıl vade için
yüzde 0,95 uyguluyoruz. Bu da 100 bin lira kredi için aylık 1.400 lira taksit anlamına geliyor. Şubelerimizde günlük konut kredisi başvurusu yaklaşık 3 katı arttı.''

''HEM FAİZ HEM FİYATLAR ALIM İÇİN EN UYGUN SEVİYELERDE'

Yapı Kredi Konut Finansmanı Pazarlama Bölüm Başkanı İsmet Erdem de, uzun bir süredir durgun seyreden konut piyasasında hem faizlerin hem de fiyatların alım yapmak için en uygun seviyelere indiğine işaret ederek, ''(Faizler düştüğünde ev fiyatları yükselir, konut fiyatları düştüğünde ise faizler yükselir)in yerini, bugün faizlerin düşmesine karşın ev fiyatlarının yükselmediğine dikkat çekmek gerekiyor'' dedi.

Ocak ayında konut kredisi kullanmak isteyen bir tüketicinin piyasada bulabileceği ortalama faizin yüzde 1,75'ler seviyesindeyken, bugün oranın kısa vadede yüzde 1'lerin, uzun vadelerde yüzde 1,15'lerin altına kadar gerilediğini kaydeden Erdem, tüm bunların yanında bankaların, konut kredisi faizlerini belirlerken bu kredinin ömrü boyunca karşılaşacakları fonlama maliyeti öngörülerini dikkate almak durumunda olduklarını ifade etti.

Şu anda fonlama maliyetlerinin ''tarihi düşük'' seviyelerde bulunduğuna ve bir süre daha bu seviyelerde kalacağı beklentisinin hakim olduğuna işaret eden Erdem, şunları kaydetti:

''Bu da bankalara göreceli olarak daha kısa vadeli kredilerde faiz oranlarını aşağı çekme fırsatı veriyor. Ancak ekonomideki durgunluğun aşıldığı bir ortamda, Merkez Bankası'nın politika faizinin ve sonuç itibarıyla fonlama maliyetlerinin bu seviyelerinden yukarıya gelme olasılığı söz konusu. Bu nedenle, uzun vadeli faizlerde indirim olsa da bu faizlerin bir süre daha kısa vadeli konut kredi faizlerinden yukarıda kalmasını bekliyoruz. Piyasada, önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizlerde bir miktar daha indirim yapma alanı olduğu ve bu düşük faiz seviyesinin bir süre devam edeceği beklentisi bulunuyor. Bu koşullar altında, yakın dönemde konut kredisi faizlerinin de bir miktar daha aşağı gitme olasılığı olabilir. Bununla birlikte, unutulmamalı ki Merkez Bankası politika faizi gecelik vadeyi temsil ederken, diğeri 5-10 yıllık bir aktifin getirisine karşılık geliyor. Uzun vadeli kredinin faizinin belirlenmesinde hem bu kredinin yaşamı boyunca gerçekleşmesi beklenen fonlama maliyeti, hem de risk koşulları dikkate alınıyor. Bu nedenle, konut kredisi faizi ile gecelik politika faizi arasında belirgin bir marj kalması doğal. Bu çerçevede, bugün itibarıyla ortalama yüzde 1,07 civarında bulunan uzun (10 yıl) vadeli konut kredisi faizlerinin de yıl sonunda yüzde 1,05 ve altına düşmesi muhtemel. Konut kredisinde kısa vadede faiz düşüşlerinin çok fazla olmayacağını öngörüyoruz. Beş veya yedi yıllık vadelerde yüzde 1'in altına düşmesinde, orta vadede global ve ulusal ekonomik gelişmeler belirleyici olacak.''