BIST 9.636
DOLAR 34,63
EURO 36,32
ALTIN 2.934,28

Kontrollü darbe...

Kılıçdaroğlu'nun her eleştirisine saygı duyabilirim ama OHAL, KHK'lar, ve 15 Temmuz hakkında söylediği bazı sözler var ki saygı duymak mümkün değil.

Dün Parti Meclisi'nde konuştu Kemal Kılıçdaroğlu. 15 Temmuz'dan bu yana yaşanan gelişmeleri kendi penceresinden yorumladı.

Konuşmasının tamamını önemsizleştirmeye çalışacak değilim. Yeni Anayasa konusundaki endişelerine saygı duyuyorum. Bu endişeler, meseleyi kendi içimizde enine boyuna tartışmamıza neden oluyor.

Netice itibariyle muhalefet partisi lideri olmanın gereğini yerine getiriyor.

Buraya kadar sorun yok.

Ancak;

OHAL, KHK'lar, ve 15 Temmuz hakkında söylediği bazı sözler var ki saygı duymak mümkün değil.

Kendisinden dinleyelim: "15 Temmuz'da kontrollü bir darbe yapıldı. OHAL gerekçesiyle muhalif medya susturuldu. KHK’lar ile üniversiteler susturuldu akademisyenler atıldı. iş dünyası STK’lar konuşamaz hale gelmiştir. Kimsenin can ve mal güvenliği yoktur."

Yani bu sözleri alıp Fetö'nün ağzına montajlasanız, fark göremezsiniz. 

Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir ama adamcağız onu bile beceremiyor, yanlışlıkla dahi olsa bir kez bile doğruyu söyleyemiyor.

Her fırsatta halka "Koyun", "Cahil", "Göbeğini kaşıyan adam" diyen CHP'lilere soruyorum.

Yukarıda sıraladığım tuhaf sözleri söyleyen adam, hanginizin üstün zekasını temsil ediyor bana söyler misiniz?

Hiç mi utanmıyorsunuz arkasından gittiğiniz adamdan bu sözleri duyduğunuzda? Hiç mi yerin dibine geçmek istemiyorsunuz Allah aşkına?

"Madem kontrollu darbeydi, sen neyi kınıyordun? Neden Yenikapı'da nutuk atıyordun" diye sorma gereği duymuyor musunuz?

Yani sadece son 10 gün içinde yaptığı açıklamalara bir bakın...

"Bu tür bir başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz" diye tehdit ediyor. Referandumda Anayasa değişikliğine "Evet" oyu verecek olanları hain olmakla itham ediyor. Birileri "İç savaş" hesapları yaparken halkı sokaklara, meydanlara davet ediyor. 

Bu durum sizi hiç mi rahatsız etmiyor? 

"Bir dakika efendi. Halkın tercihi olan referandumu "kan" üzerinden, "hainlik" üzerinden, "iç savaş" sözleri üzerinden yorumlayamaz, bizi birbirimize düşürecek beyanatlar veremezsin" diyecek bir kişi yok mu aranızda?

Peşinden gittiğiniz adamın savunduğu tezlerin birebir aynısını PKK'nın, DHKP-C'nin, ABD'nin savunması hiç mi kanınıza dokunmuyor?

Basit bir sistem değişikliğini rejim değişikliği olarak anlayan ve anlatan birinin samimiyetine nasıl güvenebiliyorsunuz?

Ne diyor?

"Bu anayasa değişikliği referandumda kabul edilirse partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı, 15 Anayasa Mahkemesi üyesinin 12’sini atayacak. Ve bir partinin genel başkanı HSYK üyelerinin çoğunu atayacak"mış!

Pes!

Yahu 2010 Anayasası'na göre Cumhurbaşkanı zaten 17 üyenin 14'ünü atayabiliyordu. Bu sayı 12'ye düşüyor be kardeşim!

Mesele Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olmaması mı?

Askerlerle bir olup Erbakan'ı postmodern darbe ile indiren Demirel çok mu tarafsızdı? Erdoğan'a ve AK Parti'ye nefreti bakışlarından belli ve sırf bu sebeple gelen her yasayı geri gönderen Ahmet Necdet Sezer çok mu tarafsızdı? 

Niye onlara yönelik tek söz söylemedin?

Hadi onları geçelim. 

Abdullah Gül AK Parti'den yana tavır koyarken çok mu tarafsızdı? Değildi ama bir gün dahi eleştirmediniz Sayın Kılıçdaroğlu! 

Çünkü sizin karın ağrınız Erdoğan! O yönetmesin diye, o karar verici olmasın diye hem vallahi, hem billahi Fetö'ye veyahut Selahattin Demirtaş'a bile razı olursunuz!

Ki oldunuz da...

17/25 Aralık sonrası AK Parti'yle arası bozulan Fetö'ye yapmadığınız kıyak kaldı mı? Ekrem Dumanlı gözaltına alındığında en büyük desteği kimden gördü?

Zaman'a kayyum atandığında hangi partililer gazetenin önünde polislere direniyordu?

Nazlı Ilıcak başta olmak üzere darbeyi övücü yazılar yazan Fetö'cü yazarları daha geçtiğimiz günlerde Adana'da alkışlatan kimdi?

Siz değil miydiniz?

Fetö ile bir olup ülkesini büyükelçilere, AB'ye, ABD'ye, İngiltere'ye, Fransa'ya şikayet eden, "Artık müdahale edin" diyen kimdi?

Ya HDP?

Ya DHKP-C?

Kobani'nin faili, Yasin Börü ve arkadaşlarının katili Demirtaş'ın partisiyle yüzde 60'lık blok hesapları yapan kimdi? Birlikte sallayan kimdi? Barajı geçtiğinde pilav dağıtan kimdi? "Hendekçi arkadaşlar" diyen kimdi?

"Güneydoğu'da PKK ile mücadele eden Mehmetçik ve polis yargılanmalı" diyen kimdi? "T.C., tıpkı Filistinlileri vuran İsrail gibi Kürtleri vuruyor" diyerek hendekçilere destek veren kadın hangi partinin milletvekiliydi? PKK'lıların, YPG'lilerin cenazelerine temsilci gönderen kimdi? 

Savcı Kiraz'ı makamında katleden iki DHKP-C'li teröristi alnından öpen, "Onlar masum çocuklar" diyen kimdi? 

Sizdiniz, siz!

Siz değil miydiniz her olay sonrası "AK Parti sayesinde ülkede terör arttı" sizdiniz.

Bakın işte devlet azametini gösteriyor. Hain medya ve STK'lar susturuluyor. Hainlerin yuvası olan dernekler kapanıyor. İhanet bildirisine imza atan akademisyenler temizleniyor. Sosyal medyada veyahut başka mecralarda terör propagandası yapanlar tutuklanıyor?

Niye rahatsız oluyorsunuz?

Halkın oyuyla seçilen birinin, yine halkın oyuyla yetkilendirilecek olması sizi niye korkutuyor?

Niyesini ben söyleyeyim...

Siz sırtınızı bürokrasiye dayadınız. İşbaşına gelen hükümetler formaliteydi. "İktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız" diyordunuz. Memleketi yöneten vesayetçilerle birlikteydiniz. Meclis Anayasa'yı değiştiriyor, sizin zihniyetinizdeki mahkemeler "Anayasa'ya aykırı" diye geri çeviriyordu.  Bu mahkemeler aracılığıyla seçilmişlere her türlü frenlemeyi yapıyor, istediğinizde partilerini kapattırıyor veyahut liderlerini siyasi yasaklı konuma düşürüyordunuz. 

Bir şiir okuduğu için hapse attıklarınız bile oluyordu.

Elinizdeki kudreti kaybediyorsunuz. Bağırmanız, çıldırmanız, "Bunu kan akmadan başaramazsınız" demeniz bundan. 

Ah Kemal bey ah!

Uzun zaman önce artık beni şaşırtmadığınızı söylemiştim. Vallahi benim açımdan konuşması olay olmayacak adamsınız ama bu ülkede hala yaklasık 11 milyon insan sizi lider olarak görüp oy veriyor..

Üzücü olan bu!

Gezi olaylarından beri o kadar sevimsiz, o kadar itici ve o kadar düşmanca davranıyorsunuz ki... Millet sizin hayır dediğiniz şeyin kendisi için hayırlı olacağına inanıyor artık. 

O dereceye geldik!

Doğrusu ben size "Hain" diyemiyorum. Çünkü sizi kasetle CHP'nin başına getiren Fetö'ye bir kez bile ihanet ettiğinize şahit olmadım!

Pensilvanya şeytanına verdiğiniz hizmette sınır tanımıyorsunuz artık..

İnanın sizi izlediğinde şaşırıp, "Ben bu kadar talimat vermemiştim" diye şaşırıyordur.