Kongo'da son 6 yılda 40 bin kadının, iç savaşı sürdüren örgütlerce tecavüze uğradığı ve seks kölesi olarak kullanıldığı bildirildi. Yaşanan vahşet tecavüzle sınırlı değil...
Abone olDoğu bölgesinde çatışan 20'den fazla silahlı grubun tümünün, kadınlara, genç kızlara, erkeklere ve hatta bebeklere sistematik olarak tecavüz ettiği bildirildi. Tecavüz sırasında cop ve ucu sivri aletler kullanıldı, cinsel bölgelere ateş bile edildi. Bir keresinde tecavüz edilen kadına bir de askerler saldırdı. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde son 6 yıl içinde 40 bin kadının, iç savaşı sürdüren örgütlerce tecavüze uğradığı ve seks kölesi olarak kullanıldığı bildirildi. Uluslararası Af Örgütü'nün dün yayımladığı raporda, kadınların, barbarca yöntemler uygulanarak cinsel şiddete maruz kaldıkları ve bu kadınlara yardımcı olacak bir sağlık sisteminin bulunmadığı kaydedildi. ''Kongo Demokratik Cumhuriyeti: Toplu Tecavüz-Çare Bulma Zamanı'' başlıklı rapora göre, ülkedeki iç savaşın 2003 yılında sona ermesine karşın çatışmalar özellikle doğuda seyrek de olsa sürdü ve haziran ayında da bu bölgede ''dehşet verici'' tecavüz vakalarına rastlandı. Doğuda çatışan 20'den fazla silahlı grubun tümünün, kadınlara, genç kızlara, erkeklere ve hatta bebeklere sistematik olarak tecavüz ettiği kaydedilen rapora göre, bu kişiler birden fazla kez saldırıya uğradı ve yıllarca seks kölesi olarak kullanıldı. Raporda, tecavüz sırasında cop ve ucu sivri aletlerin kullanıldığı, hatta cinsel bölgelere silahla ateş edildiği belirtildi. Af Örgütü, ülkede, saldırıya uğrayan kimselerin en çok gereksinim duydukları kapsamlı ve tam teşekküllü sağlık hizmetlerinin bulunmadığına da dikkat çekti. Geçici bir hükümetin kurulmasının üzerinden bir yıl geçmesine karşın savaşın en çok etkilediği doğuda yaşayan Kongoluların sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için çok az şey yapıldığı vurgulanan rapor, şöyle devam etti: ''Bölgede cinsel şiddete uğrayanlara yardımcı olabilecek yalnızca 2 hastane var. Bunların suyu, elektriği yok; yataklarıyla camları yağmalanmış. Zaten jinekolog ve uzman hemşire de bulunmuyor. Kurbanların, düzgün bir sağlık hizmeti almaları neredeyse imkânsız. Bu da insan haklarının bir kez daha çiğnenmesi anlamına geliyor.'' Af Örgütü'nün raporunda yer verdiği Jeanette adlı Kongolu bir kız, 7 kişi tarafından tecavüze uğradığını söyledi. Bir başka kadınsa yaşadıklarını şöyle anlattı: ''2002 Ekim'inde tecavüze uğradığımda ciddi şekilde rahatsızlandım ve doktora gitmem gerekiyordu. Yerel sağlık merkezinde ilaç bulunmadığı için kasabaya yürümeye karar verdim. Yolda 2 asker beni durdurdu. Onlara tecavüze uğradığımı ve tedavi görmem gerektiğini söyledim. Onlarsa, 'Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek' diyerek beni yere attılar ve yeniden tecavüz ettiler.'' Rapora göre, saldırıya uğramış olan kadınlar toplumdan tecrit ediliyorlar ve kocaları tarafından terk ediliyorlar. ''Kadınlar, hem kendilerine hem de çocuklarına tek başlarına bakmak zorunda bırakılıyorlar'' denilen raporda, bu kişilere hükümet tarafından hiçbir hukuki tazminatın da sağlanmadığı kaydedildi.