Konut kredisindeki artışa karşın konut satışlarında yaşanan durağanlaşmanın nedenleri ne? İşte uzmanından yanıtlar...
Abone olYılın üçüncü çeyreğinde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,21 azalırken, konut kredisi stoku 2009 sonuna göre yüzde 26'dan fazla artışla Ekim 2010 itibariyle 53,6 milyar liraya ulaştı.
DD Mortgage Genel Müdürü Murat Aysan, Kasım ve Aralık ayları artış tahminleriyle beraber, konut kredisi stoklarında 2010 yıl sonu kapanışının 57 milyar lira seviyesinde olacağının tahmin edildiğini belirtti.
2010 yılı verilerinin hem miktar, hem de adet olarak kullandırılan konut finansmanı kredilerinde bir patlama olduğunu ortaya koyduğunu, oysa yeni açıklanan konut satış rakamlarının yine aynı dönemlerde konut satışlarının yüzde 25 oranında düştüğünü gösterdiğini ifade eden Aysan, konut satış adetlerinde yaşanan düşüşe rağmen konut kredilerinde oluşan net artışın her ne kadar paradoksal olsa da gelişen Türkiye ekonomisinin bir sonucu olduğuna işaret etti.
ARTIŞIN NEDENİ NE?
Aysan, ''Bu artışın arkasında yatan birinci sebep konut finansmanında finansal sektörün konut kredileri ile aldığı payın her geçen yıl artması. Bunun da en önemli dayanağı düşen faiz oranları ile alınabilecek kredi miktarının göreli olarak yükselmesi ve geçtiğimiz yıllarda kredi seçeneğini düşünmeyen kitlelerin finans sektörünün yeni kredi müşterisi olmaları'' dedi.
Aysan, 2010 yılı sonu tahminlerinin kullandırılan konut kredileri rakamının 30 milyar liraya, yeni kredi adedinin ise 400 bin adede ulaşması şeklinde olduğuna işaret etti.
Konut kredileri artışında diğer bir sebebin mevcut konutların teminatı ile kullanılmakta olan ve piyasada İpotekli Bireysel Finansman kredileri adı verilen kredilerin kullanımındaki artışın yer aldığına dikkati çeken Aysan, şunları kaydetti:
''Konut kredisi bakiyesindeki artışa nette katkısı olmasa da kredi işlem adedini arttıran en önemli sebeplerden bir diğeri ise yeniden finansman işlemleridir. Genel istatistiklerde kaç müşterinin bu iki uygulamadan yararlandığını görmek bugün için mümkün değil. Özellikle son haftalarda Türkiye ekonomisinde görülen hızlı iyileşme ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu sinyallerle beraber düşen TL faiz oranları yeniden finansman pazarını canlandırmaya başladı, bunu gerek müşteri taleplerinden, gerekse de finans sektörünün yaptığı kampanyalardan rahatlıkla görmek mümkün.''
KREDİDE VADEYİ KISALTMAK MÜMKÜN !
AYRINTILAR İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
EN UCUZ FİNANSMAN KREDİSİ
Bu durumda kredi kullananların bir kaç seçenekleri olduğunu söyleyen Aysan, bu seçenekleri taksitleri aynı tutarak düşük faizlerle vadeyi kısaltarak krediyi daha hızlı ödemek, sadece faizi düşürerek taksitleri azaltmak, kalan vadeyi uzatarak veya üründe değişikliğe giderek taksitleri düşürmek, bu seçeneklerden birkaçını aynı anda yapmak olarak sıraladı.
DD Mortgage olarak her gün 20-30 tane yeniden finansman talebi aldıklarını ifade eden Aysan, şunları kaydetti:
''Gelen müşterilerde çok çeşitli talepler görüyoruz. Onun için de bir kaç senaryoyu koyduk. Var olan vadelerini veya taksitlerini düşürme yöntemi, buna yüzde 30-35 diyebiliriz. Bir miktar müşteri de faizler bu kadar düşmüşken taksitlerini iyice düşürmek ve vadeleri uzatmak istiyor. Bunun en önemli sebebi; bu kredilerini yeniden yapılandırması durumunda aylık taksitleriniz düşüyor ve bu kredilerin üstüne herhangi BSMV ve KKDF yok. Dolayısıyla en ucuz finansman kredisi. Bireyin borçlanabileceği hem faiz oranı olarak en düşük kredi hem de üstünde vergi ve fonlar olmadığı için haklı olarak müşteriler bir hesap yapıyorlar 'aylık 1.500 ödeyene kadar 700 lira ödeyeyim öteki 700 lirayla da gidip başka bir ihtiyacımı karşılayayım' diyorlar. Bir miktar müşteri hem vadeyi uzatıyor, hem faizin düşüşünden faydalanıyor hem de ürün değiştiriyor.''
Bu yıl tahmin ettiklerinden çok daha fazla yeniden finansman olduğunu belirten Aysan, faizler düştüğü için bir çok bankanın kredi transferi kampanyası yaptığını, bu sena yapılan refinansmanların 10 milyar liranın çok üstünde olacağını tahmin ettiklerini belirtti.
Murat Aysan, ''Bizim de portföyümüzün yaklaşık yüzde 15'i bütün yıl boyunca yeniden finansman için bize talepte bulunmuş durumda'' diye konuştu.
MASRAFLAR ÖNEMLİ
Yeniden Finansman işlemlerinde faiz oranı kadar masrafların da büyük önem taşıdığını söyleyen Aysan, 2007 yılı Mart ayından sonra açılmış sabit faizle konut kredilerinin erken kapatılması halinde yüzde 2 erken kapama ücreti uygulandığını, Ayrıca yeni kullanılacak kredi için ekspertiz, hukuki hizmet ve kredi açılış ücreti gibi ücretler bulunabildiğini, tüketiciler kararlarını verirken hem bu ücretlerin toplamına hem de ücretlerin yeni kredi tutarına eklendiği durumlarda kredi toplam maliyetlerini detaylı olarak incelemeleri gerektiğini kaydetti.