TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Sayıştay ve RTÜK bütçelerinin görüşmelerine devam ediliyor. Vekiller Sezer'i eleştirdi.
Abone olTBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Sayıştay ve RTÜK bütçelerinin görüşmelerine devam ediliyor. AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali, TBMM Yerleşkesi'ne girişte uygulanan güvenlik önlemlerinin sıkılığından yakındı. Sali, ana binanın korunabileceğini ancak Halkla İlişkiler Binası'na girişlerde de yoğun güvenlik önlemleri uygulanmasının yanlış olduğunu söyledi. Milletvekillerinin giriş kartları, araç kartları verilmesi gibi hizmetlerde aksaklıklar yaşadığını da kaydeden Sali, ''Ben odamda konfor istemiyorum, buna gerek de yok. Biz iktidarı, gücü, ihtişamı görmüşüz ama, zorunlu ihtiyaçlarımızla ilgili sorunlar çözümlenmeli'' dedi. Sali, radyo-televizyon yayınlarına ilişkin görüşlerini açıklarken de ''TRT'nin magazinleştiğini'' savundu. ''MİLLETVEKİLLERİNİ SAVUNMASIZ BIRAKTINIZ'' CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu konuşmasında, iktidarın, devletin en üst kurumlarında çatışma görüntüsü yarattığını söyledi. Hükümet'in milletvekillerinin lojmanlara taşınmasını engelleyerek bundan prim yapmaya çalıştığını da savunan Kumkumoğlu, ''Milletvekilleri tinercilerin bir köşede kafasına sopayı vurup yere yıkacağı durumdadır. Milletvekillerini savunmasız bıraktınız'' diye konuştu. TBMM Başkanı Bülent Arınç'a, dün düzenlediği basın toplantısında Meclis Muhafız Taburu Gazinosu'ndaki ''Sakal, türban yasağı'' ile ilgili açıklamayı yapmasının nedenini soran Kumkumoğlu, ''Bundan ne yarar umuyorsunuz? Hedefleriniz doğrultusunda birtakım noktalara ulaşılabilmesine yönelik bir anlayışınız mı var?'' dedi. Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e basın aracılığıyla ''Siyasi davranma'' suçlamasında bulunduğunu kaydeden Kumkumoğlu, ''Devlet geleneğinde böyle bir şey mi var? Cumhuriyet'in başlangıcında ortaya konulan bütün değerlerin anlamını yitirdiğini düşünen Müsteşar, bu değerleri temsil eden Cumhurbaşkanı'nı suçluyor. Bu çatı çökerse bunun altında herkes kalır. Bunlar bu çatıyı çökertme davranışlarıdır. Cumhurbaşkanı'na daha saygılı olmak hepimizin ortak görevidir'' diye konuştu. ''TANSİYON HASTASI OLDUK'' CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan da konuşmasında yasama konusundaki tüm inisiyatifin hükümetin elinde olduğunu, milletvekillerinin sadece oy vermekle yetindiğini ifade ederek, TBMM Başkanı Arınç'a, ''Meclis Başkanı siz misiniz, Recep Tayyip Erdoğan mı? Bu soru sizi üzüyor ama bu durum da bizi üzüyor'' dedi. Kaptan, milletvekilleri için kooperatif kurulması girişiminden Başbakan Erdoğan istemediği için vazgeçildiğini, TBMM'nin olağanüstü toplanması kararının ''Başbakan'ın telefonu üzerine verildiğini'' kaydederek, erkler ayrılığı ilkesine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. TBMM'deki ışıklandırma ve havalandırma sisteminden de yakınan Kaptan, bunun milletvekillerinin büyük çoğunluğunu rahatsız ettiğini belirtti ve ''Hepimiz tansiyon hastası olduk'' dedi. Milletvekili lojmanların kullanılmamasını da eleştiren Kaptan, bu karar nedeniyle devletin 10-12 trilyon zararı olduğunu ifade etti. ''200'DEN FAZLA PERSONEL...'' CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ise siyasete saygınlık kazandırmanın siyasetçinin elinde olduğunu belirttiği konuşmasında, ''Halk siyasetçi denince 10 adım geriye çekiliyor. Halk, Parlamento'yu işaret edip, (Balık baştan kokar) diyor. Bunu biz engelleyebiliriz'' dedi. TBMM Başkanı Arınç'ın personel fazlalığından yakındığını vurgulayan Tütüncü, ancak açıktan veya çeşitli kamu kuruluşlarından 200'den fazla personelin TBMM'ye alındığı söylentileri bulunduğunu ifade etti. ''GELİP GEÇENİN TOKAT ATTIĞI BİR KURUM'' AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, radyo ve televizyon yayınlarında içki ve sigara kullanımının özendirildiğini ifade ettiği konuşmasında, ''TRT'de bile içki içilmeyen film yok'' dedi. Uzunkaya da milletvekili lojmanları ile ilgili kararı eleştirerek, bu kararın ciddi sorunlara yol açtığını söyledi. Uzunkaya, bu konutların kamu kurumlarında çalışanlara kira ile verilmesi önerisinde bulundu. ''Milletvekilliğinin gelip geçenin tokat attığı bir kurum'' olduğunu ifade eden Uzunkaya, ''3 mezar büyüklüğünde odalarda çalışıyoruz. 10 arkadaşımız trafik kazası geçirdi, bir kısmı hayatını, bir kısmı da eşini kaybetti. Milletvekillerine bir şoför bile çok görülüyor. Özelleştirmeler sonucunda havuzda bekleyen şoförler var. Bunlar milletvekillerinin hizmetine verisin'' dedi. Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in resepsiyonlar için bazı milletvekillerine eşsiz davetiye göndermesini, bazılarına da hiç davetiye göndermemesini eleştiren Uzunkaya, kendisine davetiye gönderilmediğini söyledi. Uzunkaya, 6 milletvekiline davetiye gönderilmediğini belirlediğini bildirerek, ''Ben geçen sene davetiyeyi iade etmiştim. Milletvekili olmak için eşinin başının açık olması şartı yok. Bu nasıl kamusal alan tanımı ki Cumhurbaşkanı oğlunun düğününü yapıyor ama davetiye söz konusu olduğunda kamusal alan deniliyor'' dedi. Cumhurbaşkanı Sezer'in af yetkisini çoğunluğu ''Bölücü ya da sol kökenli örgüt üyeleri için kullandığını'' da savunan Uzunkaya, affedilenler arasında az sayıda adli suçlunun yer aldığını ifade etti. CHP Ordu Milletvekili Kazım Türkmen de yaptığı konuşmada, Genel Kurul'da milletvekillerinin çoğunun telefonlarının açık olduğunu, seyirci localarının zaman zaman yarısına kadar türbanlılar tarafından doldurulduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda siyasi amaçlı kıyafetler giyilmemesi gerektiğini ifade eden Türkmen'e, AK Parti'li Uzunkaya, ''Bu tarifi nasıl yapıyorsunuz?'' diye müdahale etti. CUMHURBAŞKANI'NA ELEŞTİRİ AK Parti Nevşehir Milletvekili Osman Seyfi konuşmasında, tarafsızlık kuralının Cumhurbaşkanı'nı da bağladığını, ancak çeşitli konulardaki uygulamalarının ideolojisinin bir yansıması olduğunu savundu. CHP milletvekilleri bu konuşmaya ''Biz de Cumhurbaşkanı gibi Cumhuriyet'in temel değerleri konusunda tarafız'' sözleriyle tepki gösterdi. TBMM'deki tüm milletvekillerinin ulusal iradenin temsilcileri olduğunu ifade eden Seyfi, davetiye gönderilirken ayrım yapıldığını söyledi. Eşinin başörtüsü takmamasına karşın kendisine de davetiye gönderilmediğini belirten Seyfi, ''Bu tutum makamın tarafsızlığı ile bağdaşmıyor. Cumhurbaşkanı gerekli araştırmayı yaptırmadan peşin hükümle hareket ediyor . Her kanunu Anayasa'ya aykırı, diye geri göndermemeli. Ülke salt hukuk kaideleriyle idare edilemez, siyaset de lazım'' dedi. CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, bu sözlere ''Hukuksuzlukla mı idare edilsin?'' sözleriyle tepki gösterdi.